Her adım ardımızda bir iz bırakır.

Bir yoldayız. Uzun, inişli çıkışlı. Zaman zaman ıssız, kimi vakit kalabalık.

Bazen dümdüz bir patika gibi akar önümüzden, bazense kıvrıla kıvrıla sarar benliğimizi.

İnsan bu yolculukta attığı her adımın, yaşadığı her ânın bir anlam taşımasını ister.

Ne gariptir ki çoğu zaman yaşadıklarımızın kıymetini ancak onlar gelip geçtikten sonra anlarız.

Oysa asıl mesele, yolun sonunda vardığımız yer değil, nasıl yürüdüğümüzdür.

Ne yaşadığımız değil, nasıl yaşadığımız mühim olan.

Güzel yaşadık mı?

Bu “güzellik,” yalnızca büyük zaferlerde değil, küçük anların içinde de gizlidir.

Bir insana dokunmak, bir sükûnet fısıldamak, bir dostla paylaşılan derin bir akşam…

Hayatın her ânı değerli olmalı; her dönemi, her mevsimi, her nefesi.

Her adımda bir iz kalır.

Hayatın öz kıymeti, yolda bıraktığımız izlerde gizli.