“Sözi bişürüp diyenün işini sağ ide bir söz”

Sabahattin Zaim Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bülent Arı, bir televizyon konuşmasında, “Bizde okuma oranı arttıkça beni hafakanlar basıyor. Ben açıkçası korkuyorum, her zaman cahil halkın ferasetine güveniyorum,” demiş.

Çok değerli bir ilim adamı olan Bülent Bey’in muhtemelen halkın sağduyusunu ve aydın yabancılaşmasını anlatmaya çalışırken başvurduğu mübalağa, öyle anlaşılıyor ki maksadını aşan sözlere dönüşmüş. Cehaleti yüceltmesi düşünülemeyecek bir ilim adamının üzerine bu kadar gidilmesinin sebebi, kendisine biçilen kimlik ve görev yaptığı üniversite olsa gerek.

Bülent Bey’in düştüğü bu durum, özellikle hazırlıksız konuşurken veya beklenmedik sorulara cevap verirken ne kadar dikkatli olunması gerektiğini gösteren tipik bir örnektir. Binlerce yıllık tecrübenin imbiğinden geçirilmiş şu hikmetlere dikkatinizi çekmek isterim: “İnsan için en faydalı şey, alâkadar olmadığı konu hakkında söz söylememesidir”; “Söylediğim bir sözden dönmektense, söylemediğim bir sözü zapta kadir olmak isterim”; “Söz ağzımdan çıktı mı bana hâkim olur, ağzımdan çıkmadıkça ben ona hâkimim”; “Söylemediğim bir söz yüzünden kat’iyyen pişman olmadım, fakat söylediğim nice söz yüzünden defalarca pişman oldum.” (Kelile ve Dimne)

Eski ahlâk, insanlara susmayı öğütlerdi; bütün hikemî ve tasavvufî kitaplarda susmanın faziletlerine dair bölümler vardır. “Söz gümüşse sükût altındır” atasözü bu anlayışı veciz bir biçimde özetler. İyi ama, bir de “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” düsturu var. O halde susmayı yücelten bütün öğütler, söyleyecek sözü olmayanlara ve önünü arkasını düşünmeden konuşanlara yönelik olsa gerek.

Yunus Emre’nin tabiriyle “keleci bilen kişinün”, yani söyleyecek güzel sözü olanların da gerektiğinde susmayı bilmeleri eskiler tarafından fazilet olarak görülürdü. Hitap ettiğiniz topluluk nasıl bir topluluktur? Söyleyeceğiniz söz nasıl anlaşılacak, başkalarına nasıl nakledilecek ve nasıl kayda geçirilecektir? Ya birileri sözlerinizi başka türlü anlamaya ve tevil etmeye niyetliyse? Bir sözü söylerken ona ses tonunuzla ve vurgularınızla, cümlenin çıplak olarak ifade ettiğinden farklı anlamlar yüklemiş yahut bazı kelimeleri mecazî anlamlarında kullanmış, konuşmanızı renklendirmek için ironiye başvurmuş olabilirsiniz. Söz yazıya geçirilirken, özellikle belirtilmezse, bu anlamlarını yitirebilir ve gazetelerde sizin aklınızdan bile geçirmediğiniz anlamlarda haberler olarak karşınıza çıkabilir. Manşete bile taşınabilirsiniz.

16-03/26/dsgdgfs.jpg

Heyecanlı kalabalıklar karşısında kendilerinden geçen ve Şirazlı Şeyh Sadi’nin bir hikâyesindeki adam gibi “İlmimden ve irfanımdan halkı niçin istifade ettirmiyorum?” diye düşünerek inciler saçmaya başlayan politikacıların başları da, söyledikleri sözler yüzünden zaman zaman derde girmiştir. Özellikle iktidardaki politikacılara, karşılarında, söyledikleri her sözü tevil ederek kullanmaya hazır muhaliflerinin bulunduğu akıllarından çıkarmamalarını tavsiye ederim.

Cânım Yunus Emre ne güzel demiş: “Sözi bişürüp diyenün işini sağ ide bir söz.”

“Mülksüz”

Hiç kimse durup dururken her şeyini geride bırakıp doğup büyüdüğü toprakları terk etmeyi, yabancı bir ülkede perişan ve bir lokma ekmeği muhtaç bir halde yaşamayı göze alamaz. Kendi ülkesinde ya kıtlık ve kuraklık vardır, ya baş edilemeyecek bir düşmanın dayanılmaz baskısı yahut iç savaş...

Mülteciler, kendilerinden çok çocukları her türlü tehlikeyi göze alarak yollara düşen çaresiz insanlardır. Mülteciliğin çok zor ve haysiyet kırıcı şartlarına başka türlü nasıl tahammül edilebilir? Afganistan’dan, Irak’tan, Suriye’den ve Afrika ülkelerinden hiç değilse çocuklarına bir gelecek verebileceğini düşündükleri ülkelere sığınmak isteyenleri anlayabilmek için bir an kendimizi onların yerine koymamız yeter de artar bile. Ressam Tolga Boztoprak, bunu yapmış, mültecilerle empati kurarak yaşadıkları acıyı kendi acısı gibi tuvallerine yansıtmış. Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde 22 Mart’ta açılan sergisinin adı “Mülksüz”.

“Mülksüz” tabiri, vatanı, başını sokacak evi, yiyeceği, giyeceği olmayan mültecilerin dramını çok iyi ifade ediyor. Serginin küratörü M, Lütfi Şen, Tolga Boztoprak’ın, resimlerini değerlendirdiği yazısında, “Çaresizlikle kat edilmeye çalışılan her yol, aç kalan her mülksüz, boğulan her mülteci, insanlığımıza ilişkin değerlerin birer birer nefessiz kalmasına yol açıyor. Sanatçı bu çağdaş dünya insanının boğulmuş değerlerinin tam ortasına koyuyor bizi,” diyor.

Tolga Boztaprak’ın resimleri 12 Nisan’a kadar gezilebilir.

Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü Projesi

Ahmet Yesevi Üniversitesi’nin desteğiyle 2013 yılının Şubat ayında başlatılan önemli bir projeden kısaca söz etmek istiyorum: “Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü”.

Prof. Dr. Mustafa İsen başkanlığında akademisyenlerden oluşan geniş bir editör kadrosunun çalıştığı projede, başlangıcından 20. yüzyıla, ölüm tarihi 1920 yılına kadar olan şair ve yazarların biyografileri yer alıyor. Bir yıllık verimli bir çalışmanın ardından geçen Eylül ayında o tarihe kadar yazılmış ve onaylanmış maddeleriyle genel ağ ortamında hizmete sunulan “Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü”nde isimler sekiz bine ulaşmış bulunuyor.

Proje, tamamlandıktan sonra, sadece biyografik bilgi sunulan değil, aynı zamanda uzmanların çalıştıkları alanlarla ilgili malzeme sağlayabilecekleri bir veri tabanına dönüşmüş olacak. İngilizce ve Rusçaya çevrilmesi düşünülen “Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü”yle ilgili ayrıntılı bilgiye ve yazımı tamamlanmış biyografilere www.turkedebiyatiisimlersozlugu.com adresinden ulaşılabilir.

Söz

Keleci bilen kişinün yüzini ağ ide bir söz

Sözi bişürüp diyenün işini sağ ide bir söz

Söz ola kese savaşı söz ola bitüre başı

Söz ola ağulu aşı bal ile yağ ide bir söz

Kişi bile söz demini dimeye sözün kemini

Bu cihan cehennemini sekiz uçmağ ide bir söz

Yüri yüri yolunıla gâfil olma bilünile

Key sakın key dilünile cânına dâg ide bir söz

Yûnus imdi söz yatından söyle sözi gâyetinden

Key sakın o şeh katından seni ırağ ide bir söz

Yunus Emre

YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum