Sarı alarm

Galatasaray’ın kurduğu Şampiyonlar Ligi kadrosu Süper Lig’e çok mu fazla? Ligin ilk üç haftasında alınan farklı galibiyetler bu algıyı güçlendirdi. Ancak futbolun çok net bir gerçeği vardır; maçlar sahada kazanılır.

Dün Galatasaray kadro kalitesi ile maçın hakim tarafıydı ancak karşısında, rakip analizini iyi yapmış, mücadele eden, cesur olan bir rakip vardı. Rizespor ilk yarıya direkten dönen bir şutu ve ofsayt gerekçesiyle sayılmayan iki golü ile Galatasaray’ın yumuşak karnının olduğunu da herkese bir kez daha hatırlattı. Topuk farkıyla iptal edilen ilk ofsayt golü skora yansısaydı Galatasaray açısından daha zorlu bir maç olurdu. İptal edilen diğer ofsayt golü ise Sow’un hatasından kaynaklandı, Rizespor bir açıdan kendi golünü engellemiş oldu.

Hızlı kontrataklarla Galatasaray savunmasında açıklar arayan ve bulan Rizespor savunmada da çok başarılıydı. İlhan Palut kanatları kapamış, merkezini kalabalık tutarak Osimhen’in topla buluşmasını büyük ölçüde engellemişti.

Sarı Kırmızılılar oyunu kendi yarı alanında kabul edip Galatasaray’ın hızlı adamlarına koşu alanları bırakmayan rakibi karşısında sıkıntılar yaşadı. Gol yine bir duran toptan ve yine savunma hattından gelen bir futbolcunun kafa vuruşuyla kazanıldı. Rizespor Okan Burak’a ligin kalan sürecinde birçok maçın böyle geçeceğini ve kapanan savunmaları açacak oyun planları geliştirmesi gerektiğini erkenden hatırlatmış oldu.

Galatasaray’ı diğer takımlardan farklı yapan savunmadan gelen isimlerin yüksek skor katkıları. Davinson’un golünün ardından maçı rahatlatan ve Rizespor’un direncini kıran ikinci gol Osimhen’in kafasından geldi ama ama ona “Al da at” dercesine ortayı yapan isim, savunmadan gelip sol çizgiden bindirme yapan Abdülkerim’di. Yeteri kadar hava topu alamayan Osimhen de hasret kaldığı bu para, Abdülkerim’i alkışlatarak teşekkür etti.

Galatasaray’a sezonun ilk golünü yediren ise Torreira’nın kaptırdığı toptu. Aslında Torreira’dan daha çok Günay’ın hatasıydı. Sırtı rakibe dönük oyuncuya topu vererek hatalar zincirini başlattı. Bu kaleci pası, Muslera’nın Taylan’ın Galatasaray’daki geleceğini bitiren pası gibiydi biraz. Tek fark, Torreira’nın kredisinin yüksek olmasıydı.

Sara’nın oynadığı merkez noktasını dolduramaması, kanatların yeterli çalışmaması, Osimhen’in hızlı ataklarında ona desteğe kimsenin gelmemesi gibi düşünülmesi gereken zaaflar da Okan hocaya kendini gösterdi.

Galatasaray dün maçı kazandı ve ligde yürüye yürüye maç kazanabileceğini gösterdi ancak düşük tempolu oyunu hızlı ve sert bir lig olan UEFA Şampiyonlar Ligi öncesi sarı alarm verdi.

YORUMLAR (7)
7 Yorum
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.