‘Beşlik simit’ten bugüne

Böyle iddialardan hoşlanmayız ama “simit Ankara mahreçli hoş bir yiyecektir” demekten çekinmeyiz. Bunu demekle başka şehirlerin simitlerinin olmadığını söylemiyoruz, hatta İzmir’in gevreğini de yok saymıyoruz.

“Ankara simidi” diye bir şey vardır ve tadı, lezzeti, kokusu ve bilhassa havası bambaşkadır. Şimdi sadece Türkiye’de değil, dünyanın birçok ülkesinde işte esasen bu simit revaçtadır. Şunu da kaydedelim: Bazılarının adı Ankara simididir, bazılarının tadı da!

Bir zaman gelecek de simit ciddi bir iktisadî nesne olacak, dense asla inanmazdık. Ama oldu. Böyle olmakla kalmadı, siyasî bir mesele haline de geldi.

Bundan seksen sene önce “simit dükkânlarda satılacak, simit ismi etrafında hızlı yemek mekânları, hatta lokantalar açılacak...” denilse, kim inanırdı? Hele “simit”in “saraylı” olacağına hiç ihtimal verilir miydi?

Ya simitçi dükkânlarının zincirler halinde bütün dünyaya yayılacağı... Daha geçenlerde umreden dönen bir dostum, Mescid-i Haram’ın çok yakınında böyle bir “saray”da kifaf-ı nefs ettiğini keyifle anlattı...

Londra’da, Berlin’de veya Nevyork’da...Türk usulü yeme içme mekânları...

Simit, düne kadar sokaklarda, sadece seyyarların sattığı daha çok çocuklara ve ucuza karın doyurmak isteyenlere, daha doğrusu midesini susturanlara mahsus bir yiyecekti...

Hatta bir aralar öylesine rağbetten düşmüş ki, Cumhuriyet’in 29 Ağustos 1934 günkü nüshasında “Simit gözden düştü. Halk galetaya rağbet ediyor” başlıklı bir haber yer alıyor. Simide rağbetin azalmasının sebebi olarak galetanın simitten yirmi para ucuz olması gösteriliyor…

“Para” günlük hayatımızda anlamı olmayan bir birim artık. Kırk para bir kuruş olduğuna göre, simitle galeta farkını bugünün nesline “yarım kuruş” olarak açıklayalım ve “yarım kuruş için simitten vaz geçer misiniz?” sorusunu soralım...Bu sorunun bana sorulmayacağı kesin!

Halkımızın kültür genlerine işlemiştir simit. Ünlü tarihçimiz Ahmed Refik’in 16. Asırda İstanbul Hayatı kitabında 3. Murat devrine ait bir vesikada bir önceki padişah 2. Selim zamanında sarayın simit fırınına tayin olunanların arasından vefat edenlerin yerlerinin nasıl doldurulacağı düzene sokuluyor.

Halkın simit muhabbeti için kaynağımız Evliya Çelebi…Türkçenin Evliya’sı İstanbul esnafı meyanında “esnaf-ı simitçiyan”ı da sayar, yani simitçiler esnafı. “Dükkân 70, neferat 300, pirleri Reyyan-ı Hindî’dir. Kabri Mısır diyarında Kına şehrindedir” der.

Yüzyılları atlayıp, 20. yüzyılın başına gelelim. İzmir doğumlu Venedikli bir Levanten’i dinleyelim: “İşçiler, hatta alt derecede memurlar açlıklarını simitle giderirler. Bir bardak çayla iki simit bir kahvaltı veya bir yemek yerine pekâlâ geçebilir.”

Simit ve çay...İşte vazgeçilmez ikili. Bir de peynir olursa; değmeyin keyfine! Sait Faik Abasıyanık; bu unutulmaz hikâyecimiz, faraza unutulsa... Simit ve çay muhabbeti bize mutlaka Sait Faik’i hatırlatır. 1950’lerin başında yayınlanan hikâye kitabı Havuz Başı’nda bir hikâyenin adıdır “Simitle çay”.

“Yalnız simitten, sabahın o leziz, insan icadı yemişinden söz açmalıydım. Ama ne yaparsın, çaya kıyamadım. Simidin yanında, o da ikinci planda kalıyor, ama dostlukları da samimî bir dostluktur. Hiçbir kahvaltı simitle çayın yerini tutamaz.”

Sait Faik millî hikâyecimiz, Simit de “millî yiyeceğimiz” desek, asla yalancı çıkmayız.

Çocukluğumuzda iki boy simit vardı, beşlik simit ve onluk simit. Yani beş kuruşluk ve on kuruşluk. Hatta bir de deyim vardır, şimdi neden böyle denildiği unutulsa da kullanılıyor: Beşlik simit gibi kurulmak. Yani, kendini mühim sayarak kasılmak…

Simit mühim bir iktisadî mahsul haline geldi, bütün dünyaya yayıldı. Muhtemelen simitten varlık sahibi olanlar, beşlik gibi kurulmaya başladı ve ekonominin kuralları devreye girdi. Simitçiler üzerinde bir olumsuz imaj meydana geldi.

Simitçileri değilse de simidi bu imaja kurban etmeyelim!

YORUMLAR (9)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
9 Yorum