Futbol kulüplerinin sanal parası olabilir mi?
Nasıl ki Maduro ‘petro’ adını verdikleri bir sanal parayı Venezuela’daki krize bir çözüm olarak sunuyorsa, Türkiye’deki milyonlarca hatta milyarlarca dolar borcu olan kulüplerin de buna benzer çözümler üretmesi gerekiyor.
Artık devlet kulüplerin vergilerini silsin, borçlarında kolaylık sağlasın devri bitmiştir.
Tabii eğer bordo-mavili renklere bir ayrıcalık tanınırsa ona sözüm olmaz.
Şaka şaka.
Türkiye’deki kulüplerin borçları öyle futbolcu satarak falan da bitmez.
Birbirimizi kandırmayalım.
Yaratıcı çözümler gerekiyor. Mümkünse kimselerin düşünmediğini düşünmek gerekiyor.
Gelen milyon vurmuş, giden milyon vurmuş…
Borçlar almış milyar olmuş. Kulüpler batma noktasında.
El birliğiyle futbolu da bitirdiler ya.
Eyvallah.
Neyse.
***
2018 başında bir elin parmağını geçmeyecek sayıda kişi ile bu konu ile alakalı yeni bir girişim içerisindeydik.
Dedim ki kulüplere özel sanal para yaratalım.
Sistemi kurduk. Türk ve Hindistan’dan da en önemli yazılımcılarla görüşmeler yaptık.
Kısaca anlatmak gerekirse; farklı ve özel bir sistemle bir sanal para oluşturulacak ve bu dünya sanal para borsasında da yer alacaktı. Hatta hali hazırda var olan birkaç sanal para girişimini satın alıp, isim değişikliği de yapabiliriz diye düşünerek görüşmeler yapmıştık.
Sanal parayı sadece Bitcoin ya da Ethereum gibi büyük düşünmeyin. Binlerce alternatif sanal para girişimleri var. Örneğin, o zamanlar 500. Sıradaki sanal paranın yatırım boyutu 10 milyon dolar sınırındaydı.
Maddi beklentilerden ziyade beni en çok heyecanlandıran olay ise, dünyada bir ilki gerçekleştirmek olacaktı. Bir Türk kulübü bu denli prestijli ve inovatif bir konuda tarihe geçecekti, yıllarca bitmeyecek bir imaj ve reklam da cabası.
Real Madrid ya. Santiago Barnabeu’da sanal para ile ödeme alarak bir ilki gerçekleştirmişti ve bu dünya basınında günlerce konuşuldu.
Bunun çok daha ilerisinde, bir Türk kulübün kendi parası olacaktı ve bu dünya borsalarında işlem görecekti.
Kulüplerin taraftar desteğiyle ve burada anlatmadığım birçok anlaşmalar ile geri dönüşüm alınmaması imkansızdı.
Hal böyle olunca rotayı Trabzonspor’a çevirdim.
Çevirdim çevirmesine de…
Kulüpte bir kaos vardı ve yönetim değişecekti. Bu şartlarda Trabzonspor’a bu girişimi yapmak imkansızdı.
Yani maalesef rota gönlümün isteğine erişememişti.
***
TRT’den çok sevdiğim bir spor adamı bana bu projeyi mutlaka İstanbul kulüpleri için gerçekleştirmem gerektiğini söylemişti.
Trabzonspor haricinde hele hele İstanbul kulüplerine bu projemi sunmam benim için zül bir durum olurdu.
Dolayısıyla ona İstanbul kulüplerine bu projeyi gerçekleştirmeyeceğimi belirtmiştim.
Şunu da yazmadan geçmeyeyim; bu kişi yakın olduğu bir İstanbul kulübünün başkanına konuyu iletmiş. O kulübün başkanı ise ‘kongre üyeleri beni linç eder’ demiş.
Komik değil mi?
***
Zaten Türkiye’de bu projeyi anlayabilecek ve daha yukarı taşıyabilecek vizyona sahip tek başkan bana göre Mehmet Sepil’di.
Çocukluk hayali olan Göztepe’yi satın alıp, tekrar etkileyici bir kurumsal yapıya döndüren Mehmet Sepil.
Türkiye’de sadece kendisiyle bir görüşme sağladım.
Kendisine zamanla yarıştığımızı ve dünyada bizden başkasının bu projeyi gerçekleştirmemesinin önemini belirttim.
Bir nevi GözCoin’e göz koymasınlar dedim.
Sepil Başkan ekibiyle bir görüşme yaptıktan sonra, Göztepe CEO’su Özgür Gündoğan bana dönem konjonktüründen dolayı bu projeyi şimdilik gerçekleştiremeyeceğimizi belirtti. (bu arada sanırım konjonktür kelimesini kullanmayan son insandım)
Ben de onlara etik gereği bu projeyi başka kulüplere sunmak için izin istedim.
İlgilerine halen müteşekkirim.
***
Yani demem o ki, bu gibi farklı projeler kulüpleri kurtarır.
Olay basit.
Kreatif çözümler gerekiyor. Milyonlarca taraftar desteğinin en büyük güç olduğunu sadece forma ve ürün satışlarıyla kanıtlamaya çalışılmamalı.
***
Projeye ne oldu diyenlere;
İsviçre’nin Basel ve İskoçya’dan Rangers kulüpleri ile görüşmelerimiz farklı nedenlerden dolayı sonuç vermedi.
Zaten Trabzonspor’a biçilmiş bir kaftanı başka bir kulübe giydirme fikri heyecanımı biraz azaltmıştı. O yüzden de başka bir kulübe de sunmadım.
Tabii biraz zararımız oldu ama en azından bunu buraya yazıyorum ki ileride bu olay gerçekleşirse konunun Nikola Tesla’sı ben olayım.
Söylemekte yarar var, tabii ki de sadece yukarıda yazdıklarımdan ibaret bir girişim değildi bu.
Son olarak: hiçbir sanal paraya tek kuruş dahi yatırmadım. Geleceğin parası falan diyenlere de gülün geçin.
İyi yanları var o ayrı.
Selametle.