Yaşlılar ülkemizin dünüdür

Dün 19 Mayıs’tı, gençlik meselesi üzerine düşünmenin, çalışmanın, bir şeyler söylemenin tam vaktiydi. Nitekim söylendi de, yine acayip gençlik reklamları yapıldı.

Ben gerçekten çok merak ediyorum, lütfen bu konuda bir çalışma yapılsın. Kaç tane genç grafiti yapmayı biliyor? Neden her bayram grafiti çizen gençlerin olduğu reklamları görüyoruz?

Gençlerle ilgili ne yapılabilir denildiğinde her defasında “internet paketi hediye edelim” gibi dahiyane bir fikri ortaya atan süperzekalar kim, isim isim merak ediyorum.

Gençlerin çok küçük bir yüzdesinin dinlediği tarz içinde bu estetikten yoksun müziklerle gençleri temsil etmeye, onlara ulaşmaya çalışan bu parlak fikirliler gerçekten aramızdalar mı? Kafalarındaki gençlikle sokakta karşılaştıkları gençliğin birbirinden ne kadar uzak olduğunu ne zaman fark edecekler?

Biz söylediğimiz zaman. Çünkü sokakta gençlerin yüzüne bakılmıyor, ciddiye alınmıyor, derdi dinlenmiyor. Eğer haksız olsaydım dün “Gençlik Bayramı”nda bu zırvalar yerine ciddi sorunları konuşurduk. Her dört gençten birinin işsiz oluşunu konuşurduk mesela.

Gençler genelde boş zamanlarında duvarlara grafiti çizmiyor, iş arıyor! Haberiniz olsun.

Üniversitelerde yurt imkanları yeterli değil, öğrencilere yönelik projeler çözüm değil reklam odaklı. Diplomayı aldıktan sonra da asgari ücretle karşılaşıyorsunuz. Ondan önce de staj zulmü diye bir şey var, korkunç bir sömürü dönüyor bu alanda. Sahte gençlik şarkılarınız bittiyse biraz bunları konuşalım isterseniz.

SODEV’in anketine göre Türkiye’deki gençlerin %62.5’i imkanı olsa yurt dışında yaşamak istermiş. Yani bu ülkeden ümidi kesmişler, güçlü bir duygusal bağları da kalmamış. Hadi şu internet paketi hediyenizi yaptıysanız bundan bahsedelim biraz. Gençlerin %79.3’ü; arkası sağlam ve torpili olan bir gencin, yetenekli olanın önüne geçebileceğini düşünüyor. Oranlar beklediğimden daha iyi, tahmin ediyor olsaydım daha olumsuz bir tablo çizerdim. Kutlama bandosu geçtiyse bu konulara gelelim artık.

Hâlâ bu sorunlara asla değinmeden, ıvır zıvır mesajlar verip sonra da hamasetle “gençler bu ülkemizin yarınıdır” diyip duruyorlar. Ne yarını kardeşim, ne yarını? Bizi yırtılmış takvim yaprağına çevirdiniz, ne yarını?

Bu iklime sebep olanlar elbette bugünün muktedirleridir. Sadece siyasi iktidarı kastetmiyorum muktedirler derken. Türkiye’de her alanın kendi iktidarı gençlerin içini karartmaya ve önünü kapatmaya devam ediyor. Bunu isterseniz şiir alanının muktedirleri olarak görün, isterseniz hukuk bürolarının. İsterseniz medya kanalları olarak görün, isterseniz parti teşkilatları. Her yanı sarmış bir yaşlılık hakim. Dikkatinizi çekerim; ihtiyarlık demiyorum, yaşlılık diyorum.

İhtiyarlığa ve ihtiyarlara saygımız sonsuz. Fakat bu kokuşmuş yaşlılığa tahammül edemiyoruz. Etmeye de çalışmayacağız. Yaşlıları son kez düzeltiyoruz:

Gençler bu ülkenin bugünüdür ve onu çiçeklendireceklerdir.

Yaşlılar bu ülkenin dünüdür ve artık kenara çekileceklerdir.

YORUMLAR (3)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
3 Yorum