Kehanet fabrikası dizi: Simpsonlar!

1989 yılında yayınlanmaya başlayan ve şu an 36. sezonu gösterimde olan animasyon dizi Simpsonlar, bir TV şovu olmanın ötesinde mi? Yoksa dünyayı yöneten ‘güçler’ mi var dizinin arkasında? Dizinin 40’a yakın olayı yıllar öncesinden bilmesi insana bunu düşündürtüyor elbette.

İnternette, sosyal medya kanallarında tonlarca video var, işte Simspsonlar şunu da bildi, bunu da bildi. Dizi değil aslında bizi geleceğe hazırlayan bir güç var, var da var… Aklına, fikrine çok güvendiğim, her zaman her konuya mantıklı bakan bir arkadaşım bile “Ama gerçekten de çok acayip öngörüleri var, ben bu işi anlamadım” deyince bir bakayım dedim neymiş bu Simpsonların sırrı diye. Merak ediyorsanız okumaya devam edin lütfen, keyifli bir yolculuk olacak…

Öyle ya da böyle Donald Trump’ın başkanlığından Lady Gaga’nın Super Bowl performansına, Ebola salgınından Disney’in 20th Century Fox’u satın almasına kadar birçok önemli olayı önceden tahmin eden dizi, izleyicileri her geçen gün daha da şaşırtıyor. Şu tahminlere bakalım…

2000 yılında yayınlanan “Bart to the Future” adlı bölümde, Lisa Simpson ABD Başkanı olarak göreve gelir ve çalışanlarına şu sözleri söyler: “Bildiğiniz gibi, Başkan Trump’tan büyük bir bütçe sıkıntısı devraldık.” Aynı sahnede Dışişleri Bakanı Milhouse Van Houten, Amerika’nın artık iflas ettiğini dile getirir. “Bu da mı gol değil?” demeyin. Hepsi tamam da Trump’ın başkanlığını bilmek biraz tuhaf görünüyor. Ancak belki de gözden kaçan şey şu; Trump 2000’den çok önce verdiği bir röportajda ileride siyasete girebileceğini hatta Başkan adayı olabileceğini söylemişti. Yani dizinin senaristlerinin Trump’ı Başkan koltuğunda göstermesinin makul bir nedeni var.

Gerçek hayatta 2016 yılında Trump başkan seçildi. Görev süresi boyunca ABD iflas etmese de, özellikle koronavirüs salgını sırasında borsa büyük çalkantılar yaşadı. Ekonomik kriz ve siyasi gelişmeler, The Simpsons’ın öngörülerine dair tartışmaları yeniden alevlendirdi.

2012’de yayınlanan “Lisa Goes Gaga” bölümünde, Lady Gaga sahnede kablolarla uçarak seyircilerin üzerinden geçiyordu. Gerçek hayatta 2017 Super Bowl devre arası gösterisinde Lady Gaga, stadyumun çatısından sahneye iniş yaparak adeta bu sahneyi gerçeğe dönüştürdü. Performansı, Super Bowl tarihinin en çok izlenen gösterilerinden biri oldu.

2016 yılında yayınlanan “Friends and Family” adlı bölümde, Springfield kasabasında sanal gerçeklik (VR) başlıkları büyük bir heyecan yaratıyor. Profesör Frink’in geliştirdiği bu teknoloji, insanların istedikleri her şeyi deneyimleyebildiği bir sanal dünya sunuyor.

2024 yılında Apple’ın Vision Pro adlı sanal gerçeklik başlığını piyasaya sürmesiyle bu öngörü gerçek oldu. Üstelik sosyal medyada dolaşan videolar, The Simpsons’ın gösterdiği sahnelere ürkütücü derecede benzerlik taşıyor.

ACABA 2025’TE NELER OLACAK?

The Simpsons, 2025 yılına dair doğrudan bir savaş tahmininde bulunmasa da, ABD ile Çin arasında bir askeri çatışma öngörüyor. En dikkat çekici nokta ise, bu tahminin Trump’ın başkan olduğu bir bölümde yer alması.

2023 yılında, Titanic enkazına dalış yapmak üzere yola çıkan OceanGate’in Titan denizaltısı trajik bir şekilde kayboldu. The Simpsons’ın 2006 yılında yayınlanan “Les Deux Font Le Père” adlı bölümünde Homer, Titanic’e benzeyen bir gemi enkazına dalış yapıyor ve suyun altında mahsur kalıyor. 1998’de yayınlanan bir diğer bölümde de Homer’ın bir denizaltıda mahsur kaldığı gösterilmişti. Bu benzerlikler, dizinin geleceği gerçekten tahmin edip etmediği konusunda yeni tartışmaları beraberinde getirdi.

1998 yılında yayınlanan bir bölümde, 20th Century Fox’un bir Walt Disney Co. alt şirketi olduğuna dair bir tabela gösteriliyor. Tam 19 yıl sonra, 2017’de Disney’in Fox’u satın almasıyla bu tahmin gerçeğe dönüştü.

BUNLAR SADECE RASTLANTI OLABİLİR?

Dizinin gelecekteki bazı olayları tahminleriyle ilgili örnekler çok… Ama sizi hayalkırıklığına uğratmak istemesem de gerçek şu ki, Simpsonların ardında ‘dünyayı yöneten büyük güçler’ yok, bilim var. Dizinin yapımcısı Matt Salman geçenlerde yaptığı bir açıklamada şunları söylüyordu: “Tarih ve matematik çalışırsanız, bazı şeyleri tahmin etmemeniz imkansız hale gelir” diyen Selman, dizinin geçmiş olaylardan ders çıkararak geleceğe dair benzer senaryolar oluşturduğunu söylüyor.

Şunu da söylemekte yarar var, dizide bugünen kadar 150’ye yakın senarist çalışmış. Bu yazarlar arasında dünyanın en ünlü üniversitelerinde matematik, fizik profesörü olanlar, Cern’de çalışan bilim insanları var. Yüzlerce tahmin yapıldığında yüzde 10’unun hedefi tam tutturmaması garip olurdu aslına bakarsanız.

İyi bir gözlem, bilimsel bir çalışma ve biraz da şans… İşte Simpsonların başarısı burada yatıyor.

TEKNOLOJİ GİREN EVE DOKTOR GİRMEZ Mİ?

Sağlık teknolojileri ve yapay zekanın tıpta kullanılmasında öyle hızlı gelişmeler oluyor ki takip etmek kolay değil. Önümüzdeki yıl neler olacak şimdiden kestirmek zor olsa da 2025 yılı içinde karşımıza çıkacak bazı gelişmeleri anlatabiliriz.

Hazırsanız başlıyorum…

Bilgisayarınıza “Sesimi analiz et ve sağlık durumumu kontrol et” diyebileceğiniz günler artık çok uzak değil. Yapay zeka (AI) destekli teknolojiler, insan sesini analiz ederek belirli hastalıkları tespit etme konusunda hızla ilerliyor. Sonaphi gibi yeni girişimler, ses biyobelirteçleri sayesinde COVID-19 gibi hastalıkları teşhis etmeye yönelik uygulamalar geliştiriyor. Cambridge Üniversitesi, Carnegie Mellon Üniversitesi ve İngiltere merkezli Novoic gibi kuruluşlar da benzer projeler üzerinde çalışıyor. Bu tür teknolojiler, hastanelerin yükünü hafifletirken hızlı, doğru ve düşük maliyetli sağlık taramaları sunabilir. Sesimizden hastalıkları teşhis etmek mi? Uzay filmi senaryosu gibi geliyor değil mi?

Sağlık alanında yapay zekanın kullanım alanları sadece ses analiziyle sınırlı değil. Örneğin, MiiSkin ve Google’ın Derm Assist gibi dermatoloji uygulamaları, hastaların cilt lezyonlarını takip etmelerine ve zamanında uzmana başvurmalarına yardımcı oluyor. Bu uygulamalar yapılan testlerde büyük başarı gösterdi.

DOKTORLARIN AKILLI ASİSTANLARI

PathAI ve Enlitic gibi girişimler, patologların ve radyologların teşhis sürecini hızlandırmak için derin öğrenme tekniklerinden yararlanıyor. DeepMind ise protein yapılarının tahmin edilmesine yardımcı olan yapay zekalarıyla biyoteknoloji alanında çığır açıyor. Tıbbi kayıt ve laboratuvar sonuçları kullanılarak, AI destekli sistemler böbrek hastalıkları gibi ciddi sağlık sorunlarını önceden tespit edebiliyor. Tüm bu gelişmeler, gelecekte AI’nin doktorların en büyük yardımcısı olacağını gösteriyor.

Pandemi sürecinde sağlık hizmetlerinde önemli bir rol oynayan akıllı sohbet robotları, COVID-19 şüphesi taşıyan hastaları diğer sağlık sorunları olan bireylerden ayırmada kullanıldı. NHS ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) gibi kurumlar, bu sistemleri sağlık sistemlerine entegre ederek hastanelerdeki yoğunluğu azaltmayı hedefledi.

Yapay zeka sohbet robotları, Ada gibi genel semptom değerlendirme uygulamalarından Youper gibi ruh sağlığı izleme yazılımlarına kadar geniş bir yelpazeye yayıldı. Gelecekte, daha spesifik hastalıklara yönelik yeni AI destekli sağlık chatbot’larının yaygınlaşması bekleniyor.

Laboratuvar hizmetleri eve geliyor!

Son yıllarda en hızlı gelişen dijital sağlık çözümlerinden biri de evde test kitleri. Eskiden yalnızca laboratuvarlarda yapılabilen birçok test, artık kişisel kitler aracılığıyla ev ortamında gerçekleştirilebiliyor. Mikrobiyom analizlerinden genetik taramalara kadar birçok sağlık parametresi bireyler tarafından doğrudan ölçülebiliyor.

DİJİTAL SAĞLIK SİGORTASI

Giyilebilir cihazlar ve kişisel sağlık sensörleri sigorta şirketlerini cezbetmeye başladı bile. Sigorta şirketleri, bireylerin sağlık durumlarını daha iyi anlamak ve sigorta planlarını kişiselleştirmek için bu verileri kullanmaya başladı. Örneğin, ABD merkezli Oscar Health, kullanıcılarını Fitbit cihazlarıyla ölçülen sağlık hedeflerine ulaşmaları halinde ödüllendiriyor. Almanya’da bazı sağlık sigortaları, diyabet hastalarına özel dijital takip uygulamaları için geri ödeme yapıyor. Ancak, bu durum bireysel mahremiyet açısından da kaygı yaratıyor. Sigorta şirketlerinin sağlık verilerini nasıl kullanacağı, gelecekte etik ve yasal tartışmalara yol açacak gibi görünüyor.

YORUMLAR (13)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
13 Yorum