Boş koltuk kazancı
Dün Türkiye’nin ekonomi yönetim koltuğu boştu. Koltuk resmi olarak tam boşalmamış olsa da aslında orada dün kimse oturmadı.
Ve olan oldu
Dolar/TL kuru çok sert düşüş gösterdi. Borsa ise bankalar eşliğinde adeta bayram etti.
Acaba yönetimsiz ekonomi daha mı iyiydi? Ya da muhalefetin de sıkça dile getirdiği “Ülke yönetilmiyor” tezi mi doğrulanmıştı?
Düşünsenize, bağımsız olması gereken Merkez Bankası Başkanı bir kez daha görevden alınıyor. Ülkenin ekonomiden sorumlu Bakanı aniden istifa ediyor ama piyasalar gayet pozitif...
Bu ilginç bir tablo aslında.
Boş koltuk ile Ülkemiz daha mı kazançlı? Ülke gerçekten yönetimsizlikten daha mı kötü yönetiliyor?
***
Piyasalar elbette olumlu düşünceleri de değerlendirecektir. Yeni bir kadro beklentisi bu iyimserliğe örnek verilebilir. İyi ama gece yarısı göreve acilen getirilen yeni Merkez Bankası Başkanı bile faiz için normal takvim olan 19 Kasım’ı bekleyin demedi mi?
Faiz için acil karara gerek yok yani. O zaman TL nasıl cazip olacak ve dövizden TL’ye neden dönülecek?
Başkan Ağbal “Her enstürmanı kullanırız” derken bu konuda gerçekten serbest mi? O zaman Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faiz teorisi ne olacak?
Galiba siyaset böyle bir şey: Dün dündür, bugün bugündür....
ERKEN SEÇİM İHTİMALİ
Bir kaç aydır dile getiriyordum: “AK Parti seçime ekonomi koltuğunda Berat Albayrak varken gitmez” diyordum. Ne zaman seçim olacağını Berat Albayrak’ın koltuğu bırakması ve bıraktırılması ile anlarız diye izah ediyordum.
Ve olay oldu.
Acaba erken seçim gelir mi?
Sanırım piyasalar yine izlenecektir. Ve elbette hiç olmadığı kadar seçime yaklaşmış durumdayız. Düzelmenin kalıcı olup olmayacğını aslında hepimiz biliyoruz.
Mevcut baş düşünce ile bu Ülkede kalıcı iyileşme asla olamaz. Çünkü verimsizlik üzerine kurulu bir düzenimiz var.
Yabancı sermaye çekemiyoruz ve ‘vurgun’ dışında da çekemeyiz. Çünkü ülkemizde temel değerler ortadan kalkmış durumda. Bekleyip göreceğiz...
ABD seçimlerinden sonra Dünya’da daha çok demokrasi rüzgarı esecektir. Bu rüzgar elbette bizi de etkileyecek.
Acaba demokrasiye ne kadar yaklaşabiliriz? Bu da önemli bir detay.
Belki de piyasalar Türkiye’nin yeniden ve mecburen demokrasiye yaklaşma sürecini şimdiden mi satın alıyor?
Kim bilir?
***
Dolaşan söylentilere göre bazı ekonomik verilerden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın haberi yokmuş. Ve bu nedenle MB Başkanı değişirken, Berat Albayrak’ın istifa süreci yaşanmış.
Bakınız, konu hakkında Sayın Erdoğan’ın açıklamaları nettir: “Ekonominin patronu benim. ben” demiştir. Ve kendisinin asıl alanının ekonomi olduğunu söylemiştir.
Bu sözlerden sonra ekonomiden haberi yokmuş söylentisi oldukça vahim bir durumdur.
O vakit gerçekten Ülkenin yönetilmediğini anlamış olmuyor muyuz?
***
Her halükarda şu ana kadar yaşananlar şunu net olarak göstermiştir: Yönetim koltukları boşaldıkça Ülkemiz daha güzel oluyor.
Acaba seçmen buna ne diyecek?
İşte onu da yakında görürüz.