Çalışanlar kime para yetiştirsin
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) son verisi aralık 2018’e ait. Hala veri açıklanmasını bekliyoruz.
Buna göre;
4/a kapsamında 14 milyon 229 bin
4/b kapsamında 2 milyon 833 bin
4/c kapsamında da 3 milyon 031 bin çalışan gözüküyor.
Lakin 4/a kapsamında çalışan 1 milyon 625 bin kişi de kamuda (4/c benzeri) istihdam edilmektedir.
Yine aralık 2018 verisine göre, 19 milyon 375 bin kişi zorunlu olmak üzere toplam sigortalı sayısı 22 milyon 073 bin kişidir. Buna karşılık emeklilik maaşı alan dosya sayısı da 12 milyon 613 bin kişiye ulaşmıştır.
SGK, 2018 yılında 155 milyar lira Devletten ek para alarak toplam 384 milyar 962 milyon lira harcamada bulunmuş.
Sosyal güvenlik sistemimiz ve emekli maaşları hakkında iki hafta önce bir yazı kaleme almıştım. O yazıya bakarak “emekli maaşları ödenmeyecek mi” diye soranlar olmuştu.
Hemen izah edeyim: Emekli maaşları ödenir ama nasıl ödenir? Mesela en düşük emekli maaşı 1500 tl veya 1900 tl diyen haberlerin hepsi çöpe giderek ödenir. Nitekim SGK kayıtlarında 1000 liranın altında bile emekli maaşları görülmektedir.
Siz medyanın emekli maaşları üzerinden sansasyon haberlerine bakmayın derim; maaş bordronuza bakarsanız gerçeği görürsünüz.
Ve gelelim bugün ki asıl meseleye.
Ekonomik sıkıntı çıkınca iyi günlerde saklanan yen yeni hastalıkların ortaya çıktığını görüyoruz.
Her ne kadar önüne gelen “yabancılar ekonomimize saldırıyor” dese de gerçek bu değil elbette.
Mesela yabancılar bize 650 milyar dolar para yolladığı bol para döneminde kamuya çokça eleman almayı mı zorladılar?
Nasıl mı?
Bakın 2010 yılında 4/a kapsamında kamuda çalışan sayısı 862 bin kişiydi. O yıl ülkede 4/a çalışan sayısı toplamda 9 milyon 915 bin kişi ediyordu. Her 100 özel sektör çalışanına karşı 5 kamu çalışanı vardı.
Aradan 8 yıl geçti ve özel sektör çalışanı 12 milyon 605 bin kişiye (%39,2 artış) ulaşırken, kamuda 4/a’lı çalışan sayısı 1 milyon 625 bin kişiye (%88,5 artış) ulaştı. Dikkat edin bunlar memur kapsamında olmayan kamu çalışanları... Memurlar hariç yani.
Zaten durumun nasıl bir hal aldığını şimdi açıklayacağım verilerden anlamış olacağız.
82 milyonluk ülkede 12,6 milyon özel sektör ve 2,8 milyon esnaf kimlere ne kadar maaş ödüyor?
12,6 milyon emeklinin parası buradan çıkıyor.
4,7 milyon kamuda çalışanın parası da buradan çıkıyor.
Ya da çıkartılmaya çalışılıyor.
2010 yılında her 100 özel sektör çalışanına 4/a’lı 5 kamu çalışanı düşerken, artık bu sayı 13 kişiye çıkmıştır.
Ve ek olarak memur sayısındaki artışla beraber bütçede mali dengeler de bozulmaya başlamıştır. İşte tablo:
2006 yılında kaynaktan kesilen (yani çalışandan) gelir vergisi 26,3 milyar lirayken kamu personeline 36,0 milyar maaş ödenmiş. 2008 yılında ise 34,8 milyar gelire karşılık 48,9 milyar kamu personel maaşı olmuş.
Çalışandan kesilen gelir vergisi 2006 yılında kamu personel maaşının yüzde 73,1’ini karşılarken, 2008 yılında bu oran yüzde 71,3’e düşmüş.
Aradan 10 yıla yakın süre geçiyor: Gelir ve gider diye rakamlarla oranları verelim:
2017: Gelir 104.8 milyar; gider 162,1 milyar TL: Oran %64,7
2018: Gelir 129,1 milyar; gider 200,9 milyar TL: Oran %64,3
2019 Ocak-Nisan:
-Gelir vergisi tevkifatı: 45 milyar 198 milyon TL
-Kamu personel gideri: 84 milyar 437 milyon TL
Bu yıl kaynaktan kesilen gelir vergisi ile kamu personel maaşlarının ancak yüzde 53,5’i ödenebilir durumda.
Yani bize ekonomi iyi olduğunda kamuya aşırı personel aldırıp, ekonomi zorlandığında da bunların maaşları nasıl ödenecek diye bir derdi şer güçler vermiş olamaz.
Olsa olsa biz işler iyi giderken, her şeyin böyle devam edeceğini düşünerek günü kurtaran politikalar uygulamışızdır. İşte bu nedenle diyorum ki, Türkiye’de ekonomi politikaları sil baştan yeniden yazılmak zorundadır.
Dün işlediğim ortalama ücret/asgari ücret oranını bir an önce yükseltmemiz gerekmektedir. Aynı şekilde kamu çalışanı/özel sektör çalışanı oranını da bir an önce düşürmemiz gerekmektedir. Keza yine bir başka temel sorun olarak çalışan/emekli oranını da artırmamız zaruridir.
Elbette bunları kanun ile zorla yapamayız. Mali teşvik ve önleyici tedbirlerle başarabileceğimiz, çözebileceğimiz konulardır. Yeter ki çözmek isteyip irade ortaya koyalım.