Ekonomik değil psikolojik
Cumhurbaşkanı Erdoğan “Kur ve enflasyondaki artış oranların ötesinde bir fiyatlama güdüsüyle karşı karşıyayız. Bu da karşımızdaki sorunun ekonomik değil psikolojik olduğuna işaret ediyor” dedi.
Ve devamında... “Devlet olarak bir yandan hayat pahalılığını körükleyen psikolojik faktörler ve bu durumu fiyatlara yansıtanlarla mücadele ediyor bir yandan da enflasyonu düşürecek politikaları kararlılıkla yürütüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Önce şu notumu düşeyim: Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ekonomiye ilişkin konuşmalarını hazırlayanlar kim bilmiyorum ama aynı cümle içerisinde birbirinin tam zıttı kelimeler kullanılabiliyor. Ve/veya gerçek durumun tam tersi konuşmalara da sıkça yer veriliyor. Bu nedenle özellikle ekonomiye ilişkin konuşmaları dinlerken çok ciddi zorluk çekiyor ve hatta çoğu zaman ekranı kapatıyorum.
***
Şimdi gelelim şu fiyatlandırma politikasındaki sorunun ekonomik olmayıp psikolojik oluşuna...
Acaba durum gerçekten psikolojik mi yoksa matematik mi?
Biliyorsunuz iktidarın matematik ile pek arası yok... Çünkü meydanlarda matematik biliminin gösterdiği rakamların tam tersi cümleleri çok rahat kullanabiliyorlar.
Tek örnek vereyim: “Üretim-Yatırım-İstihdam-İhracat ve cari fazla” diye size sürekli söylenen cümlelerin aslında tam tersi oluyor. Ama aynı cümleler hala kullanılmaya devam edilebiliyor.
Zaten fiyatlandırmanın psikolojik olarak tanımlanması da bu modelin bir sonucudur. Ama burada gizli bir politik değişim yaşanıyor: Dış güçler satışı artık bitti gibi bir şey... Onun yerine yurtiçinde fırsatçılar diye yeni bir hayali düşman oluşturuluyor. Yani ekonomi yönetiminin hiçbir günahı-sorumluluğu vs yok...
Bunu da bir kenara yazın artık.
***
Önce bir not daha düşelim: 30 Haziran günü “Önce verdiklerini alacaklar sonra enflasyonla mücadele” başlıklı yazımızda tüm bu fiyat artışlarının olacağını yazmıştık.
Ekonomi yönetimi bilinçli olarak dolar kurunu 19,70 lira seviyelerinden bugün ki düzeye yükseltmişti. Ve vergi ve kamu zamları ile yüksek enflasyona bilinçli geçilmişti.
Mesela mayıs ayında 18,63 lira olan motorin fiyatı artık 37,90 liraya yükselmiş durumda. Nitekim TÜİK’in enflasyon sayfasına girdiğinizde Ağustos ayı fiyat gelişmelerinde “Ana harcama gruplarına göre değişim oranlarında” Ulaştırma Sektörü %16,61 ile ilk sırada yer alıyor (Aylık enflasyon %9,09)...
Ama durun daha bitmedi... Temmuz ayında da “Ana harcama grubunda” Ulaştırma Sektörü aylık %17,75 artışla birinci sırada yer alıyor.
Ülkemizde son iki aylık fiyat artışı %19,44 iken en yüksek fiyat artışı olan sektör Ulaştırma Sektörü ve burada iki aylık fiyat artışı %37,31...
Ulaştırma sektöründe kim ne fiyat artırmış diye baktığımızda karşımıza “Yakıt ve yağlar” %62,73 fiyat artışı ile çıkıyor. Ve bir diğer alan ise %67,30 zam ile Havayolu Taşımacılığı geliyor... (dikkat edin piyasa hakimi THY)
Bu iki örneği neden verdim: Bakın %62,73 yakıt zamlarını “Ekonomi Yönetimi” gerçekleştirdi... Ama mesela karayolu taşımacılığında zam oranı %37,55’de kalırken yine kamunun güdümünde olan havayolu taşımacılığı %67,30 zam yapmış oldu.
***
Lütfen üstte verdiğim fiyatlandırma örneklerini iyi analiz edin. Burada çok net görülüyor ki zam olayında kamu, yani eski tabir ile Hükümet sonuna kadar gaza basmış ve zam üstüne zam yapmıştır. Ama özel sektör ise bu kez zam olayında daha geride kalarak daha stabil kalmıştır.
Oysa suçlanan kim? Özel sektör... Fırsatçı denilen, gerekçesiz zam yapan denilen işte bu özel sektör...
Ama rakamlar tam tersini söylüyor... Bunun bir hükmü var mı? Bence yok...Çünkü ülkemizde gerçeğin pek hükmü olmuyor... Rakamların dili ile siyasetin dili tam tersi durumları izah edebiliyor ve bu durumda rakamlar bile hükmünü kaybediyor.
FİYATLANDIRMADA KONUT FAKTÖRÜ
Burada bir detayı da izah etmemiz gerekiyor....
Ülkemizde bir çok hizmet ve ürün fiyatında enerji ilk sırada etkileyici unsur oluyor ama bence pek dikkate alınmayan konut fiyat düzeyi de hesaba katılmalıdır.
Esnaf olsun, depolama olsun veya diğer hizmetlerde olsun konut-gayrimenkul fiyat artışı maliyetlere doğrudan etki ediyor. Bu nedenle ülkemizde fiyatlandırma politikasında konut-kira maliyetlerinin de iyice hesaplarda dikkate alınması zaruridir.
İyi ama konut fiyatını kim patlattı... ???
“Ortada Nass var, sana bana ne oluyor”... cümlesini bugün yüksek fiyat düzeyi olarak hep beraber ödemiyor muyuz?
Geçmiş olsun.