Nasıl para kazanılır?

Dünkü Anadolu Ajansı haberine göre, zorunlu BES’te (Bireysel Emeklilik Sistemi) durum şu:

-Sayın Mehmet Şimşek’in “En büyük reformum” dediği BES’e yılbaşından bu yana otomatik (zorunlu) katılım: 1 milyon 750 bin kişi

-Otomatik (zorunlu) BES’ten cayanların sayısı: 690 bin kişi

-Toplam cayma oranı %39,4

-Zorunlu BES cayma oranı %31,4 (150 bin kişi eski BES’ten çıkmış)

***

Devletin emeklilik sistemine bakalım: 2000 yılından önce 100 liralık çalışan maaşına, emeklilikte 65 lira veriliyordu. Yapılan reform ile 2000 yılından sonra çalışana emeklilik maaşı verme oranı yüzde 35’e düşürüldü. Yani çalışırken 100 lira alan kişi, emekli olduğunda devletten artık 35 lira alacak.

Ortaya şöyle bir tablo çıktı: Kişi, 15 yıllık çalışma süresini 2000 öncesi yapmış. Emeklilik süresi dolmuş, ama yaşı dolmamış. “Olsun, daha fazla çalışıp devlete daha çok prim ödeyeyim” diyorsanız yandınız. Çünkü, 2000 sonrası her çalıştığınız gün emeklilik maaşınız düşüyor.

Çok çalışıp daha az maaş verilen bu sisteme de REFORM diyoruz.

Sanırım böyle komik reformlar ancak Türkiye’ye özeldir.

Çok çalış-az maaş al.

***

Kalkınma Bakanlığı verilerine göre: Özel kesim işçi ücreti 2003 yılında 1.607 lira. On yıl sonra, 2013 yılında 3.906 lira oldu. 10 yılda ücretler %143 artmış. Aynı dönemde ülkemizde genel fiyat artışı %122 olmuş. Çalışana düşen pay sadece %17’lik artış olmuş.

Oysa aynı dönemde GSYH’mız (eski seri) 455 milyar liradan 1 trilyon 567 milyar liraya yükseliyor. Ülkemiz ekonomisi %245 büyümüş ama çalışanın maaşı %143’de kalmış.

Özet mi?

Çok çalışarak Türkiye’de kazancı artırma imkanı sınırlı. Eğer alın teri ile çalışıyorsanız, ekonomi 3 kat 5 kat büyümüş; size pek bir şey ifade etmiyor. Hemen ticarete atılın...Ya da inşaat yapın.

***

Çalışarak veya emekli olunca kazanamıyorsanız; peki tasarruf yaparak kazanabilir misiniz? 21 Şubatta “Cayma hakkı” başlıklı yazımda zorunlu BES’te neden cayma hakkı yüksek diye konuyu bu işlemiştim.

Türkiye’de son 6 yılda yıllık reel faiz yüzde 1 civarında. Yani tasarruf yaparak faizden para kazanma kapısı kapalı.

Ya borsa... Yani şirketlere ortak olarak hisse senedinden kazanabilir misiniz? “Cayma hakkı” yazımda ‘menkul yatırım ortaklıkları’ ve ‘gayrimenkul yatırım ortaklıkları’ verilerini verdim: Resmen paralarınız iç ediliyor. Basit bir köy evi bile uzman gayrimenkulcü şirketlerden çok kazandırmış diyebiliriz.

Zaten BES’ten caymanın temeli de bu ‘iç etme sistemi’. (İç etme: paranın işletim sisteminde erimesi)

***

28 Şubat sürecinde benim aklımda hep şu soru vardı: O günler yeşil sermaye deniliyordu ama nasıl oluyor da özellikle gurbetçilerden yüzde 25-30 yıllık döviz faizi (getiri vaadi) üzerinden para toplanıyordu? Buna kim, nasıl izin veriyordu? Bu kadar yüksek getirili işler nerde vardı?

Biliyorsunuz ki bu paraların çoğu gitti. Yüz binlerce insan dolandırıldı.... %30 Mark faizi asla olmazdı. Toplanan yeni paralarla, eski paralar ödeniyordu.

Şimdi yeni bir sistem açıldı. Çok ortaklı şirketler artık borsada (BIST) işlem görüyor. Artık her şey yasal; her şey yasalara uygun işliyor.

Peki, bu işler yasalara uyunca ne oldu?

Kombassan, 2012’de borsada işlem görmeye başlamış: Hisse 8 liralardan 1,5 liraya düşmüş.

3 yılda dağıtılan temettü :Sıfır (0)

2013-2016 toplam kar: 62 milyon 191 bin TL; üst yönetim ücreti 18 milyon 725 TL. Kazancın yüzde 30’u üst düzeye giderken, ortaklar sıfır çekmiş.

Aynı dönemde İttifak ne yapmış?

2010 yılında 7,5 liraları görmüş. Derinlik kazandıkça düşüşler sürmüş ve aradan geçen 8 yıl sonra 2,0 liranın altında kalmış. İlk yıllarda temettü dağıtmış ama 2013’den sonra o musluk da kapanmış.

2013-2016 toplam kar 90 milyon 838 bin TL; üst yönetim ücreti 17 milyon 641 bin TL. Kazancın yüzde 19,4’ü üst düzeye giderken, ortaklara 2013’den bu yana temettü yok.

Koç Holding’e bakalım: 2015-2014 yıllarında 177 milyon 373 bin ve 100 milyon 877 bin TL. 2 yılda toplam 278 milyon 250 bin TL. Holding’in 2015-14 net kar toplamı 10 milyar 43 milyon TL. Üst yönetimin aldığı ücret net karın yüzde 2,8’i kadar. Ve de her yıl yaklaşık yüzde 18 nakit temettü küçük ortaklara dağıtılmış.

Koç Holding 2010 yılında 5,0 liranın altındayken artık 15,0 lira seviyelerinden işlem görüyor. Galiba ortada adalet anlamında bir sorun var.

Şimdi bunu neden yazdım?

Yazının başında değindiğim gibi; ülkemizde çok çalışarak ve emekli olarak rahat yaşamın yolları kapalı.

Türkiye’de tasarruf yapmanın ve yapılan tasarruftan kazanç elde etmenin yolları da döviz dışında maalesef kapalı. Batı ülkelerinde alternatif piyasa olarak ortaklık piyasası, yani hisse senetleri bu görevi görüyor. Türkiye’nin de yapısal reformlar yapmadan önce zeminin düzeltilmesi gerekiyor. BES’te yaşanan hayal kırıklığını ve dolarda yaşanan yükselişi bir de bu gözle irdeleyin derim. Konuya devam edeceğim.

YORUMLAR (25)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
25 Yorum