Rakamlar mı yoksa söylemler mi?

Ekonomiyi ne kadar biliyoruz? Ya da ekonomide sebep-sonuç ilişkisi hakkında ne derece doğru bilgiye sahibiz?

Mesela Türk Parası değer kaybedecek ve bu sayede cari fazla vererek döviz ihtiyacımızı karşılayacağız demiştik. Buna da kısaca ‘Türk Modeli’ adını verdik.

Ne oldu peki?

Cari açık 2021 yılının 11 ayında -4.06 milyar dolardan 2022 aynı döneminde -41.81 milyar dolara fırladı.
Model ile cari açığı tam 10 kat artırdık.

Olsun bu yıl cari fazla vereceğiz dedi Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati... Ve ilk veri geldi: Ocak ayı dış ticaret açığı -14,37 milyar dolar olmuş.

Tarihte en yüksek aylık dış ticaret açığı vermiş olduk.

***

‘Türkiye Yüzyılı’ diye bir logo eşliğinde söylemler ortalıkta dolaşıyor. Adeta lafla peynir gemisini yürütmeye çalışıyoruz. Gerçekten Türkiye Yüzyılı nedir? Amaç ve bu amaca ulaşmak için yapılan ve yapılması gerekenler nedir?

***

Ekonomide bilmediğimiz iki noktaya değineceğim:

1- Yerel para değer kaybederse üretim artar ve dış açık azalır fikri-düşüncesi ve söylemi maalesef gerçekçi değil.

TL’nin değeri ile dış açık arasında bir bağ kuramıyoruz. Mesela TL’nin daha değerli olduğu 2021 yılında dış açık -46,2 milyar dolardı. TL değer kaybetmesine rağmen 2022 yılı dış ticaret açığı -109,54 milyar dolara çıktı. Buradan enerji ve altın dengesini çıkarttığımızda da dış açık -7,92 milyar dolardan -16,11 milyar dolara çıkıyor.

Ortada TL’nin değerine bağlı seyreden bir dış denge söz konusu değil. Ama iç talep ile dış açık arasında sıkı bir bağ görüyoruz. Mesela iç talebin canlı olduğu, yani tüketimin yüzde 14,92 arttığı 2022 yılı dış açığı bizi şaşırtmıyor. (Burada varlık fiyatları da elbette önemli)

2- Bir başka nokta ise yatırım-faiz ilişkisi: Maalesef burada da gerçek bilgiyi kullanamıyoruz. Yatırım talebi faize çok duyarlı değildir; bunu 2019 ikinci yarısında MB Başkanını görevden alıp faizi tek haneye indirdiğimizde gördük. Hatta 2017 yılında bile yüksek kredili talepte makine teçhizat yatırımları artmadı.
Makine teçhizat yatırımları 2014 yılında durmuş ve ardından 2020 yılı son çeyreğinde hızla artmaya başlamıştır. O dönem hatırlarsanız Naci Ağbal MB Başkanı olarak faizleri yüzde 19,00’a çıkartmıştı.

Kısaca yatırım istikrarlı bir talebe daha duyarlı. Talep beklentisi arttığında faiz etkisi çok düşük kalıyor.

***

Bu iki ilişkinin anlaşılması halinde ekonomide bütün politikalar değişir: Mesela yatırım artışı için faiz düşürmek yerine öngörülebilir bir gelecek için enflasyona öncelik verilir. Zaten Batı ülkeleri bunu yapıyor.

Bilim de bunu söylüyor ama bizim yönetimin bunları irdeleyecek durumu nerede???

Tutturmuşuz bir söylem politikasını, ama hiç birini rakamlar teyit etmiyor. Sadece laf ve sadece olanın tersi slogan...

PUTİN OLMASA!

Aylık -14,37 milyar dolar dış açıkta altın çok önemli. Geçen yıl ocak ayında net bazda altın dış ticaretimiz sıfır seviyesindeydi. Bu yıl ise net bazda 4 milyar 657 milyon dolar altın ithal etmişiz. Böylece son 12 ayda net altın ithalatımız 17 milyar 899 milyon dolara varmış oldu.

Negatif faizin bir faturasını da altına yatırım ve altın ithalatı üzerinden dış açık artışı olarak ödüyoruz.

Benzer gelişme enerjide de yaşanıyor.

Bakın burası çok önemli: Ocak ayında enerji ithalat faturamız azalmadı ve tersine arttı (8 milyar 750 milyon dolar). Böylece son 12 aylık enerji ithalatımız 96 milyar 475 milyon dolara ulaştı.

İki durumu belirtelim:

1-Dünyada enerji fiyatları hızla düşüyor

2-Türkiye’nin enerji ithalat miktarı da hızla geriliyor.

O zaman enerji ithalat faturası neden artıyor?

Burada veresiye defteri açarak bu seçim sürecini bir bakıma finanse eden Rusya Lideri Putin ile başka ilişkiler mi söz konusu?

Putin enerji faturasını ertelerken fiyatı mı yükseltiyor? Bütçeyi bile bu sayede toparlayan Hükümet seçime daha rahat giderken seçim sonrası bu yüksek faturayı kim ödeyecek?

Gerçekten ilginç...

YORUMLAR (22)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
22 Yorum