Tatlı ve güzel bir yalan…
Bakın burası çok önemli: “İktidarlarımız döneminde kişi başına geliri 3.600 dolardan 15 bin doların üzerine biz çıkarttık.”
Bu cümleyi çok sık duyuyoruz. Son olarak TUSİAD’a had bildirme konuşmasında bu cümleyi duyduk.
Aslında yazılı kayıtlara baktığınızda doğru bir cümle. Ama bu doğru ne kadar doğru? Gerçekten 3600 dolardan 15500 dolara artan kişi başına gelir gibi, sizin de refahınız 4,3 kat arttı mı?
Gelin bakalım.
Türkiye’de 2001 krizi çıkmış hem ekonomi küçülmüş hem de kur fırlamıştı. Dolayısı ile 2001 ve 2002 yıllarında dolar bazında tam doğru veri değil. TL çok değersiz olduğundan dolar bazında gelir çok düşük çıkıyor.
Bir ülke gerçek veriler ile ölçülmelidir. TL değerlendiğinde dolar bazında gelir yüksek çıkar veya TL değer kaybettiğinde dolar bazında gelir düşük çıkar.
Şimdi gelin basit bir hesap yapalım:
2002 yılında GSYH kişi başına gelir 3.608 $ ama sabit TL 11.109 lira (1999 fiyatları). Önce doların enflasyonuna bakıyoruz. Yani 2002’deki doların satın alma gücü artık düştü. Biliyorsunuz ki ABD’de de bir enflasyon var ve özellikle 2020 sonrası ciddi enflasyon oldu.
Hemen söyleyelim: 2002 yılındaki 3608$’ın 2024 karşılığı 6.288$ etmektedir. Yani uzun vadede dolar bazında ifadeleri dolar enflasyonunu da dikkate alarak vermeliyiz. O nedenle dolar bazında 3600 dolardan 15000 dolara geldik cümlesi tam olarak doğruyu ifade etmemektedir.
İşi bir başka açıdan daha inceliyoruz. Aslında bu inceleme dolar enflasyonunun bir sağlaması gibidir.
2024-III çeyrek çarpanlarından eski yıllar TL’nin reel dolar karşılığına ulaşıyoruz. 2024 yılı III. çeyrek gelirinin eski yıllar dolar karşılığını da “KBG 2024-IIIbaz değer” verilerinden görebilirsiniz. Burada da 2002 yılı kişi başına gelirin 6.494 $ olduğunu anlıyoruz.
Bu değere TL’nin reel değerlemesinden arındırılmış endeks de diyebiliriz. Gerçek rakamlar tam da buradadır.
Kişi başına gelirimiz 2024 yılı III. Çeyrek fiyatlarına göre 2002 yılında 6.494$ etmektedir. Ve 2024 yılı III. Çeyrek kişi başına gelirimiz de 15.572$ etmektedir.
Evet, Türkiye olarak kişi başına gelirimiz 4,3 kat değil, 2,4 kat artış göstermiştir. Bu değeri aslında IMF 2015 sabit dolar fiyatı ile de yayınlamaktadır.
Lakin burada bir eksiklik daha var. Mesela 2016 yılında GSYH revizyonunda eski yılları düşük revizyon ederken son yılları yüksek revize etmiştik. Hadi bunu da es geçelim.
Ama çalışma çağındaki nüfus oranını dikkate almalıyız. Buna göre 2000 yılında 8.868 $ olan çocuk nüfus harici kişi başına gelir 2024 yılında 19.692$ seviyesine yükselmiştir. Yani reel dolar bazında gelir artışı çalışma çağındaki nüfusta 2,4 kata değil 2,2 kata karşılık gelmektedir.
Ama çok daha önemli ayrıntı yabancı nüfusta yatmaktadır. Asıl dikkate alınması gereken yer burasıdır.
Halen Türkiye’de tam sayısı bilinmeyen bir yabancı nüfus vardır. Ve bu nüfusun en az 4,5-5,0 milyon olduğu söylenmektedir. Bu durumda nereden bakarsanız bakın kişi başına gelirimiz 15 bin doların altında çıkmaktadır.
Evet, Türkiye reel anlamda kişi başına gelirini yaklaşık olarak 2,4 kat artırmış bir ülkedir. Diğer veriler sanaldır ve finansal etkilerle farklı çıkmaktadır. Gerçek reel artış 2,4 katlık sabit fiyat değişimidir.
Bu artış çok mu ya da az mıdır? İşte bunu da emsal ülkelerle kıyaslayarak anlarız. Maalesef ki orada durum çok daha vahimdir. Kişi başına gelirde Türkiye’den çok başarılı çok sayıda ülke vardır.
Burada 3’lü tasnif yapıyoruz:
1-KBG’i Türkiye’den yüksek olup farkı daha da açan ülkeler
2-KBG’i Türkiye ile benzer olup Türkiye’yi geçen ülkeler
3-KBG’i Türkiye’den düşük olup farkı kapatan ülkeler.
Her üç kategoride de Türkiye büyük gerileme yaşamıştır. Eğer tasnifi bu şekilde yaparsanız aslında ne kadar boş geçen bir dönem yaşadığımızı görürsünüz.
Mesela Letonya, Estonya, Litvanya, Bulgaristan, Romanya, Kazakistan, Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan Kosta Rika, Uruguay vs vs ülkeleri geçmişte vermiştik.
Bir ülke sadece geçmişi ile değil, yaşadığı dönemin şartlarına göre de değerlendirilmek zorunda. Ama burada belki de en acı tablo şudur: Orta yaş döneminde olan son 30-40 yılımızı nerede ise bitiriyoruz. 10-15 yıl içinde orta yaşı bitirip yaşlı ülke olacağız.
Ve bizler maalesef bu orta yaş döneminde dahi dünyadan çok geriye düştük.
İşin acı gerçeği maalesef budur. Tatlı güzel yalanlarla mı kendimizi avutacağız yoksa acı gerçekleri mi konuşacağız? Yüzleştiğimizde iş işten geçmiş olacak; bilesiniz.














