Yüzde 100 bile hükümsüz

İktidarın elinde çok ama çok büyük bir güç var. Bu güç o kadar kudretli ki, hiçbir gerçekliğin buna işlemesi mümkün değil.

Hazine garantili köprülere, yollara, şehir hastanelerine yıllardır bütçe ve bütçe dışı kaynaklarla milyarlarca lira para akıtılıyor. Oysa yönetim ‘kasadan tek kuruş çıkmıyor’ diyerek bu gerçeğin üstünü kapatabiliyordu.

Osmangazi Köprüsü geçiş garantisini dolduruyor, hatta daha üzerinde geçiş var diyen Ulaştırma Bakanı’ndan 2-3 gün sonra köprüye 1,7 milyar ödenebiliyor.

Çanakkale Köprüsü açılış töreninde Cumhurbaşkanı Erdoğan bu acı gerçeği söylemese bu iş böyle devam edecekti.

***

Buna benzer o kadar çok örnek ve vaka var ki, hangisini saymalıyız bilemiyorum.

Yüzde 100 doğru olan bir mesele daha anlatalım. 20 Aralık günü bulunan büyük buluştan bahsediyorum.

Dolarını bozdurana veya dolar almayı düşünenlere Kur Korumalı Mevduat-KKM getirildi. Herkes ve hepimiz dedik ki; “bu çok sakıncalıdır, kur artarsa farkı karşılamak bütçede sıkıntıya yol açar.”

Ama Hazine ve Maliye Bakanı dedi ki; “en kötü senaryoda bile Hazine’ye bir yük gelmiyor.”

Ve ödemeler başladı.

Henüz kötü senaryo gelmedi ama şimdiden KKM hesabına 40 milyar ödemenin yolu görüldü.

Kimse de dönüp “ne demiştiniz ama ne oldu” diye soramıyor?

Burada sormaktan kastettiğim elbette bizler değiliz. Hesap sorması gerekenlerden bahsediyorum. Yoksa bizler bu soruları fazlası ile soruyoruz.

***

Bir başka örnek daha vermem gerekirse Merkez Bankası’nı söylerim.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “faiz sebep-enflasyon sonuç” düsturu ile hareket edildi de ne oldu? Hepimizin söylediği şeyler tek tek gerçekleşmedi mi?

Merkez faiz indirirken piyasada faizleri patlattılar ama hala faiz indirimi nimetlerinden bahsedebiliyorlar.

Eylül 2021’de %17,0 olan uzun vadeli tahvil faizleri şu anda %28,0

Eylül 2021’de %17,5 olan 5 yıl vadeli tahvil faizleri şu anda %28,5

Devletimiz faiz düşürülmeden önce yüzde 17-18 oranlarından borçlanıyordu, şimdi yüzde 24-25 oranlarından borçlanabiliyor.

Acaba ‘kim’ faiz indirdik ve faiz yükü azaldı itirafında bulunabilir?

Ya da şu faiz indirim hikayesi ile kurları patlattık ve her gün zam üstüne zam geliyor.... Bütün bunların müsebbibi biziz kimse diyebiliyor mu?

Sokak röportajlarında duyuyoruz; elektrik zammını bile Kılıçdaroğlu yaptı diyenler olabiliyor.

Ama işin en ilginci şu ki, cari açık 7,2 milyar dolar ile yıllar sonrasının rekorunu kırıyor. Enerji ve altın hariç cari dengede de 7 milyar dolarlık fazladan 1,3 milyar dolara düşüş oluyor. Yani dış ticaret ve ödemeler dengesi her halükarda bozuluyor.... Merkez Bankası Başkanı ise iyiye gidiyoruz diyebiliyor.

***

Bugün ülkede bir değişik durum yaşıyoruz.

Rakamların %100 dediği gerçekleri bile yok edebilir durumda bir yönetim kabiliyetimiz oluştu.

Bakın bir başka örnek vereyim:

Türkiye dünya ekonomik büyüklük sıralamasında iyi yönetildiğinde 16. büyük ekonomiye gelebiliyordu. En kötü zamanlarında ise 19-20. sıralara düşüyordu. Örnek mi; 1980...

Ve gerçek şu: Türkiye 16. sıradan öyle hızlı geriliyor ve düşüyor ki, muhtemelen 2022 yılını 20. sırayı bile kaybederek tamamlayacağız.

Yani ülkemiz emsal ülkelerin gerisinde kalıyor, görece olarak daha hızlı zayıflıyor. Ama meydanlarda-ekranlarda “Dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisine girmeye en yakınız” diyebiliyor ve bunu bir kesime kabullendirebiliyoruz.

İşte bu çok büyük bir başarıdır.

Ekonomik çöküş yaşarken, büyük ekonomik buhranı bile ekonomik kurtuluş olarak satabilmek büyük ama büyük takdir gerektirir.

***

Ya da konumuzu şöyle noktalayalım: Hiç bu kadar gerçekdışı dünyaya çıkmış mıydınız? Yüzde 100 gerçeklerin bile hükümsüz kaldığı bu sanal dünyayı nasıl buluyorsunuz?

Yoksa gerçek mi?

YORUMLAR (69)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
69 Yorum