Ağız tatlandırıcı finansal ürünler

Türkiye ekonomisi Covid 19 salgın döneminde hastalanmıştı.

2021’deki isabetsiz faiz indirim süreciyle adeta komaya girdi ve hala hasta; ancak iyileşme belirtileri de var.

Hastalık, artık ölümcül değil gibi.

Cumhurbaşkanlığı seçiminden iki ay sonra, Temmuz 2023’te, TL mevduatın toplam mevduat içindeki payı %32’ye düşmüştü. (KKM %25 ve döviz %43)

Akran ülkelerde, mesela Brezilya ve Meksika’da TL mevduatın toplam mevduat içindeki payı %80’in altına düşmüyor.

Eğer bir ülkede hanehalkı, kendi milli parasına güvenmeyip büyük ölçüde dövize geçmişse, o ekonomi hastalanmış demektir.

Hasta bir ekonomiyi rayına sokmak için iki reçete kullanılıyor.

Birincisi, “dövizciler dövizde, KKM’de olanlar da KKM’de kalabilir; TCMB yüksek faiz oranlarıyla %32’ye düşmüş TL mevduat oranını tedricen artırabilir” görüşüdür. Başarı şartı zaman ve sabır.

Uygulanmakta olan acilci yaklaşım: “Para politikasının etkinliği için mümkünse ilk dakikadan itibaren ve bedeli ne olursa olsun, dövizde olanların TL’ye geçmelerini sağlanmalıdır.”

Geçen yazıda belirttiğimiz “28,5 milyar dolar” acilci yaklaşımın başarılı olmak için sunduğu bir “ağız tatlandırıcısı”ydı.

AĞIZ TATLANDIRICILARIN ETKİSİ

Ekonomiyi yönetenler hanehalkını, önce yurtdışındaki yatırımcıları ikna ederek, ikna ettiler.

Malum yerli yatırımcılar Türkiye ekonomisine “yurtdışındaki yatırımcı gözüyle” bakıyorlar.

Faizler yükseltildikçe %32 olan TL mevduatın toplam mevduat içindeki payı, gerçekten de her geçen ay yükselerek 21 Şubat 2025’te %59,3’e kadar yükseldi. (KKM %4,4 ve döviz %36,3)

Bunu sağlamak için de TCMB piyasalardan 150 milyar dolar satın aldı ve piyasalara yaklaşık olarak 5 Trilyon TL para enjekte etti.

TCMB’ye sorulsa, “hem TL’ye geçiş sağladık hem de döviz rezervlerimiz arttı yani başarılıyız” diyecekler.

Aynı dönemde, “Kredi Büyümesi” sınırlandırıldığı için bankalar artan bu 5 Trilyon TL’yi kullanamadılar.

TCMB, bankalarda oluşan bu “atıl fonları” piyasadan çekmek için yüksek zorunlu karşılık oranlarını yükseltti ve yüksek reel faiz oranları karşılığında TL depo ihaleleri açmak zorunda kaldı.

Bir bakıma ekonominin kimyası değiştirildi.

Soru: TCMB’nin 150 milyar dolar satın alarak piyasalara sürdüğü ve yüksek faizlerle her gün artan yaklaşık 7 Trilyon TL şu anda nerede duruyor?

Cevap: TCMB’nin yanısıra kısa vadeli banka mevduatında ve günlük alınıp satılabilen para piyasası fonlarında.

Küçük bir olumsuz gelişme olsa en az 150 milyar dolar döviz almaya hazır, emre amade 7 Trilyon TL tetikte bekliyor.

Zaten son iki haftada TCMB’nin net döviz rezervleri 5’er milyar dolar azalarak 75’ten 65 milyar dolar civarına düştü bile.

TCMB’nin de kafası karışık; döviz satsa piyasadan TL çekecek, bu iyi bir gelişme; öte yandan rezervlerin azalması “istikrarlı görünümü” bozabilir endişesi yaşıyor.

Çıkmaz üstüne çıkmaz.

TCMB NE YAPSIN?

2002 yılında 1,7 TL olan bir doların değeri her yıl düşerek 2007 yılında 1,12 TL’ye kadar düşmüştü ve ancak on yıl sonra, 2012 yılında tekrar 1,7 TL’ye döndü.

İnanılır gibi gelmiyor fakat vatandaşlarımız, kurların düşmesine ve “on yıl yerinde saymasına rağmen” dövizlerini satmamış.

2002 -2012 döneminde döviz mevduatlarının toplam mevduatlar içindeki oranı düştü fakat hacmi düşmedi.

Öyle görünüyor ki, hanehalkının biriktirdiği dövizlerin önemli bir kısmının, ekonominin genel gidişatıyla olan bağı zayıftır; ne yapılırsa yapılsın bu dövizler TL’ye dönmüyor; fazla sıkıştırılırsa da yastık altına gidiyor.

Bugün de dövizde olan hanehalkının TL’ye geçme süreci sona yaklaşmıştır diyebiliriz; ancak beklenen yabancı yatırımcılar şarta bağlı olarak gelebilirler.

TCMB’de artık ağız tatlandırıcıları (ağız tatlandırıcısı: yüksek reel faiz) kullanmak istemiyor çünkü yüksek reel faizler başka sorunlar üretebilir yani sürdürülebilir değil.

Çünkü net döviz pozisyonunun seviyesi en önemli para politikası araçlarından biri değildir; aşırıya gidildiğinde, ki TCMB aşırıya gitti, zararlıdır; zarar verdi ve verecek.

Önemli, etkili ve doğru olan uzun vadeli kamu borçlanmasıyla brüt döviz rezervlerini arttırmaktır.

Ağız tatlandırıcı finansal avantajlar, iktisadi hayatın bir gerçeği fakat süresinin uzaması zehir etkisi yapabilir.

YORUMLAR (5)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
5 Yorum