Ak Parti ve hükümet yoksullara düşman mıdır?

Genel Yayın yönetmenimiz İbrahim Kiras ve diğer pek çok kişi “eğer TCMB rezervleri yanlış zamanda ve gereksiz yere satılmasaydı veTCMB’deki ihtiyat akçesi harcanmasaydı; o paraların gücüyle Covid salgınında işi ters giden küçük esnaf, düzensiz/kayıtsız çalışan gündelikçiler ve benzerlerine yardım yapılabilirdi” görüşlerini ifade ettiler. 

Acaba haklılar mı? 

Hükümetin yukarıda saydığımız zorda kalmışlara yardım edecek parası yok mu? 

İrdeleyelim. 

Yıllar itibarıyla Ocak Mart dönemi “bütçe dengesi” sonuçları: 

Yıllar    Gelir – Gider Milyar TL 

2009       47 – 66 = -19 

2013       94 – 95 = -1 

2017    145 - 160 = -15 

2018    167 - 188 = -21 

2019    219 – 254 = -35 

2020    256 – 285 =-29 

2021    344 – 321 = +23 

Görüldüğü gibi Türkiye Cumhuriyeti merkezi yönetim bütçe dengesi, 2006 -2021 yılları arasında,bu yıl hariç, her yıl açık vermiştir; sadece ve sadece bu yıl, yani 2021’de fazla vermiştir: 23 Milyar TL. 

Yani hükümetin ummadığı ve planlamadığı kadar çok parası var ve bu parayı toplumun mağdurlarıyla paylaşmak istemiyor.  

Peki, bu veriden ne anlamalı ve nasıl yorumlamalıyız? 

Hükümet bütçenin fazla verdiğinin farkında olmayabilir. Katılmıyorum. 

Kamunun borcu çok yüksek, bunu daha fazla artırıp ülke hazinesi zora sokulmak istenmiyor olabilir. Katılmıyorum. Çünkü Türkiye’nin kamu borç oranı oldukça düşüktür: %37,5 ve yılsonundabu oran %35’e düşecek. 

Diğer ülkelerin borç oranı çok daha yüksek olmasına rağmen, bütçe açığı verip vatandaşlarına destek oldular. 

Enflasyonu artırabilir.Yardımların harcamaya dönüşmesi enflasyonu eser miktarda artırabilir fakat hiçbir şey salgının yol açtığı işsizlik ve gelirsizlikten daha kötü değildir. Hükümetin bir enflasyon kaygısı olduğuna kimse inanmıyor. Katılamıyorum. 

Ak Parti işsizler ve gelirsizlerin düşmanıdır. Katılmıyorum. En azından şimdiye kadar en alt gelir grubundakilere yaptığı yardımlar sayesinde seçimleri kazanıyordu. 

Gerçekleri göremeyecek ve gereğini yapamayacak kadar beceriksiz ve hantal bir yapı mı oluştu?  

Elbette bu sorulara başka sorular da eklenebilir ve herkes yeni yorumlarla kavrayışımızı zenginleştirebilir. 

Bazen okunan bir yorum düşünülmüş olan pek çok boyutu kapsar ve bu fikri örtüşme okuyucuyu memnun eder. 

Serbestiyet.com yazarı Sayın İzzet Akyol’un, konumuzla ilgiliyaptığı analizlerin gayet kapsayıcı ve açıklayıcı olduğunu düşünüyor ve bir kısmını paylaşıyorum. 

“Bütün gücün tek bir elde, Sayın Erdoğan’ın elinde toplanmasının kurumları nasıl çökerttiğini ve Türkiye’yi nasıl yavaşlattığını kısaca izah etmeye çalışacağım:  

Tayyip Bey en ufak detaylarla dahi ilgilenen ve herşeye müdahale eden bir lider. Ayrıca zaman zaman beklentilerin aksine pozisyon alarak “ters köşe” de yapıyor. 

Sonuç: Erdoğan tutumunu netleştirmedikçe (ofsaytta kalmamak için) kimse inisiyatif almıyor, herkes talimat bekliyor. 

Hem devlet bürokrasisi hem de Ak Parti teşkilatı şöyle yavaşlıyor: Bürokrat (Erdoğan’la ters düşmemek için) onun açık tutumunu görmeden adım atmıyor; işler yavaşlıyor. İşler yavaşlayınca Erdoğan daha çok müdahaleci oluyor; bu da üst maddedeki durumu kalıcılaştırıyor. 

Lider çok yüceltilip siyasi figürler, kurumlar ve bürokratik kadrolar etkisizleşince hiç kimse Erdoğan’la ters düşme riskini al(a)mıyor; Erdoğan net tutum sergileyinceye kadar herkes bekliyor. 

Bugün Türkiye’de işler maalesef böyle yürümekte ve en basit meseleler dahi krize dönüşmektedir. 

İşin ilginç tarafı, Erdoğan tek-adam haline gelip gücü kendinde topladıkça siyaseten zayıfladı. 

İktidarı kısmen paylaşırken toplumun farklı kesimlerine iktidar paydaşları üzerinden ulaşabilen Erdoğan gücü kendisinde topladıkça bazı toplum kesimlerine hiç ulaşamaz hale geldi. 

Sonuç olarak Erdoğan’ın gücü kendinde toplaması Türkiye’de kurumları ve bürokratik kadroları (aynı zamanda Ak Parti’yi de) yavaşlattı ve etkisizleştirdi. 

Bugün Türkiye’de çoğu işin kilitlenmiş olmasının sebebi işte bu güç tekelidir. Durum her geçen gün daha vahim bir hal almaktadır” 

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yürürlükte olduğu sürece bu işle(me)yişin değişmesi,Ak Parti’nin bir sonraki seçimi kazanması imkân ve ihtimal dâhilinde değildir.

YORUMLAR (18)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
18 Yorum