Net hata ve noksan, kara para, kayıt dışılık, yasadışılık

Dün, temmuz ayı dış ödemeler dengesi istatistikleri yayınlandı.

Buna göre ocak-temmuz döneminde 50,4 milyar dolar dış ticaret açığı vermişiz.

Yani yurtdışından, sattığımızdan 50,4 milyar dolarlık daha fazla ürün almışız.

Fakat hizmetlerden, net 20 milyar dolar gelir elde ettiğimiz için toplamda cari açık hesabı 36,6 milyar dolar açık vermiş.

Bu döviz darlığı yaşayan Türkiye’nin uzun süre sürdüremeyeceği bir cari açıktır.

Geçen yıl ocak-temmuz döneminde 13,7 milyar dolar olan cari açığın bu yıl bu kadar çok artmasının sebebi, yükselen ithal enerji fiyatlarıdır.

Geçen yıl ocak-temmuz döneminde, enerji ithalatı 18,3 milyar dolardı, bu yıl 46,6 milyar dolara yükseldi yani enerjiye bu yıl geçen seneden 28 milyar dolar daha fazla para ödemişiz.

Peki, bu 36,6 milyar dolar cari açığı hangi parayla ödemişiz?

Bu cari açığın 24,3 milyar dolarlık kısmını, Türkiye’ye girdikten sonra “net hata ve noksan” olarak tanımlanan parayla ödemişiz.

Net hata ve noksan kalemi kaynağı kesin olarak belli olmayan paradır.

Bu cümle içindeki “hata”, “noksan” ve ”kaynağı belli olmayan” ifadelerinin, hemen “kara para”, “kayıt dışılık” ve “yasa dışılığı” çağrışımları yaptığı görülüyor.

Fakat bu doğru değil.

Doğrusunu bildiği halde, bu çağrışımları, bilerek ve isteyerek, Türkiye hakkında olumsuz algı oluşturmak isteyenlere “yapmayın” derim.

Net hata ve noksan kalemini kayıt dışılık veya yasadışılıkla açıklamak “kesinlikle” isabetli bir tanımlama değildir.

Tanımları kenarda bırakıp konuyu örneklerle anlatmayı deneyeceğim.

Bu yıl Türkiye’ye 56 milyon turistin geleceğini varsayalım. Yapılan anketlere göre Türkiye’ye gelen her bir turist ortalama olarak 650 dolar para harcıyor.

Bu ankete göre Türkiye’nin toplam turizm gelirleri 36,4 milyar dolar olur. (56 M * 650)

Peki, turistler 650 dolar değil de 950 dolar harcarlarsa ne olur?

Toplam gelir (56 M * 950) 53,2 milyar dolara yükselir.

Sonuçta turizm gelirleri, anketlerin ve beklentilerin 16,8 milyar dolar üzerinde gerçekleşir. (53,2 - 36,4) İşte biz bu fazlalığa “net hata ve noksan” diyoruz.

Keşke, yetkililerin dakik ve isabetli bir anket yapma metodu olsa da, kafalarda, bu tip soru işaretleri oluşmazsa fakat bu, dünyanın hiçbir yerinde mümkün değil.

NET HATA VE NOKSANDAKİ DÖVİZLERİN SAHİPLERİ

Net hata ve noksan olarak tanımladığımız ve bankalara yatmış bu döviz tutarların sahiplerinin kim olduğu yani açık kimlikleri bellidir.

Hesap sahiplerinin hepsi, bu paraları yasal yollarla ve işlerinin doğasına uygun bir ticaretle kazandıklarından eminler.

Aksi takdirde, bu paralar, Türk bankalarının yurt dışındaki hesaplarına yatamaz. Çünkü Türkiye’de ve yurtdışındaki bankalar kesinlikle kara para olma ihtimali olan paraları kabul etmemektedirler ya da kabul ederlerse de MASAK gibi kuruluşlara bildirmekle sorumludurlar.

Mesela ihraç edilmiş bir malın gerçek bedeliyle beyan edilen ihraç fiyatları arasında, herhangi bir sebepten dolayı, farklılıklar olabilir; bilerek ve isteyerek veya hataen.

İthalatta da, herhangi bir sebepten dolayı ithal ürünlere daha az bedel ödenebilir veya tam tersi yani daha çok.

Keza beyan edilen satış dönemi ile tahsilat döneminin bilanço tarihleri farklı olabilir, böyle bir dönemsellik hatası da net hata ve noksan hesaplamalarına sebebiyet verebilir.

Sonuçta, net hata ve noksan hesapları, yurtdışından gelen ya da yurtdışına çıkan paralar, resmen kayıtlara girdiği için hesaplanabiliyor; aksi takdirde hesaplanamazdı.

Dünya Bankası verilerine göre, 2021 yılında net hata ve noksan fazlası ve açığı veren bazı ülkelerin verilerini incelemekte fayda var; belki de zihinler biraz daha berraklaşır.

Net hata ve noksan fazlası verenler. (Milyar Dolar)

1)Amerika: 137

2)Almanya: 60

3)İngiltere: 25

4)İspanya: 12

5)Türkiye: 9

Meksika: 8

Net hata ve noksan açığı verenler:

1)Çin: -167

2)Fransa: -52

3)Japonya: -39

4)İtalya: -19

Kurumları ve gelenekleri her geçen gün biraz daha yıpranan bir ülkede bu tip soru işaretlerinin oluşması ve çoğalması normaldir fakat bir yıl sonra iktidarı devredecek bir hükümeti eleştireceğim diye Türkiye’nin haksız bir şekilde kötülenmesini doğru bulmuyorum.

YORUMLAR (16)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
16 Yorum