Yatırım ve zamanlama
Avrupa Merkez Bankası (ECB) geçen hafta faizleri 50 puan artırdı.
FED geçen ay faizleri 75 puan artırmıştı, bu hafta da en az 50 puan artırması bekleniyor fakat 100 puan bile sürpriz sayılmaz.
Bu gelişmeler Türkiye ekonomisinde “yavaşlama”yı, diğer OECD ülkelerinde de “daralma”yı neredeyse kesinleştiriyor.
Çünkü fiyatı düşmeyen neredeyse iki emtia kaldı: Doğalgaz ve kömür, son bir yılda bu iki ürünün fiyatı %300 arttı.
Ham petrolün bugünkü fiyatı ile savaş öncesi fiyatı arasındaki fark, kapanmak üzere olduğu için ham petrol fiyatlarının enflasyona etkisi minimum düzeye indi.
Türkiye, ihracatının en az %55’ni OECD ülkelerine yapıyor.
Son dönemde yurtiçi ve yurtdışı pazarlarında çok iyi para kazanan şirketler, satışlarını artırmak veya pazar paylarını genişletmek için yeni yatırımlara yöneldiler.
Türkiye’de yatırım, maceralarla dolu tehlikeli bir süreçtir.
Türkiye’de en az bir yıl yavaşlama ve ardından da en az bir yıl daralmanın yaşanacağı; OECD ülkelerinde de daralmanın kesin olarak başladığı bir ortamda, yatırım yapmak doğru bir karar mıdır?
Yatırım yapılacaksa ne zaman başlanmalıdır ve ne zaman tamamlanmalıdır?
OECD, enflasyon oranının bu yılın üçüncü çeyreğinde zirve yaptıktan sonra, 2022’nin sonunda, Amerika’da %7’ye, Avrupa’da %7,7; 2023 yılsonunda, Amerika’da %4,4 ve Avrupa’da %5,5; 2024 sonunda da, Amerika’da %2,8’e ve Avrupa’da %3,9’a düşeceğini tahmin ediyor.
Benim tahminlerime göre 2023’ün üçüncü çeyreğinin sonunda, yani 5 çeyrek sonra, baz etkisinin de yardımıyla, hem Amerika’da hem de Avrupa’da enflasyon, %3’ün altına düşecektir.
Ardından da en az dört çeyrek %2 -%3 bandında yatay seyredecektir.
YATIRIM SÜRECİ
İnanılmaz miktarlarda para kazanan şirketler, bu parayı ortaklara temettü olarak dağıtmak yerine yatırım yapmayı tercih ediyorlar.
Peki, Türkiye’de ortam, yatırım yapmaya müsait midir; değilse, ne zaman müsait olacak?
Başarısız bir yatırımın pek çok boyutu var üç tanesini vurgulayalım.
Birinci başarısızlık gerekçesi pahalı yatırım: Bugün makine ve teçhizat fiyatları, 2019 yılı fiyatlarının 3-4 kat üzerine çıkmış.
İkinci gerekçe, daralma ve yavaşlama etkisidir: En az iki yıl boyunca küresel düzeyde ya resesyon (ılımlı durgunluk) ya da yavaşlama olacağı kesindir.
Üçüncü ve en önemli gerekçe, kredi alma şartlarının sıkılaştırılmasıdır: Türkiye’nin CDS’leri 900’e yükseldiği için, uzun vadeli döviz kredilerin fiyatı %12’yi aşmıştır. Hatta HERMES, COFACE vs. gibi ihracat sigorta şirketlerinin sigorta primleri %15’e yaklaştığı için, satıcı kredisiyle makine ve teçhizat almak da zorlaşmıştır.
Peki, başarısız bir yatırım macerasından sağ kurtulmanın bir yolu var mı?
Olabilir.
1)Makine ve teçhizat fiyatlarının düşmesi “beklenmelidir.” Tecrübeler gösteriyor ki, durgunluk ortamında, yatırım makinalarının fiyatı kesinlikle düşüyor.
2)Yatırımı tamamlama tarihini, durgunluğun bittiği döneme denk getirmek için yatırım faaliyetleri durdurulmalı, yavaşlatılmalı veya ertelenerek “beklemeye” geçilmelidir.
Eğer yatırımlar kredilerle finanse edilirse ve üretime geçildiği dönemde, piyasalarda bir durgunluk oluşursa, düşük kâr oranları ve yetersiz satış miktarları kredilerin geri ödenmesini zorlaştırabilir.
Türkiye ve dünya ekonomisinin tekrar büyüme ve genişleme dönemine 9 çeyrek sonra, yani 27 ay sonra yani 2024 yılı son çeyreğinde geçeceğini tahmin ediyorum.
Yani yatırımı tamamlama süresi 12 aysa, 15 ay; 18 aysa 9 ay bekledikten sonra yatırıma başlanmalıdır.
3)Türkiye’nin kredi notunun düzeleceği bir zamana kadar “benlenmelidir” ki, daha ucuza, daha fazla miktarda ve daha düşük fiyata yatırım kredisi temini mümkün olsun.
Üzgün ve umutsuz bir şekilde ifade edeyim ki bu hükümet döneminde Türkiye’nin kredi notu düzelmeyecektir.
Her konuda olduğu gibi yatırım konusunda da başarının üç şartı vardır: Doğru zamanlama, doğru zamanlama ve doğru zamanlama.
Tecrübeler, daralma dönemlerinde, yani doğru zamanlarda yapılan yatırımların yerindeliği, isabeti ve verimi; neredeyse her yerde ve her zaman, iktisadi faaliyetlerin zirvede olduğu dönemlerde yapılan yatırımlardan daha yüksektir.