Keşke öyle olsaydı...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’da “Sporun Yıldızları İftar Programı’nda yaptığı konuşmada,

“Türkiye sporda da kötü talihini yendiğini fetret dönemini, geride bıraktığını görüyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sporda tesisleşme devrimi tüm branşları kapsayan altyapı yatırımları ve sporcu yetiştirme programları bugün geldiğimiz seviyenin yapı taşlarıdır.

Bütün imkanlarımızla siz sporcularımızın yanında olmayı sürdüreceğiz” diye de ekledi…

***

Sayın Cumhurbaşkanı’mızın spora olan ilgisinin, sporcuya olan sevgisinin, tesisleşmeye ve yatırımlara katkısının ve gençlere imkan verişinin bizzat şahidiyiz…

Bunun itiraz edilecek hiç bir tarafı yok.

Ancak verilen bilgilerin sağlıklı olmadığını ve raporları hazırlayanların doğru analiz yapmadığını da söylemeliyiz…

Elbette müthiş tesisleşmeyle beraber, her alanda bir kımıldanma var…

***

Ancak başarıda geriye gittiğimizi, madalya açısından bir arpa boyu yol alamadığımızı içimiz kan ağlayarak da olsa belirtmeliyiz…

Çok net bir örnek, 2004 Atina Olimpiyatları’nda madalya sıralamasında 22. sıradaydık…

2020 Tokyo’da 35. sıraya geriledik… Tam 13 basamak aşağıya indik.

Atina’da altın sayımız 3’tü, Tokyo’da 2’de kaldı…

Atina’da toplam madalya 11’di, Tokyo’da 13 oldu…

Tokyo’nun tek iyi tarafı 3 yeni branşta daha ilk defa madalya kazandık…

***

Bir tek burada 2 artış var ancak o da yanıltmasın… Çünkü karate ilk defa ilave edildi ve bize de en çok madalyayı getiren branş oldu…

Karateden gelen 4 madalya olmasaydı Türkiye, 9 madalyada kalacak 2016 Rio’yu tekrar edecekti…

Türkiye, 35. olduğu Tokyo’da, İran’a, ,Özbekistan’a, Gürcistan’a ve 34. sıradaki Çin Taipeisi’ne bile geçildi.

Geçtiğimiz ülkelerde 36. sırada Uganda var. Ayrıca Ekvador, Katar ve Bahamalar da hemen arkamızda…

Bununla da övünmek mümkün mü, takdire bırakıyoruz…

***

Atina’da dağıtılan toplam madalya sayısı 929’du… Tokyo’da 1080 oldu. Yani, Tokyo’da 251 tane fazla madalya dağıtıldı, bütün ülkeler de bundan nasibini aldı…

Mesela 2004’te Atina’da toplam 103 madalyayla 1. olan ABD, Tokyo’da bu sayıyı 113 çıkardı…

Yani bizim bütün olimpiyatlarda aldığımız madalyadan 9 daha fazlasını tek başına Tokyo’da elde etti…

Tarihimizde 85 değişik sporcuyla 41 altın, 24 gümüş, 37 de bronz olmak üzere toplam 104 madalyamız var…

***

Paralimpikte ise çok yakın, 2004’ten bu yana varız bu alanda... Geç başladık ama hızlı başladık...

Barcelona 1992’de ilk kez boy gösteren Türk sporcular, ilk madalyaları Atina’da aldı.

Tokyo’dan önceki en yüksek madalya sayısına Londra 2012’de ulaşmıştı. İngiltere’de 1 altın, 5 gümüş, 4 bronz olmak üzere 10 madalya alan paralimpik sporcular, Japonya’da bu sayıyı geçti.

***

Tokyo’da milliler 2 altın, 4 gümüş, 9 bronz olmak üzere toplamda 15 madalyayla tarihi bir başarı kazandı.

Biz madalya kazanan, mücadele veren, ter akıtan, olimpik, paralimpik, defalimpik ve özel bütün ferdi, ya da takım sporcularımızı can ü gönülden tebrik ediyoruz…

Başarılarının da artarak devamını diliyoruz…

ŞAMPİYONLARA VERİLEN SÖZLER TUTULMADI

24 Haziran 2008’de TBMM’den çıkardığımız bir kanun tam 14 yıldır uygulanmayı bekliyor…

5774 Sayılı “Başarılı Sporculara Aylık Bağlanması, Devlet Sporcusu Unvanı Verilmesi Hakkında Kanun” yürürlükte ama yürütmeyle yükümlü olanlar bir türlü gereğini yapmıyor… Kanuna karşı suç işliyor…

***

Şampiyonlara ferdi ve takım oyuncularına, hocalarına veya ölenlerin aile ve çocuklarına şeref aylığının bağlanmasının dışında yeşil pasaport verilmesi ve VİP’tan uçuş sağlanmasının da yeraldığı madde ne yazık ki askıda…

Sadece şeref aylığı kısmı, ağır aksak, yarım yamalak ve keyfi sürüyor….

***

2002 Dünya Kupası Üçüncüsü A Milli Takım’ımızın hocası ve futbolcularına da VİP’ten uçuş ve yeşil pasaport imkanı verildi ama onların da diğer mağdurlar gibi sorunları çözülmedi…

Kanunun çıktığı günden beri bakanlık ve yöneticilik yapan ve görevini ihmal eden herkes suç işliyor. En ufak bir suç duyurusunda ceza alabilecekler ama umurlarında değil…

***

Marifet iltifata tabi ise, devlet verdiği ve kanunla yükümlülük haline getirdiği her türlü mükafat sözünü yerine getirmeli…

2002 sürecinden sonra, müthiş ödüller verildi, şampiyonlara ve madalya alan sporculara...

***

Çok azı hariç, büyük çoğunluğunun ve ailelerinin, bu ödüllere ihtiyacı var, bunu çok iyi biliyoruz...

Derecelerine göre kategorilendirilerek hesaplamak ve bu bütçeyi karşılamak hiç de zor, değil...

Yaşayanlar ve hayatta olmayanların ailelerine verilecek miktar bir yekün de tutmaz…

Bunu da bu şampiyonlardan esirgemeyelim... Toplasan bir spor salonu parası... Bu bedel, Spor Toto’dan rahatlıkla karşılanabilir...

***

Onlara yapacağımız eksiklik, milletimize, bayrağımıza ve İstiklal Marşı’mıza olacaktır...

Bugüne kadar hep sporun ve sporcunun yanında olan Sayın Cumhurbaşkanı’mızın bütün bu konulara ivedilikle el atması gerekiyor…

Şampiyonlarımız, gururludur ama onurludur da.

Onlar bunları söyleyemez ama biz onlar adına dile getiriyoruz...12 yıldır geciken ve yıllardır ihmal edilen bu sorunlar yumağı artık çözülmeli…

Başta olimpik ve paralimpikler olmak üzere engelli, engelsiz bütün branşlara yaygınlaştırıldı, her yaş kategorisini ve her çeşit organizasyonu kapsayacak hale getirildi...

***

Her sporcu artık, devlet ödülleri sayesinde, ortalama bir futbolcu kadar para kazanır durumda...

Hatta, çıkarılan sponsorluk yasaları ile sporcuların ciddi sponsorluk gelirleri olmaya başladı, kulüplere verilen teşviklerle de sporculara maaş bağlanması fırsatı doğdu, bu da onlara yeni gelir kapıları açtı...

***

Asıl dert, ödülün olmadığı, sporcuların bırakın karın tokluğuna, kendi imkanlarıyla hazırlanıp müsabakalara katıldığı ve “vatan-millet-bayrak” ruhuyla Türkiye’mize kazandırdığı madalyalar karşılığında hiçbir ödül alamamaları ve bugün de hala yokluk içinde hayatlarını idame ettirmeleri...

Bugün, hayatta kalan şampiyonların sayısı 30’lar civarında… Ancak ölen şampiyonların ailelerinin de ciddi desteğe ihtiyacı var...

***

Kanunla “Devlet Sporcusu” unvanı ve “yeşil pasaport” kullanma, “VIP’ten geçiş hakkı” verdiğimiz ve “şeref aylığı” bağladığımız bu kahramanlarımızı, mağduriyetten bir miktar kurtarmakla beraber, hepsini bir defaya mahsus, toplu bir “devlet ödülü”yle mükafatlandırmak da gerek...

Bu büyük şampiyonların, birikmiş borçlarını ödeyebilmesi, kirada duranların ev sahibi olabilmesi, çoluk çocuğunun acil ihtiyaçlarını karşılayabilmesi, sosyal hayatta faal olabilmelerinin sağlanabilmesi, sporumuza katkı verebilecekleri ortamlarda yer alabilmeleri için mutlaka böyle bir desteğe ihtiyaçları var...

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.