Statlar nasıl isimlendirmeli?

Stadlar, spor salonları, tesisleri ve komplekslerine adlandırma her zaman tartışma konusu olmuştur… Bundan sonra da olacak kuşkusuz…

Önemli olan nihai kararları, devletin uhdesindeki bu yetkiyi liyakate göre kullanmak…

Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları şampiyonlarından başlayarak bütün büyük sporculara, milli ve kendi takımlarında sporcu ve teknik direktör, hoca ve yönetici olarak büyük başarılara imza atanlara, kalıcı eserler bırakanlara, önemli yatırım yapan devlet ve sporadamlarına, sponsorlara da bu imkan verilir…

***

1994’te Sayın Erdoğan’la belediyecilikte başlayan bir uygulama sürecimiz vardı. 2002’den sonra da devam ediyor…

Belediyecilik dönemimizde, Türkiye’nin yerli Muhammet Ali’si Cemal Kamacı Okmeydanı, Olimpiyat Şampiyonu güreşçimiz Hamza Yerlikaya Gaziosmanpaşa, karatenin efsane ismi Haldun Alagaş Ümraniye, NBA yıldızımız Hidayet Türkoğlu’nun adı da Bayrampaşa spor kompleksine konuldu...

***

TMOK Başkanı Sinan Erdem adını, Türkiye’nin en görkemli salonuna, Gazanfer Bilge’yi B.Çekmece’ye, TFF Başkanı Hasan Polat’ı, Maltepe Stadı’na verdik...

Fatih Terim’in adı ise hem doğduğu Adana,, hem de doyduğu şehirdeki Başakşehir stadlarında yeraldı… Şenol Güneş’in ismi ise bütün şampiyonluklarında büyük rol oynadığı Trabzon’da yaşıyor…

***

Spora hizmet eden, milletlerarası gururumuz olmuş, “zeki, çevik, ahlaklı’’ insanların adlarını yaşatmak, ömür boyu topluma “idol” olarak benimsetmek, en büyük hedef olmalı.

Tabii ki devleti kuran, yöneten ve de damgasını vuran siyasi liderleri de en büyük projelerde yaşatmalı...

***

Mesela Atatürk’ün adını, en önemli üniversite, havaalanı, stadyum, cadde vb. yerlere koymalı... Ama sıradan her yere değil...

12 Eylül ihtilali olana kadar Atatürk adıyla anılan tek stadyum, Türkiye’nin en büyüğü olan, milli maçların oynandığı, uğurlu 80 bin kişilik İzmir Atatürk Stadı’ydı...

Buna 2000’de açılan İstanbul Atatürk Olimpiyat Stadı da eklendi.

***

Dünya’da Olimpiyatlar’ın yapıldığı bütün stadyumların adı Olimpiyat Stadı’dır… Bir tek bizde istisnadır…

Almanya’nın 1936 Berlin, 72 Münih, Fransa’nın 1924 Paris, İngiltere’nin 1908, 1948, 2012 Londra, ABD’nin 1932 ve 1984 Los Angeles, 1996 Atlanta, Rusya’nın 1980 Moskova, Çin’in 2008 Pekin, İtalya’nın 1960 Roma, Avustralya’nın 1956 Melborne ve 2000 Sydney, Japonya’nın 1964 ve 2020 Tokyo sadece Olimpiyat Stadı olarak anılır...

***

Atatürk ekol olarak kabul ettiği Almanya’dan uzmanlar getirterek sporu yapılandırmış ve bizim de uzun süre başında bulunduğumuz Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nü kurdurmuştu...

İsmet İnönü’nün adı 1947’de Cumhurbaşkanı’yken yapımı tamamlanan Beşiktaş’ın stadına verildi...

Ancak Bayar- Menderes döneminde adı kaldırılarak Dolmabahçe veya Mithat Paşa Stadı adı kullanıldı... Sonra, yeniden İnönü’ye dönüştü… Şimdi ise sponsorun adıyla yaşıyor…

Aslında Süleyman Seba adı da oraya çok yakışır…

***

Hukuk ülkesinde hiçbir şey kural dışı olmamalı, hiç kimse kafasına göre davranmamalı...

Kişiye özel muamele olmamalı, sevgiye veya nefrete göre de değil, kriterlere göre hareket edilmeli...

Devletin bir yönetmeliği var, o çizgiden sapmamalı...

Bir ilde görev yapan bir vali veya belediye başkanı bir isim veriyor, sonra yerine gelen değiştiriyor... Bunları artık yaşamamak gerekiyor…

Spor basıncından bazı dostlarımız, İzmir Alsancak Stadı’nda Mustafa Denizli adının verilmesiyle ilgili bir kampanya başlattı… Bu, bugüne kadar defalarca dile getirdiğimiz, uygulamaya koyduğumuz düşüncelerimize de uygun bir fikir…

Bilimden dışarı çıkmamalı,, kurallara uymalı, muhabbet veya nefrete göre değil, liyakat esas alınmalı ve isimlendirmeler öyle yapılmalı...

Mustafa Denizli Alsancak Stadı ismi yakışır

Yaşar Doğu, Gazanfer Bilge, Naim Süleymanoğlu, Kenan Sofuoğlu, Halil Mutlu, Şenol Güneş, Fatih Terim, Mustafa Denizli, Aydın Örs, Salih Bora. Sinan Erdem, Ali Sami Yen, Süleyman Seba, Şamil Ekinci, Şenes Erzik, Uğur Erdener, Yavuz Kocaömer, Korhan Yamaç, Busenaz Sürmeneli’yi de yaşatmalı...

***

Devlet ve spor bakan ve adamlarımızı, şampiyonlarımızı, milli kahramanlarımızı, sponsorlarımızı, tesis yapan veya destek olan herkesi, hocalarımızı ve sporcularımızı da asla ihmal etmemeli... Mustafa Denizli, bu ülkenin en önemli futbol aktörlerinden biri. İzmir’de başlayan futbolculuk serüveni İstanbul’a taşındı, G.Saray’daki futbolculuk kariyeri teknik adamlığa dönüştü ve büyük başarılara yelken açtı…

***

Önce G.Saray’ı şampiyon yapıp Avrupa’da yarıfinal oynattı, sonra da Milli Takımı’mızı 2000 Avrupa Şampiyonası’nda çeyrek finale taşıdı…

Üç Büyük kulübü farklı zamanda şampiyon yapan tek hoca, sıfatı da var… Şimdi de doğduğu Altay’ı, yeniden Süper Lig’e taşıyıp başarılarını sürdürüyor…

Bir gün şampiyonluğu İzmir’e taşıyan ilk hoca olursa da şaşırmayın.

Bir stadyuma isminin verilmesini en çok hakedenlerden biri…

Yakında açılacak yeni Alsancak Stadı için de tam zamanı… Mustafa Denizli Altay Alsancak Stadı çok yakışır…

YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum