Ağustos'a Şade ve Kavafis’le veda

Galiba yazın bitmesi insanı biraz hüzünlendiriyor, hele benim gibi Ağustosa veda etmekten korkanları daha da çok hüzünlendiriyor. Bu yüzden de şu günlerde hüzünlerden uzak durmaya çalışıyorum. Nasıl olsa sonbahar bolca sarışın hüzünler karıştıracak hayatımıza… Dolayısıyla tempolu, Ağustosun sıcaklığından izler taşıyan coşkusu yüksek şarkılar dinlemekte yarar var.

Bütün şarkı arşivimi gözden geçiriyorum, çılgın şarkılar aklıma düşüyor ama hepsini geçiyorum. Zira hem coşkulu ama aynı zamanda daha sofistike bir ses olması gerekiyor. Sonunda TRT Radyo-3 imdadıma yetişiyor, bir anda Afrika kökenli ünlü şarkıcı Sade’nin (Şade) Smooth Operator şarkısı başlıyor, işte bu…

Smooth Operator’le 1980’li yıllara nostaljik bir yolculuğa çıkıyorum.

Eğer yanlış hatırlamıyorsam sarışın bir sonbahar ikindisiydi, henüz İstiklal Caddesi kültürel kimliğini kaybetmemişti. Bir müzik marketin önünden geçerken caddeye yayılan müthiş bir ses adeta kalbimin tam ortasına düşüyor, çarpılıyorum. Kimdi bu kadife sesli kadın? Markete giriyorum ve Afrikalı bir baba ve İngiliz bir annenin kızı olan Sade Adu’nun kasetini satın alıyorum. Ve aylarca bıkmadan, usanmadan bu kadife sesli kadının Smooth Operator, No Ordinary love, Cherish The Day şarkılarını dinliyorum.

Smooth Operator’da yer alan şu sözler insanın yüreğini müthiş acıtıyor:

/Başka bir kızla gülüyor

Ve başka bir yürekle oynuyor.

Yüksekten atıyor, yürekleri acıtıyor.

O yedi dilde seviliyor.

Elmas geceler ve yakut ışıklar, göğün yukarılarında.

Tanrım yardım et ona, düştüğünde./

Şade’nin son derece buğulu ve kendine has bir sesi var. Öyle ki o güne kadar hiç dinlemediğiniz bir şarkısının çalmaya başladığını duyduğunuzda “evet işte bu Şade” diyebileceğiniz bir sanatçı Şade. İnsanın içini açan, ruhuna dokunan o zarif şarkılarını milyonlarca kez dinleseniz herhalde asla bıkmazsınız…

Muhteşem yorumu ile söylediği No ordinary love ve Smooth Operator parçaları benim için özellikle geceleri adeta bir ilaç niteliği taşıyor. Kuşkusuz sadece geceleri değil, mesela çok sevdiğiniz bir kitabı okurken, Ağustosun son güneşine veda ederken, kahve içerken, kendinizi huzurlu hissetmek istediğiniz zamanlarda her an size eşlik edebilir Şade’nin şarkıları…

Ağustosa çoktan veda ettik ve artık Eylüldeyiz… Tam da bugünlerde, çok uzaklarda kalmış hatıraları ve yaşanmış tüm güzel akşamları anmak için büyük Yunan şairi Kavafis’in “Uzak” şiirini, yeni bir ağustos hasretiyle tekrar tekrar okumakta yarar var.

/Bu anıyı anlatmak isterdim...

ama nasıl solgun... hiç bir şey kalmamış gibi-

çünkü uzaklarda gömülü, ilk gençliğim yıllarında.

Yaseminden gerilmiş bir ten...

o

Ağustos gecesi? Ağustos muydu? - o gece...

Yalnız gözleri hatırımda hayal meyal; gözleri, sanırım

maviydi...

Evet, evet mavi, gökyakut mavisi./

Çeviri: Barış Pirhasan

YORUMLAR (24)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
24 Yorum