AK Parti treninin kaçak yolcuları

Her gün AK Parti içinden birileri, hiçbir akıl ve mantıkla izahı bulunmayan, vicdanları yaralayan öylesine açıklamalar yapıyorlar ki doğrusu insan hayret ve dehşet içinde kalıyor.

Evet, özellikle son beş yılda AK Parti iktidarı kendi kuruluş ilkelerini bile inkar eden, kendine gönül veren milyonları rencide eden icraatların altına imza atıyor ve artık bambaşka bir istikamete doğru ilerliyor. Biliyoruz ki bu konuda yapılan en samimi eleştiriler bile bir duyarsızlık duvarına çarpıp geri dönüyor.

Bu yüzden de partide önemli kademelerde yer alan bazı bakanlar, milletvekilleri, hatta bizzat Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yakınında bulunan isimler partinin bu istikamet sapmasından da güç alarak AK Parti’yi töhmet altında bırakacak açıklamalar yapmakta bir beis görmüyorlar.

En son örnek, geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yakınlığı ile bilinen Ethem Sancak’ın AK Parti’yi suçlayıcı nitelikteki açıklamaları… O sözleri yeniden dillendirmekten hicap duyuyorum ama yine de altını çizmek durumundayım. Zira bu zatın Marmara Üniversitesi’nde düzenlenen “Türkiye’nin güvenliği ve NATO konferansı”nda yaptığı konuşmada “Biz Amerika’nın desteğiyle iktidara geldik” şeklindeki ifadesi, bugüne kadar AK Parti’ye yapılmış en ağır suçlamalardan birisidir.

Hemen belirtelim, kafaları hala Çin despotizmine ve Rus otokratlığına ayarlı olan bu zihniyetin akıl dışı söylemlerinin aslında Türkiye siyaseti açısından hiçbir kıymeti harbiyesi yok. Ayrıca bu zat, AK Parti’nin nasıl iktidara geldiği konusunda söz söyleyebilecek en son kişidir. Çünkü bu partiyi millet kurmuştur, bu zat ise AK Parti trenine sonradan kaçak olarak binen isimlerden birisidir. Uygur Türklerini rencide edici açıklamaları ise kelimenin tam anlamıyla bir zırvadır… Herkes bilmeli ki Türkiye’nin Doğu Perinçek’ten fotokopi yoluyla çoğaltılmış çağ dışı düşüncelere ihtiyacı yoktur.

Yaptığı bu konuşma nedeniyle İstanbul İl Yönetimi tarafından kesin ihraç talebiyle İl Disiplin Kurulu'na sevk edilen Sancak, halktv.com'da İsmail Saymaz'a yaptığı açıklamada "Hayır, hayır... Ben öyle bir şey demedim” diyerek sözlerini inkar etti. Ancak hemen sonrasında Gazeteduvar’dan Ferhat Yaşar konuyla ilgili bir başka haber yaparak mumu alev almadan erkenden söndürüverdi. Çünkü haberde yer alan toplantının ses kaydı Sancak'ı net bir şekilde yalanlıyor.

Bu zatın kesin ihraç talebiyle disiplin kuruluna sevk edilmesi doğru bir karar, ancak şu ana kadar hiçbir AK Partili tepe yöneticinin bu deli saçması sözleri reddeden açıklama yapmaması büyük bir talihsizlik… Oysa biliyoruz ki AK Partili yöneticiler, muhalefetten gelen en küçük bir eleştiri karşısında bile yeri göğü inleten açıklamalar yapıyor, bu tür sözleri “Batı jurnalciliği” olarak nitelendiriyorlar.

“Dış güçleri” keşfetme konusunda çok başarılı olan iktidarın son dönemdeki siyaset dili dikkate alındığında AK Parti yönetimi, kolaylıkla Ethem Sancak’ın itham sözlerini Amerika’daki bazı lobilere filan bağlayabilirlerdi mesela… Demek ki partiye hakaret edenler ‘evin içinden’ olunca meseleyi çok da fazla kurcalamak gerekmiyormuş…

Kuşkusuz bütün bunların bir partinin iç sorunları olduğu, başkalarını ilgilendirmediği söylenebilir, doğrudur… Esas önemli olan; şu anda AK Parti’de ortaya çıkan bu negatif görüntünün siyasi hayatımız açısından ibret verici bir tecrübeye işaret ediyor olmasıdır. Maalesef tıpkı AK Parti örneğinde olduğu gibi bir partide “istişari akıl” kaybolmaya başlamışsa, partiyi ilzam, hatta itham eden açıklamaların, tavırların önlenemez hale gelmesi kaçınılmaz oluyor.

Düşünün ki bugün AK Parti denince ilk akla gelen isimler; Devlet Bahçeli, Doğu Perinçek ve Ethem Sancak oluyor… Demokratik hedeflerle yola çıkan, bu konuda hatırı sayılır adımlar atan AK Parti iktidarının, sonunda demokrasiyle arasında adeta ‘kan davası’ bulunan isimlerle anılır hale gelmesi, bu partiye gönül veren milyonlar açısından gerçekten yürek yakıcı bir durum.

Ama yapılacak bir şey yok, yolda bulduklarını birlikte yola çıktıklarına tercih eden AK Parti, Türkiye demokrasisinin geleceğinde hiçbir şekilde yer almayacak olan bu antidemokratik zevatla birlikte oluşturduğu “Avrasya treni” ile bilinmez bir geleceğe doğru yol almaya devam edecek, başka bir çaresi yok…

Ama herkesin bilmesi gereken bir gerçek var ki AK Parti, geçmişte başarılı icraatlarının altında imzası bulunan kendi evlatlarını trenden atıp trene kaçak binenlerle yoluna devam etmeye başladığı günden bu yana, hem millet nezdinde itibar kaybına uğramış, hem de bütün toplum kesimlerine dokunan icraat yapamaz hale gelmiş bulunuyor.

YORUMLAR (211)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
211 Yorum