Altılı Masa bir adım attı, sıra diğer başlıklarda...

Ankara’da Bilkent Otel pazartesi günü Altılı Masa’nın ikinci kamusal etkinliğine ev sahipliği yaptı. AK Parti, Gelecek Partisi ve DEVA Partisi’nin kurulduğu salonda bu sefer “Şimdi Demokrasi Zamanı” sloganı ile Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçiş için Anayasa Değişikliği Önerisi kamuoyuna açıklandı.

Günü geldiğinde Türkiye’nin demokrasi tarihinde bu salonun yeri yazılır sanırım.

28 Şubat’taki ilk toplantıya nazaran daha sakin bir toplantı havası vardı. Bu hem ilk heyecanın yerini soğukkanlı realitelere bırakması olarak okunabilir hem de toplantının siyasal güç gösterisi yerine basına hazırlanan paketin açıklanması amacıyla farklı formatta düzenlenmesi olarak da görülebilir.

Zaten bu sefer gazeteciler salonda daha önde ve sahneye hâkim bir pozisyonda idi. İlk toplantının, ilk olmasına rağmen başarılı geçtiği kayıt düşülmüştü zaten. Bu sefer 9 aylık aradan sonra soru işaretlerinin daha az olduğu bir gün yaşandı. Farklı partilerden isimlerin birbirileriyle dokuz aylık süreçte geliştirdikleri yakınlık birbirlerine selam verme tarzlarında bile görülüyordu.

Bunlar belki magazin detayları gibi görünebilir ama masanın ne zaman ve nasıl dağılacağına dair spekülasyonların daha fazla alıcı bulduğu bir dönemde bu tarz bir ortak toplantı içeriğinden daha fazla önem taşıyor.

Anayasa Değişiklik Teklifi önemli bir içeriğe sahip. Hele de Anayasa yazımı konusunda darbe ile toplumun önüne sunulan 12 Eylül Anayasasından bu yana 40 yıldır çok da başarılı olduğumuz söylenemez.

Herkes mevcut Anayasa’dan şikâyet ediyor ama kapsamlı bir değişikliğe kimse niyetlenemedi. Ya e-muhtıra gibi yine bir darbe benzeri girişimler sonrası ya da 15 Temmuz gibi doğrudan sahici bir darbe girişimi sonrasında o da partilerin uzlaşması ile değil ancak referandumla bazı değişiklikler yapılabildi. Tabii bir de Avrupa Birliği uyum sürecinin getirdikleri var ama sanki o dönemler uzak bir hikâye gibi duruyor.

Eski TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in o dönem AK Parti, CHP, MHP ve BDP (HDP’nin öncülü)’yi bir araya getirdiği Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun akıbeti bu konuda konuşarak anlaşmanın zorluğunun ispatı gibi. Bu dört parti 25 aylık yazım sürecinde ancak 60 maddede uzlaşabildi.

Tıkanma noktaları o kadar kangren haline geldi ki süreç devam edemedi ve Cemil Çiçek komisyon başkanlığından çekildi.

Bu sefer Altılı Masa yola çıkalı sadece 9 ay oldu. Her partide bu konuda tecrübeli isimler var. Bir de anayasa üzerinden sistem değişikliği bir tercihten ziyade bu partiler için bir mecburiyete dönüşmüş durumda. Artık demokrasinin eksikliğinin tek bir siyasal görüş için değil tüm kesimler açısından büyük bir yıkım getirdiği genel kanaat haline geldi.

Hal böyle olunca da anayasa değişikliği komisyonunun kurulmasının ardından kısa sürede 84 maddede Altı Parti bir uzlaşmaya vardı. Elbette bu değişiklik paketinin de eksikleri var. Başta vatandaşlık tanımı olmak üzere daha atılacak adımlar önümüzde duruyor.

Ama gerçekçi olmak gerekirse şu sunulan teklifin bile hayata geçmesi Türkiye için büyük bir dönüşüm anlamına gelir. Önerinin kendisi kadar kritik olan parti sözcülerinin de konuşmalarına yansıyan genel demokrasi ve insan hakları vurgusu. Hatta muhalefet partilerinin muhalefette çektiklerinden dolayı kimilerine göre sistemin işleyişini zorlayacak kadar demokrat ve denetlemeye önem veren bir sistem teklifi bulunuyor.

Şimdi Altılı Masa bu teklifi sivil toplum örgütlerine götürecek ve onlarla görüş alışverişinde bulunacak. Buraya kadar; ortak toplantı düzenlenmesi, hiç de kolay olmayan Anayasa Değişiklik önerisinde uzlaşmaya varılması, bunun da çekinmeden kamuoyu ile paylaşılması hep olumlu adımlar.

Muhalefetin önünde şimdi iki başlık duruyor. Biri bu teklifin benzeri siyaset önerileri ile ekonomide, sağlıkta, tarımda, iş hayatında yeni yol haritalarını kamuoyu ile paylaşmak. Her partinin birçok başlıkta öneri seti var zaten ama bunların bütüncül bir çerçeveye oturması gerekiyor. Ne kadar detay görünürse görünsün bu “ortak iş yapıyorlar” görüntüsünün kamuoyunda karşılığının olacağı kesin.
İkinci başlık ise seçim ve sonrasına dair çatıyı kurmak. Yani ortak cumhurbaşkanı adayı, mümkünse cumhurbaşkanının yönetim ekibi, seçime girilecek yapının kararlaştırılması, seçim güvenliği ve seçim sonrası geçiş sürecinin detaylarının kararlaştırılması.

Türkiye’nin önündeki sorunlar tek bir konu başlığına hatta yönetim sistemine bile indirgenemeyecek kadar kapsamlı ve katmanlı. Çözümlerin de aynı oranda kapsamlı ve detaylı olması gerekiyor.
Ne kadar iyi önerileri hazırlarsanız hazırlayın bunların hayata geçirilmesi için de ana şart seçimleri kazanabilmek. Bu yönde Altılı Masa bir adım daha attı. Şimdi diğer başlıklarda ilerlemesi beklentisi var. Bunun zamanlamasına, hızına ve içeriğine ise liderler karar verecek.

YORUMLAR (6)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
6 Yorum