Erdoğan cumhurbaşkanlığına aday olabilir mi?
2023’te cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılacağı ne zamandan beri biliniyor? 2018 Haziran ayındaki parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinden beri.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cumhur İttifakı’nın adayı olacağı ne zamandır biliniyor? MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli 2021’de bunu defalarca söyledi.
Peki düne kadar tartışmadığımız bir konuyu Erdoğan’ın bir kez daha cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağını neden şimdi tartışıyoruz? Kamuoyunda nedense sanki durumun şimdi farkına varılmış gibi bir tutum var.
Eğer 2018’den bu yana Anayasa’da yazdığı şekli ile “Erdoğan son kez cumhurbaşkanıdır ve bir daha aday olamaz” görüşü dile getirilse idi bugün bu meseleyi tartışma konusu yapmanın bir anlamı olurdu. Geçelim işin hukuki boyutunu; bugüne kadar siyasi liderlere, yorumculara, belediye başkanlarına, gazetecilere konu sorulduğunda ve gündeme geldiğinde kimse de ‘bi dakika niye böyle gereksiz bir konuyu ele alıyoruz, Erdoğan zaten bir daha aday olamaz ki!” demedi. Aksine tüm yorumlar Erdoğan aday olduğu takdirde karşısına kim çıkarsa kazanır ya da kazanamaz üzerinden yapıldı.
Bugün Erdoğan’ın tekrar aday olup olmamasını tartışmanın en azından bir tutarlılık sorunu var.
Türkiye’de tutarlılık mesele değil, bırakın geçen yıl ne olduğunu geçen hafta ne dediğinizi kim sorguluyor ki denilebilir. Aslında denilmemeli ama diyelim ki durum bu.
Bu sefer de göz ardı edemeyeceğimiz bir kişi merkezli yönetim var. Türkiye; yargısı, yasaması ve yürütmesi ile Erdoğan tarafından yönetiliyor. Sanki böyle bir gerçeklikle karşı karşıya değilmişiz, muhalefetin tüm oyun planı ve kamuoyundaki tartışma 2023’te kimin seçileceğinden çok Erdoğan’ın seçilip seçilmeyeceğine odaklanmamış gibi bir tartışma yürütmek en kibar tabirle gerçekdışı kalmak demek.
Madem mesele Anayasa’da ne yazdığı ve hukuken mümkün olmadığı için Erdoğan’ın tekrar aday olamayacağı idi son 3 yıldır neyi tartışıyoruz? Her şey bir hukuk yorumuna bakıyordu da niye kimsenin aklına gelmedi?
Gelelim meselenin pratik tarafına. Bulunduğumuz nokta itibariyle en azından bu satırların yazarı olarak Yüksek Seçim Kurulu tarafından Erdoğan’ın adaylık başvurusunun üçüncü kez aday olamayacağı gerekçesi ile reddedilmesine ihtimal vermiyorum. Hatta daha ileri gidelim. Eğer YSK böyle bir karar alırsa acaba Erdoğan istediği için mi böyle bir karar verdi diye bile düşünülebilir.
YSK Erdoğan’ın adaylığını reddetse, Erdoğan kesinlikle seçilemeyeceğini gördüğü için mi bu yola başvurdu ya da mağduriyet algısı ile süreci uzatmak mı istiyor soruları Türkiye siyasetinin mevcut durumunda son derece mantıklı ve yerinde sorular olur.
Burada hiç mi problem yok? Elbette tartışmalı konular var. Mevcut Anayasa’ya göre Erdoğan’ın adaylık konusunun net olmadığını birçok hukukçu dile getiriyor. Ama bu konu siyasallaşmış bir noktaya gelmedi. Dolayısıyla Türkiye’nin belki de en kritik seçimlerinden birinde siyasal dile tahvil edilmemiş ve kitleselleşmemiş bir konuda adım atarken çok düşünmek gerek.
Asıl sorulması gereken MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli kimsenin zaten tartışmadığı bir konuda neden “Bir defa bu iddianın yasal ve anayasal hiçbir temeli, hiçbir nesnel gerçekliği yoktur. Sayın Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk Cumhurbaşkanı’dır. Ve tekrar aday olmasının önünde de herhangi bir engel bulunmamaktadır” sözlerini sarf etti? Aslında amacı tam da bu tartışmanın başlaması mı idi diye sormadan edemiyor insan.
Hatta üçüncü kez seçilmesi için de gereğini mecliste yaparız derken MHP lideri Cumhur İttifakı’nın geleceğini sağlama almak için uzun vadeli bir değerlendirme mi yapıyor? Göreceğiz.
Tabii kimse Erdoğan’ın zihnindeki nihai oyun planını bilmiyor. 2014 öncesinde Abdullah Gül ikinci kez cumhurbaşkanı seçilmesin diye Anayasa’ya madde koydurmaya çalışan Erdoğan’ın bu kez üçüncü kez seçilmek için yine Anayasal bir tartışmanın içinde olması ise kaderin bir cilvesi diyelim.
Başlıktaki soruya cevap vermeden bitirmeyeceksek, Cumhurbaşkanı Erdoğan 2023’te aday olmalı. Siyasetin ve hayatın olağan akışına müdahale eden mühendislik çabaları Türkiye’de hiçbir zaman iyi sonuç vermedi.
Hukuka uygun bir yönetim herkesin değilse de çoğunluğun hayali. Ama bunun gerçek olması için daha yolumuz var.