Türk siyasetinin fetret devri

İktidardan muhalefete neredeyse tüm partiler bir yönsüzlük ve arayış içerisinde. Ne eğer hala varsa ittifaklar kendi içlerinde bir uyuma sahip ne de partilerin içinde sular duruluyor.

2023 seçimlerinin, kimin kazanacağından bağımsız olarak, kurucu bir dönem getirmeyeceği öngörülüyordu.

Muhalefet kazansa idi hem Altılı Masa’nın kendi içindeki gerilimler, hem iki tur arasında devreye giren Zafer Partisi faktörü hem de Erdoğan’ın 22 yıllık iktidarının sonrasında oluşacak boşluk, ekonomik kriz nedeniyle oluşabilecek türbülanslı bir geçiş süreci anlaşılabilirdi. Seçim sonrasında muhalefetin içine düştüğü durum bu öngörülerin ne kadar sahici olduğunu da ortaya koydu zaten.

Ancak iktidarın seçimlerden zaferle çıkması siyasetin kaos dönemine girmesini engellemeye yetmedi.
En sağlam olması gereken iktidar kanadında AK Parti ve MHP arasındaki gerilim aslında kabinenin kurulduğu günden bu yana süren bir krize evrilmiş durumda.

Özellikle İçişleri Bakanlığı’ndaki değişim, Ali Yerlikaya’nın Süleyman Soylu döneminin bir yerde rövanşını alması dün MHP’nin gençlik örgütlenmesi Ülkü Ocakları’nın genel başkan yardımcısının gözaltına alınması ile yeni bir eşiğe ulaştı.

Sinan Ateş cinayetinde tüm okların MHP’yi işaret etmesine, MHPli isimlerin göz altına alınmasına, ifadelerde isimlerinin geçmesine rağmen bir ilerleme sağlanamamıştı. Soruşturmayı yürüten savcının ülkücü hesaplarca hedef alınması bile sonuç üretmemişti. Seçim öncesi atılmayan adımlar şimdi atılıyor.
İktidarın iki ortağı arasındaki gerilim yüksek yargıda Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasında tarihte görülmemiş bir çatışmaya bile rengini verdi.

Şimdi Erdoğan yüzde 50+1 eşiğini değiştirerek MHP’den kurtulma derdinde. MHP ise Erdoğan’ı bırakmamaya yeminli. Erdoğan’ın neden bu değişikliği istediğinden ya da MHP’nin 50+1’i talep etmesinin demokrasi, çoğulculuk, meşruiyet aşkı olmadığından bağımsız, iktidar gittikçe kangrene dönen bir gerilim yaşıyor.

İktidarın krizi doğrudan ülkenin günlük akışını etkiliyor ama muhalefet kanadında da durum parlak değil. En büyük kaos İYİ Parti içerisinde. Bir yanda Genel Başkan Meral Akşener seçimden hemen sonraki konuşmalarında parti içine verdiği mesajların tesadüf olmadığını göstermek ister gibi aynı anda birçok isimle karşı karşıya gelmiş durumda.

Partinin önde gelen isimleri ise teker teker istifa ediyor. Genel Başkan’ın suçlamaları da Akşener’e ve çevresine dönük eleştiriler de kolay unutulacak, söylenmemiş gibi yapılacak suçlamalar değil. Muhalefetin önce yerel seçimlerde sonra genel seçimlerde alacağı pozisyonu belirleyecek en kritik aktörlerinden biri derin bir iç krizden geçiyor.

CHP şu an sakin görünse de siyasi tarihte çok görülmeyen bir genel başkanlık yarışı gerçekleşti ve lider değişti. Seçim öncesinde CHP’nin oy tabanını genişletme çabasında olan ekibin süreç ve strateji hataları ve tabii ki seçim yenilgisi sonrası gitmesi ile partide ciddi bir ekip değişikliğinin ayak sesleri geliyor.

Geçiş sürecinde yeni CHP yönetimine en azından yerel seçime kadar kredi vermek gerekir. Ama böylesi bir fırtınanın ortasında mahalli idarelerdeki seçimler de sadece CHP’nin kararlarına bağlı değil.

HEDEP ve seçmeni iki yönlü bir hayal kırıklığını yönetmeye çalışıyor. İktidarın anti-demokratik baskısı bir yanda, muhalefetin HEDEP’i araçsallaştıran ve içeriksiz ilişki kurma tarzı diğer yanda Kürt siyasetini zor bir ikileme sokmuş durumda. Buna Türk solunun Kürt meselesini kullanmasını, HEDEP elitlerinin süreci yönetebilecek donanıma uzak olmasını ve örgüt vesayetini de katınca o cephede de işler parlak değil.

Ekonomik kriz ve jeopolitik gerilimler arasında istikrar ve güven arayan seçmenin olan biteni izlemekten başka yapacak bir şeyi yok gibi.

Türkiye’yi daha ileriye götürmeyi bırakın istikrarlı bir şekilde kazasız belasız yönetmesi gereken siyaset kurumu ağır bir fetret devrinden geçiyor. Partiler ile tabanları uzaklaşıyor. Kurumlar ile toplumsal dinamikler arasındaki makas genişliyor.

Siyasetin kendine gelmesi, siyasetçinin en büyük sermayesi olan güveni yeniden kazanması yerel seçimleri matematik hesapları ile kimin kazanacağından daha önemli.

YORUMLAR (24)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
24 Yorum