Kayıt dışı ekonomi ve vergiler

Türkiye’de hem çalışanlar hem de işverenler vergi yükünün ağırlığından şikâyet ederken, devlet yetkilileri vergi oranlarının yüksek olmadığını savunur.

OECD’nin 2024 raporuna göre, Türkiye’de ücretli çalışanların kazançları üzerinden katlandıkları toplam vergi yükü %39’dur. OECD ortalaması ise %35’tir.

Buna karşılık, vergi ve sosyal güvenlik ödemeleri toplamının GSYH’ye oranı Türkiye’de %24, OECD’de %34, AB’de %40 düzeyindedir (1).

Bu tablo, çalışanların bireysel vergi yükünün OECD ortalamasından %4 daha fazla, ancak ülkenin toplam vergi gelirlerinin GSYH’ye oranının OECD’ye göre %10, AB’ye göre %16 daha düşük olduğunu gösteriyor.

Yani Türkiye’de devlet, üretimden %24 pay alırken, çalışanlardan bunun neredeyse iki katı oranında vergi topluyor.

Bu durum iki temel gerçeği ortaya koyuyor:

1. Vergi gelirleri tabana yayılmış değildir.

2. Çalışanlar dışındaki aktörler kazançları üzerinden yeterince vergi ödememektedir.

Her iki bulgu da kayıt dışı ekonominin varlığına işaret ediyor.

Farklı kaynaklara göre Türkiye’de kayıt dışılık oranı %25–30 aralığında. Bu oran gelişmiş Avrupa ülkelerinde %15–20 düzeyinde.

Ben, kurumsal yönetim ilkeleriyle kayıt dışı ekonomi arasında doğrudan bir ilişki olduğuna inanıyorum.

Şimdi bu ilişkiyi temel ilkeler üzerinden değerlendirelim.

Adalet ilkesi

Adaletin güçlü olduğu toplumlarda bireyler, vergi kaçırmanın başkalarının hakkını yemek anlamına geldiğini bilirler.

Bu bilinç, kayıt dışı işlemlere karşı güçlü bir toplumsal oto kontrol oluşturur.

Adalet algısının zayıf olduğu toplumlarda ise “nasıl olsa kimse adil değil” düşüncesi yayılır ve eksik vergi ödemek meşrulaşır.

Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde Türkiye’nin 117. sırada olması, adalet algısının zayıflığını gösteriyor.

Adaletin zayıf olduğu bir ortamda kayıt dışılığın yüksekliği de doğal sonuçtur.

Şeffaflık ilkesi

Şeffaflık, kayıt dışılıkla bir arada bulunamaz.

Kayıt dışı işlemler karanlığı, opaklığı ve güvensizliği artırır; şeffaflığı yok eder.

Hukukun Üstünlüğü Endeksi içinde yer alan “açık yönetim” göstergesinde düşük sıralarda olmamız da kamusal alanda şeffaflık eksikliğini gözler önüne seriyor.

Hesap verebilirlik ilkesi

Hesap verebilirliğin geçerli olduğu ortamlarda kayıt dışı işlem yapmak mümkün değildir, çünkü her işlemin bir muhatabı ve denetim mekanizması vardır.

Tersine, hesap sorma kültürünün zayıf olduğu yerlerde yasa dışı işlemler artar, kayıt dışılık kök salar.

Sorumluluk ilkesi

Sorumluluk bilinci ile kayıt dışılık arasında ters bir ilişki vardır.

Toplumda sorumluluk duygusu arttıkça kayıt dışı faaliyetler azalır.

Kayıt dışılığın yüksekliği, sorumluluk bilincinin de zayıf olduğunu gösterir.

İstişare ilkesi

İstişare, karar süreçlerine farklı bakış açılarını dâhil etmektir.

Kamuda, özel işletmelerde, STK’larda ve bireysel yaşantımızda liderin her dediği sorgusuz kabul edilirse istişare kültürü gelişmez.

Yanlış giden süreçlerin düzeltilmesi için görüş bildirecek müşavirlerin sustuğu ortamlarda kayıt dışılık azalmaz, aksine artar.

Türkiye’de çalışanların vergi yükünün OECD ve AB ortalamalarına göre yüksek olduğu açık.

Bu konuda ekonomistlerin ve vergi uzmanlarının farklı ve değerli görüşleri vardır elbette.

Ben kendi alanımdan bakarak şunu vurgulamak isterim:

Adalet, şeffaflık, hesap verebilirlik, sorumluluk ve istişare ilkeleri sadece işletmelerin değil, toplumun tüm kesimlerinin ortak pusulası olmalıdır.

Bu ilkeler güçlenip yerleştikçe hem vergi adaletsizlikleri azalacak hem de kayıt dışı ekonomiyle mücadele kolaylaşacaktır.

(1) Kaynaklar:

https://www.oecd.org/tax/revenue-statistics-turkiye.pdf?utm

https://ec.europa.eu/eurostat/web/products-eurostat-news/w/ddn-20241031-1?utm

YORUMLAR (9)
9 Yorum
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.