Enflasyon aldı başını gidiyor, dolar otuza dayandı, gram altın olmuş neredeyse iki bin diye konuşurken yurdum insanı, medyada bir internet fenomeninin kazancının kaynağı, usulsüzlükleri anlatılırken günlerdir, futbol dünyasında da büyük miktarda paranın söz konusu olduğu bir yolsuzluk ortaya çıktı

Yakıt fiyatlarının yüksekliğinden dolayı arabası ile işe gitmeyi bırakıp toplu taşıma kullananların olduğu, emekliye bir kereye mahsus verilen beşbin liranın çalışan emeklilere de verilmesine ihtiyaç duyulduğu bir ekonomi ortamında Dilan Polat ve ailesinin nasıl para kazandığı, Fatih Terim'in ve diğer ünlü futbolcuların nasıl böyle bir işe karıştıkları gündem olmayacak da ne olacak tabi, çok doğal

ama bir açıdan da böyle gündemler farklı değerlendirme fırsatları sunuyor insanın önüne
Mesela "Dünyanın parası denebilecek kadar çok para kazanan kimseler, neden paralarına para katmak amacıyla kayıtsız kuyutsuz işlere kalkar?" sorusunu sordurabiliyor

Hangi açıdan bakıp değerlendirmek istersiniz? İktisadï mi, psikolojik mi, sosyolojik mi
Daha farklı açılar da vardır tabi de ilk aklıma gelenleri yazdım

Mesela "İnfuluencer mı olsam, ders mi çalışsam?" sorusunu getiriyordur aklına bazı gençlerin
Popülariteyi yakalayıp üstüne bir de para kazanmak varken ders çalışmanın sıkıcı gelmesi de çok normal o yaşlarda zaten

E bunu hangi açıdan değerlendireceksiniz peki? Millî eğitim pitikaları açısından mı, ahlakî açıdan mı, modern çağın getirileri açısından mı

İki olaya da nereden bakarsanız bakın, kullandığınız sözcükler farklı farklı olsa da anlatmak istediğiniz şey şu kelime çevresinde dönüp dolaşacaktır: Hırs

Hırs, Türk Dil Kurumunun sözlüğünde "Bir şeyi elde etmek için duyulan, önüne geçilmez derecede kuvvetli istek, aşırı tutku" olarak anlamlandırılıyor, dilimizdeki "ihtiras" kelimesi de bu kelime ile bağlantılı ve hemen hemen aynı anlama geliyor

Bu hırsın yani elde etme tutkusunun yöneldiği hedef farklı farklı olabiliyor; para, mal, mülk, mevki, şöhret, hatta bazen ilim gibi

Bir noktaya kadar da hoş ve hatta gerekli de görülüyor hırs

Mesela bir kişinin geçimini temin etmek için, ev-araba vb almak için para kazanmaya olan hırsı; bir öğrencinin daha başarılı olmak için ders çalışmaya olan hırsı gibi

ama bir noktayı geçtikten sonra, toplumun neredeyse tüm kesimlerince hoş görülmüyor hatta kınanıyor
çünkü hırsın aşırısı, sadece hırs eden yani muhteris olan kişiye zarar vermiyor, çevresine de veriyor
Bunun örneklerini, bugünlerde yaşanan olaylarda da görüyoruz

Bir yandan da insan, bir yerlere gelmiş insanlar nasıl oluyor da hırslarını dizginleyemeyip böyle durumlara düşüyorlar diye şaşırmıyor değil aslında ama hırs böyle bir şey işte, hatta Araplar, Arapçadan dilimize girmiş olan bu kelime ile şöyle bir şey anlatıyor:

Arapçada devenin diken yemesine ha-re-se (hırs kelimesinin Arapça kök harfleri) denir. Deve, çöldeki dikeni yedikçe ağzı kanar, ağzına gelen kanın tadı hoşuna gider ama tadın kandan değil de dikenden geldiğini sanır, yedikçe yer, yedikçe yer, sonunda kansızlık ve acı içine ve hatta daha kötü durumlara düşer

Hasılı kelam, hangi işi yaparsanız yapın, ne kadar kazanırsanız kazanın, ne ile meşgul olursanız olun, hırsınızı yönetmeyi elden bırakmayın