Silah bırakma sürecinde karşılaşılabilecek bazı durumlar

PKK’nın fesih kararını ilan etmesinin ardından MHP lideri Devlet Bahçeli geçtiğimiz hafta bir çağrı daha yaptı. Devlet Bahçeli çağrısında, Meclis'te tüm partilerin katılımıyla komisyon kurulması gerektiğini belirtti ve "Fesihle ilgili yeni aşamaya gelindi. Alınganlıklara ve yanlış anlaşılmalara fırsat verilmemeli. Terörsüz geleceğin kalın perdesi aralandı" ifadelerini kullandı.

Bu çağrının ardından açıklama yapan DEM Parti eş başkanı Tülay Hatimoğulları, Devlet Bahçeli’nin komisyon kurulması önerisini destekledi ve komisyonda barış akademisyenlerinin işlerine iade edilmesi, kayyımların geri çekilmesi, siyasi gerekçelerle cezaevinde tutulanların bir an önce özgürlüklerine kavuşması gibi başlıkların gündeme gelmesinin sinyalini verdi.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ise PKK’nın fesih kararının ardından MHP lideri Bahçeli’nin önerdiği Meclis komisyonuna ilişkin, “Önümüzdeki adım, terör örgütlerinin silahlarını bırakmasıdır. Sürecin yasal zemini Meclis’te şekillenecek, komisyon yapısı o zaman konuşulur” açıklamasında bulundu.

Dün de Milli İstihbarat Teşkilatının, sürecin sahaya yansıması için yoğun bir diplomatik ve istihbari çalışma içinde olduğunu, Irak merkezi hükûmeti ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) ile temas kurulduğunu, örgütün Kuzey Irak’taki varlığının tasfiyesine dönük çok taraflı bir mekanizma kurma aşamasında olduğunu öğrendik.

PKK’nın fesih kararına aykırı ses ise İran kolu PJAK’tan geliyor. PJAK eş başkanı Amir Karimi, İsveç merkezli Aryen TV’ye yaptığı açıklamada, silah bırakmayacaklarını ve örgüt olarak varlıklarını sürdüreceklerini açıkladı. PJAK, İran yönetimi tarafından da terör örgütü olarak kabul ediliyor.

Son birkaç günkü gelişmeler kısaca böyle. Şu an MHP lideri Devlet Bahçeli’nin komisyon kurulması önerisinin hemen gerçekleşmeyeceği anlaşılıyor çünkü önümüzde silah bırakma süreci var. Silah bırakma süreci pek çok açıdan önemli bir süreç. Bu süreçte yaşanacak olanlar, muhtemelen meclis açıldıktan sonra kurulacak komisyonda konuşulacak başlıklara da etki edecek. Ben bu süreçte MHP lideri Devlet Bahçeli’nin cümlelerini çok önemsiyorum, mesela komisyon kurulması ile ilgili çağrısındaki yukarıda da alıntıladığım şu cümle çok önemli: “Alınganlıklara ve yanlış anlaşılmalara fırsat verilmemeli.” Bu cümle önemli çünkü bu süreçte alınganlıklar ve yanlış anlaşılmalar yaşanması olası. Bu gibi durumların olumsuz sonuçlar doğurmaması için aklıselimle hareket etmek, soğukkanlı olmak ve geçmişte benzer durumlarda hangi yaklaşımların, nasıl başarıya ulaştığını çok iyi etüt etmek gerekiyor ve bir de insanın yaratıcısının onu en iyi tanıyan olduğunu kabul ederek ayeti kerimelerdeki temel ilkelere bakmakta fayda var. Ayetlerdeki temel ilkeler, insanlığın ortak hallerine dair olduğu için bizlere bu süreçlerde de yol gösterecektir.

Ayet deyince tüyleri diken diken olanlar bile yazının devamında iktibas edeceğim ayetlerdeki ilkeleri tarafsız bir gözle okusunlar çünkü ayetler bugün yaşanan süreci birebir anlatmaz ama insanlık tarihi boyunca yaşanan benzer süreçler hakkındaki ana ilkeleri verir. Bu ilkeler tüm insanlığa hitap eder ve tüm insanlığın yararınadır. Mesela bugünkü süreçte savaşan iki devletin barış ilan etmesi söz konusu değil ancak bir devlete karşı silahlı eylemler yapan bir örgütün silahlarını bırakarak kendisini feshetmesi söz konusu. Sonuç olarak barışa yönelik bir durumdan söz ettiğimiz için Kur’an’daki barış talep etme durumu ile ilgili ayetler bizlere neler anlatıyor diyerek o ayetleri okuyabiliriz. Mesela Enfal suresi 61. ayet şöyledir:

“Eğer barıştan yana olurlarsa sen de barıştan yana ol ve Allah’a güvenip dayan. O, daima dinleyen ve bilendir.”

Devamındaki ayet ise şöyle:

“Seni aldatmak isterlerse şüphesiz Allah sana yeter. Seni, kendi yardımıyla ve müminlerle destekleyen O’dur. (Enfal 8/62)“

Demek ki böyle süreçlerde barıştan yana olanların yanı sıra barıştan yana görünüp karşısındakini aldatmak isteyenler olabilirmiş, ayetten bunu anlıyoruz.

Bunu ayetten okuyarak değil de yaşadığımız hayattaki gözlem ve tecrübelerimizden de anlayabiliriz, nereden anladığımız değil anlamış olmamız önemlidir ancak insan hayatı her şeyi tek tek yaşayarak tecrübe etmeye uygun olmadığı için ayetten okuyup anlamak güzel bir yöntemdir. Yine böyle kişilere karşı nasıl bir yol izleneceğinin ilkeleri de müteşabih ayetlerde anlatılmıştır ancak bu yazıda o konuya girmek yazının sınırlarını çok aşacağı için değinmeyeceğim. Ayetten güncel olarak şunu anlamam gerektiğini düşünüyorum: Örgüt silah bırakma kararı aldığı halde bu karara uymayıp silahlarını teslim etmeyerek aldatma yoluna gidenler olabilir.

Bu süreçte PKK’nın İran kolu PJAK silah bırakmayacağını açıkladı, bu kendi içinde tutarlı bir durum, beyanda bulundukları için en azından yeni başlayan fesih ve diğer kolların silah bırakma sürecini baltalamamış olacaklar, elbette onların durumu da kendi içinde ayrıca değerlendirilecektir çünkü hem farklı bir ülkede bulunuyorlar hem farklı bir tutum sergiliyorlar ancak mesela PJAK üyesi bir vatandaşımız bireysel olarak silah bırakma sürecine katılmak isterse ne olacak? Olmaz mı olur, dağlarda PJAK’a üye kürt kökenli vatandaşlarımız olması mümkündür ve onlardan silah bırakma sürecine bireysel olarak katılmak isteyenler olabilir. Bu duruma benzer durumlarda bize Nisa suresi 94. ayet yol gösterecek: “Ey inanıp güvenenler! Allah yolunda (savaşa) çıktığınızda iyice araştırın. Size barış teklifinde bulunan birine dünya hayatının geçici menfaatine göz dikerek, "Sen mümin değilsin!" demeyin (bu gerekçeyle onun barış teklifini geri çevirmeyin). Allah katında pek çok ganimet vardır. Önceden siz de onlar gibiydiniz, Allah size iyilikte bulundu (da mümin oldunuz). Öyleyse (amaçlarını) iyice araştırın. Allah, yaptığınız her şeyin iç yüzünü bilir.”

Demek ki böyle birinin getirdiği bireysel barış teklifi, aslı astarı iyice araştırılarak kabul edilecek. Ona örgütünün genel tutumuna göre muamele yapılmayacak ve tutumu bireysel olarak değerlendirilecek.

Silah bırakma sürecinin sağ duyulu ve titiz bir şekilde yönetilmesi çok önemli. Bu süreçte karşılaşılabilecek sorunlar için çözüm aramaktan önce önleyici tedbirler alınması lazım. Sürecin başarılı olmasını diliyorum.

YORUMLAR (11)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
11 Yorum