Zohran Mamdani, New York City'nin (NYC) yeni belediye başkanı seçildi.

Mamdani’nin önce Demokrat Parti ön seçimlerinde ihtiyar kurtları yendi.

Ardından, müesses nizamın bekçileri sayılan milyarderler, Siyonistler, evanjelistler ve tekno lordlara karşı verdiği müthiş mücadelelerden galip çıktı.

Bu tarihi gelişmenin, arkadan gelecek çok dramatik bir dizi başka kırılmanın tetikleyicisi olacağını zannediyorum.

Bu seçimi son derece kritik yapan pek çok unsur vardı.

Her şeyden önce Mamdani NYC gibi dev bir metropolü yönetmek için çok genç ve tecrübesiz bulunuyordu, sadece 34 yaşındaydı.

Üstelik sadece yedi yıl önce ABD vatandaşlığını almış Uganda doğumlu bir göçmendi!

Kapitalizmin kalbinde kendini “demokratik sosyalist” olarak tanımlıyordu.

İnancını gizlemeyen, bilakis gururla vurgulayan bir Müslümandı.

CNN, Fox gibi kanalların yayınlarında açık açık “Netanyahu bir savaş suçlusudur, başkanlığımda şehrime gelirse onu tutuklatırım” demekten çekinmiyordu.

Ve bunu, İsrail’den sonra en kalabalık Yahudi nüfusuna sahip, “Siyonizm’in başkenti” denilen NYC’yi yönetmeye talipken yapıyordu.

Başkan Trump, kendi şehrinde ona meydan okuyan bu gence karşı ağır ithamlarda bulunuyor, tehditler savuruyor, “bu ‘komünisti’ seçerseniz federal bütçeden para vermem rezil olursunuz” diye seçmene gözdağı veriyordu. Onunla alay ediyor, kapasitesinin bu iş için yeterli olmadığını, ona oy verecek her Yahudi’nin aptal olduğunu söylüyordu. Halkı, Mamdani’nin rakiplerine oy vermeye çağırıyordu.

Mamdani, bu şartlarda NYC gibi dünyanın neredeyse her ırkından, her dininden, her mezhebinden 8,5 milyon insanın yaşadığı bir şehirde, oy verenlerin yarısından fazlasının desteğini alarak başkan oldu.

Bu son derece kozmopolit şehrin, kimliğini ve ajandasını açıkça ortaya koyan Mamdani’yi hem de böyle yüksek oyla seçmesi birçok ezberi de bozdu, komplo teorisini boşa çıkarttı!

ABD’yi ve dünyayı yöneten, yenilmez, kendilerinden habersiz kuş uçmaz Siyonistler komplosu çöpe gitti!

Siyonistler onu seçtirmemek için uğraşmadılar mı? Uğraştılar. Hem de nasıl!...

Ama o kadar çırpınıp, ellerindeki tüm medya imkanlarını seferber ettikleri halde Mamdani’nin seçilmesine mâni olamadılar!

En büyük sürpriz, Siyonistlere karşı mücadelesinde Mamdani’ye en geniş desteğin Siyonizm karşıtı Yahudilerden gelmesi oldu.

Anketlere göre, NYC nüfusunun %13’üne tekabül eden 1.1 milyon Yahudi seçmenin %43’ü Mamdani’yi destekledi. 44 yaş altındaki Yahudilerde bu oran %67’ye kadar yükseliyordu!

Dünyanın gözünün içine baka baka katliam yapan Siyonistler kendilerine verilen desteğin hiç azalmayacağını zannediyorlardı. Yanıldılar.

Bozulan başka bir ezber, artık sonsuz güçleri ile başa çıkmanın mümkün olmadığı sanılan büyük zenginlerin koruduğu müesses nizamın böyle bir meydan okumaya izin vermeyeceği iddiasıydı.

Dünyanın en zengin adamı Elon Musk ve Başkan Trump başta olmak üzere pek çok milyarder, ‘sakın Mamdani’yi seçmeyin’ diye mesajlar attı. Düzenlerinin sarsılmasından korkan NYC’li zenginler Mamdani’nin rakiplerinin kampanyalarına milyonlarca dolar döktüler. İşe yaramadı.

ABD “derin devleti”, böyle birini asla seçtirmez diyenler de fena yanıldılar.

Mamdani’nin vatandaşlık başvurusu yaparken doldurduğu formdaki bir eksikliği bahane edip onu mahkeme kararıyla vatandaşlıktan çıkartma, böylece sınır dışı edip ondan kurtulma girişimlerinde bulunanlar oldu. Yapamadılar.

Artık sosyal medya üzerinden tüm zihinlerin ele geçirildiği, bundan sonra gerçek bir seçim yapılamayacağı, insanların algoritmalar aracılığıyla birer kuklaya dönüştürüldüğü iddiaları da boşa düştü. O meşhur algoritmalar Mamdani’yi durdurmada işe yaramadı.

Hint asıllı, sosyalist, Müslüman ve genç bir göçmen, 116 milyar dolarlık bir bütçesini yöneteceği NYC’ye belediye başkanı seçildi.

Mamdani'nin zaferi, tüm insanlık için bir “zihinsel prangalardan kurtulma” fırsatıdır.

‘Ne yaparsak yapalım hiçbir şey değişmez’ diyenlere verilmiş tarihi bir cevaptır.

Öğrenilmiş çaresizliğin sandıkta yenilgisidir.

Eşkıyanın dünyaya hükümdar olmayacağını gösteren New York'a ve Mamdani’ye teşekkürler.