Atatürk-İnönü modeli ve CB sistemi

CB hükümet sistemini savunmak için başvurulan yollardan biri, Atatürk ve İnönü’nün de “partili cumhurbaşkanı” olduklarını söylemektir. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, buna Celal Bayar’ı da ekleyerek tabloyu tamamladı.

Daha önce hem Erdoğan’ın kendisi hem defalarca eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da Atatürk ve İnönü’nün da partili cumhurbaşkanı olduklarını söyleyerek CB sistemini savunmuşlardı.

TARİHTEN DELİL ÇIKARMAK

21. Yüzyılda bir sistemin doğru veya yanlış olması Atatürk’e veya hilafete atıf yaparak savunulabilir mi?

Hayrettin Karaman “İslamî sistemin referans olarak değil ama mekanizma olarak başkanlık sistemine benzediğini” yazmıştı. (Yeni Yafak, 25 Aralık 2015)

O sistem Sıffin savaşında binlerce Müslümanın birbirini öldürmesini önleyecek kurumlara sahip miydi?!

Böyle kurumlar ancak 18. Yüzyıldan itibaren düşünüldü. Kuvvetler ayrılığı gibi felsefi düşünceler ve modern demokratik kurumlar gelişti.

Çağımızda düzgün devlet yönetimi ancak kuvvetler ayrığına, yargı bağımsızlığına, güçlü meclis denetimine dayanan bir sistemle mümkün olabilir.

Sistemlere çağımızda bu açılardan bakmak gerekir.

Milletvekili adaylarını ve yargı yöneticilerini, denetimsiz olarak, Başkan’ın atadığı bir sistemin demokratikliği eksiktir; seçilmiştir ama denetim ve dengeden uzaktır, kuvvetler ayrığı fiilen kaldırılmıştır.

MENDERES’İN YAZISI

Atatürk, İnönü ve Bayar da evet partiliydi ve sistem kuvvetler birliği sistemiydi!

Zaten Cumhurbaşkanın partili olabilir ama partisinin genel başkanı olması, milletvekili adaylarını belirlemesi, partili atamalar yapması kuvvetler ayrılığı ile bağdaşmaz.

Atatürk ve İnönü’nün partili, daha doğrusu partilerinin mutlak genel başkanı olmaları devrin şartlarında bir olaydı. Doğal sonucu da “parti devleti” olmuştu.

Sonra çok partili hayata geçildiğinde “devlet” ile “parti”yi ayırd etmek çok zor oldu. Çünkü devlet teşkilatı partilileştirilmişti.

Bunu ağır sorunu görmek için dönemi çok iyi incelemek gerekir.

Bakın Adnan Menderes o sırada ne yazmıştı:

Parti mücadelelerinin üstünde kalması icap eden devlet başkanlığı yüksek makamı parti başkanlığı ile birleştiği taktirde, zaruri olarak bu mücadelelerin içine katılmış olur ki bunun büyük mahzurları asla gözden uzak tutulamaz…” (Vatan, 22 Haziran 1946)

Bu büyük mahzurlar; devletin partiyle özdeşleşmesi, o partiden olmayan milyonların dışlanma hissine kapılması, aşırı kutuplaşma ve bürokrasinin de performans kaybıydı.

İNÖNÜ’NÜN SÖZLERİ

Bu ağır toplumsal sorunu İnönü de artık görüyordu.

Eylül 1947’de Karadeniz ve Doğu gezisine çıkan Cumhurbaşkanı ve CHP Genel Başkanı İnönü devlet teşkilatına iktidar ve muhalefet partilerini “eşit dikkatle yardımcı olmaları” emrini veriyordu: (Cumhuriyet, 17 Eylül 1947)

taha-akyol.jpg

Cumhurbaşkanı ve CHP Genel Başkanı İnönü, “12 Temmuz Beyannamesi” ile partisiz cumhurbaşkanı gibi davranarak dürüst seçimlerin yolunu açmış, muhalefete radyoda konuşma imkanı vermişti.

Kemal Karpat hocamız bu olayı övgüyle anlatır.

Fakat kutuplaşma öylesine derindi ki bu davranışlar yetmedi. 1950’lerde aynı kutuplaşma tuzağına düştük.

Merhum Aydın Menderes de Tek Parti zihniyetli Celal Bayar’ın, böyle uzlaştırıcı davranmayıp aksine parti mücadelesini körüklemesini eleştirmiştir. (Babam Adnan Menderes, s. 86-88)

BÖYLE GİDER Mİ?

Merhum Ali Fuat Başgil, bütün bu tarihî gözlemlerle ve kuvvetler ayrığı felsefesi açısından bakarak “devlet başkanının” particilik yapmasının sakıncalarını ders kitabında sayfalarca yazmıştı. (Esas Teşkilat Hukuku, 1960, s. 345-347)

Cumhurbaşkanı partili olabilir; Fakat parti lideri olması, partisi adına politik mücadelelere polemiklere girmesi, partisini gözeterek atamalar yapması ve hele de denetimsiz, dengesiz yetkilere sahip olması, yeniden “devlet” ve “parti” işlevlerinin iç içe geçmesine yol açmakta, tarihtekine benzer “mahzurlar”a yol açmaktadır.

Böyle devam edemeyeceğini göreceğiz. Kamuoyu desteği düştü zaten.

YORUMLAR (95)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
95 Yorum