Değerli elektrik dağıtım şirketleri!
Elektrik dağıtım şirketleriyle ilgili olarak, 2022 yılında Isparta’da 4 gün süren elektrik kesintisi nedeniyle bir yazı kaleme almıştım. (13/02/202)
Bu kesinti sırasında bir vatandaşımız öldü. Ölüm nedeni “donmaya bağlı kalp kriziydi.”
Isparta Belediye Başkanı vatandaş soğuktan donarken “20 yıldır bu kadar fazla kar yağmadı” dedi ve topu taca attı. Böylece dağıtım şirketinin sorumluluğunu da askıya aldı.
2024 yılında yağmurun biriktirdiği suda oluşan akım nedeniyle İzmir’de iki vatandaşımızı kaybettik.
Bu kazadaki dağıtım şirketinin kusurunu da ayrıntılı biçimde bu köşede kaleme aldım. (28/07/2024)
Belediye ve ilgili şirketin çalışanlarından bazıları tutuklandı.
Sistem yine aklandı.
Son zamanlardaki can yakıcı sorunumuz ise “elektrik telleri kaynaklı orman yangınları.”
Değerli gazetesi Bahadır Özgür yazdı: “Yok olan orman sahalarında elektrik kaynaklı yangınların oranı 2010’da yüzde 4,9 düzeyindeydi. Bugün yüzde 25.”
Günlerdir İzmir’in ilçelerinde yaşadığımız orman yangınlarının nedenini, İzmir Valisi “elektrik telleriyle” açıkladı.
Bölgenin dağıtımdan sorumlu şirketi Sayın Valiyi yalanladı.
Tarım ve Ormancılık Bakanı Bakan Yumaklı, “İzmir Buca’daki çıkan yangının fabrikadaki kaynak işleminden kaynaklandığını” belirtti (3/7/2025).
Dağıtım şirketi yine aklandı.
CHP’nin İçişleri Bakanlığından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan X hesabından yaptığı paylaşımda “yangının olası suçlusunun dağıtım şirketi ve bu şirketi denetlemekle yükümlü kamu kurumlarının olduğunu” söylüyor (4/7/2025).
Günün sonunda “elektrik dağıtım şirketleri güçlerini nereden alıyor” şeklinde bir soru meşru hale geliyor.
Bu şirketlere bırakın herhangi bir yaptırım uygulamayı, üstüne ekstradan teşvikler sağlanıyor.
Nasıl mı?
Gelin bir bakalım.
DENETİM
Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. (TEDAŞ) küresel ısınma ve iklim değişikliklerinin etkisi ile her yıl daha büyük alanları tehdit eden orman yangınlarına karşı hassasiyetini ortaya koyarak, elektrik dağıtım şirketlerinin bu konuda gerekli önlemleri almasına ilişkin önemli bir yazı gönderdi (Anadolu Ajansı, 21/5/2025).
Orman içinde veya yakınından geçen enerji nakil hatları, trafo ve diğer elektrik dağıtım teçhizatlarının düzenli bakımı yapılırsa, elektrik kaynaklı yangınlar büyük ölçüde önlenebilecektir.
TEDAŞ “özellikle yaz mevsiminde artan yangın riskine karşı, enerji nakil hatlarına temas eden bitki örtüsünün temizlenmesi ve tüm tesisatın yangına sebep olabilecek unsurlardan arındırılması için azami hassasiyet gösterilmesi gerektiğini” belirtiyor.
Peki, dağıtım şirketlerinin bahsedilen bu işleri yapıp yapmadığını kim denetleyecek?
Tabii ki TEDAŞ.
TEDAŞ dağıtım tesislerinin sahibi olarak, iyileştirme yatırımlarındaki gelişmeleri ve dağıtım şebekesinin performansını denetlemekle görevlidir.
Ama geçmiş Sayıştay denetim raporlarından öğreniyoruz ki TEDAŞ bu denetim görevini layıkıyla yerine getirmiyor.
Bu nedenle de elektrik tellerinden kaynaklanan yangınlar giderek artıyor ve büyüyor.
Şimdi soracaksınız. Hocam elektrik dağıtım şirketleri nasıl teşvik ediliyor?
Devam edelim.
SATIN ALMA İHALELERİ
Mevzuata göre dağıtım hatlarının iyileştirilmelerine ve genişletilmelerine ilişkin yatırımlar zamanında ve gerektiği şekilde yapılacak.
Hizmet kalite standardına göre elektrikler sıklıkla ve günlerce kesilmeyecek.
Tüketicilerin ödeyeceği faturalar düşük tutulacak.
Bu gerekliliklerinin karşılanması için dağıtım şirketleri yatırım planlaması yaparlar.
EPDK bu planları kabul ederek, yatırım maliyetlerini tüketici tarifelerine yansıtmaktadır.
Yani sonuçta bu yatırımlar tüketiciler tarafından finanse etmektedir.
Sayıştay 2021 yılında açıkladığı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) 2020 Denetim Raporunda bu ihalelerde rekabetin yeterince sağlanamadığını söylüyor (s.14-18).
Dağıtım şirketlerinin satın alma ihalelerine, bu şirketlerle grup ilişkisi olan şirketlerde katlıyormuş. Bu da ihalelerde rekabeti zedeliyormuş.
Sayıştay ihalelerde yeterince rekabet sağlanmadığında, yatırım bedellerinin yükseleceğini ve dolayısıyla tüketiciye ekstra yük yükleneceğini belirtiyor.
Ayrıca, kardeş şirketlerin, kazandıkları yatırım ihalelerinde kaliteye ne kadar özen gösterdikleri hususu da önemli bir endişe nedenidir.
Sayıştay bu endişeyi gidermek için kardeş şirketlerin, dağıtım şirketlerinin ihalelerine katılımının yasaklanmasını tavsiye etti. Bunun içinde mevzuatta değişiklik yapılmasını öneriyor.
Ama EPDK 5 yıldır bu uyarıyı dikkate almıyor ve dağıtım şirketlerinin eksik rekabetli ihalelerine hoşgörü gösteriyor.
Sadece yatırım ihaleleri mi?
Devam edelim.
KİRA VE REKLAM GELİRLERİ
Dağıtım hizmetlerinde kullanılan trafo merkezleri, aydınlatma, nakil direkleri ile diğer taşınmazların mülkiyeti TEDAŞ’a aittir.
Şirketler, dağıtım hizmetlerini sunmak için bu varlıkların işletme haklarını belirli süreyle ve ücreti mukabilinde devir almışlardır.
Yani kiralamışlardır.
Mevzuata göre dağıtım şirketleri bu varlıkları, süre bitiminde ve iyi koşullarda çalışacak şekilde TEDAŞ’a devir edeceklerdir.
EPDK çıkardığı “Dağıtım Sistemi Gelirlerinin Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ” ile mülkiyeti TEDAŞ’a ait olan trafo merkezleri, aydınlatma, nakil direkleri ile diğer taşınmazları, kira geliri elde etmeleri amacıyla dağıtım şirketlerine bırakmıştır.
Sayıştay bu düzenlemenin mevzuata aykırı olduğunu ileri sürmektedir.
Sayıştay’a göre “elektrik dağıtım şirketlerinin, mülkiyeti TEDAŞ’a ait olan trafo merkezleri, aydınlatma ve nakil direkleri ile diğer taşınmazları kiralama yetkisi hukuken bulunmamaktadır.” (s. 23)
EPDK, 5 yıldır Sayıştay’ın bu önerisini de dikkate almamaktadır.
Sadece bu mu?
Dahası var.
AR-GE HARCAMALARI
Sayıştay 2022 yılında açıkladığı EPDK Hakkındaki 2021 Denetim Raporunda bu bulguları tekrar ettikten sonra, bir mevzuata aykırı bir düzenlemeyi daha hatırlatmaktadır.
Dağıtım şirketlerinin yegâne geliri piyasa faaliyetlerinden kaynaklanmalıdır. Sayıştay, dağıtım tesislerinin dağıtım şirketlerince kiraya verilmesine bu nedenle itiraz etmektedir.
EPDK çıkardığı Dağıtım Sistemi Gelirlerinin Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ ile mevzuatın bu temel ilkesine aykırı bir düzenleme daha yapmaktadır.
Sayıştay “piyasa faaliyetleri ile doğrudan ilişkili olmayan hiçbir unsura dağıtım tarifesinde yer verilemeyecek olmasına rağmen, araştırma geliştirme (ARGE) harcamalarının dağıtım tarifesinin bir unsuru olarak düzenlendiğini” tespit etmiştir. (s. 12)
Tebliğ ile işletme giderlerinin %2’sine kadar Ar-Ge harcamalarına izin verilmiştir. Yapılan bu harcamaların dağıtım tarifesinin bir unsuru olarak düzenlenmiş ve en nihayetinde tüketicilere yansıtılmıştır.
Sayıştay Tebliğ’de gerekli değişikliklerin yapılarak mevzuata aykırı bu düzenlemenin de kaldırılmasını önermiştir.
Ancak EPDK yıllardır bu öneriyi de dikkate almıyor.
Sayıştay denetçileri her nedense izleyen yıllardaki raporlarında konuyu takipten vazgeçmişler.
Bahadır Özgür’den öğreniyoruz ki İzmir ve Manisa bölgesindeki elektrik dağıtımından sorumlu şirket vergi de ödemiyormuş.
Ne dağıtım şirketiymiş be arkadaş.
Bunların hatırlarına ne tüketicilerin bütçeleri, ne vatandaşların canları ne de ormanlarımız ve orada yaşayan canlılar dikkate alınıyor.
İyi pazarlar.














