Piyasa vurgunu hesaplıyor
Depolamalı elektrik ön lisans tahsisinde yapılan vurgunu daha önce bu köşedeki sekiz yazıda ele aldım.
Hem kurumsal hem de toplumsal muhalefet bu vurguna yeterince ilgi ya da tepki göstermedi.
Yürütme ve yargıdan da zaten bir şey beklemiyoruz.
Depremde sorumlu yok.
Kartalkaya’daki otel yangınında sorumlu yok.
Depolamalı elektrik ön lisans vurgununda da sorumlu yok.
Ama acı gerçeği piyasa yüzümüze vuruyor.
Nasıl mı?
Gelin bir bakalım.
HAFIZAYA FORMAT ATALIM
Önce olan biteni bir hatırlayalım.
Normalde arz güvenliği ve çeşitliliği Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının (ETKB ) sorumluluğundadır.
Bakanlık yenilenebilir enerji kaynaklarına (YEKA) önem veriyor.
ETKB, YEKA kapsamında yılda yaklaşık iki bin megavat ilave kapasite yaratmak için yarışmaya çıkar, kazananlarla sözleşme imzalar, en sonunda da EPDK sözleşme tarafı işletmelere lisans verir.
Bu rutin bir işlemdi.
Unutmadan söyleyeyim mevzuata göre ön lisans almak için “asgari sermaye” ve “teminat mektubu” şartı bulunmaktaydı.
19 Kasım, 2022 cumayı cumartesiye bağlayan gece yarısı Resmi Gazetede yayımlanan bir yönetmelik değişikliğiyle EPDK bu rutin süreci askıya aldı.
Bakanlığa senin ihalelerini tanımıyorum, ben resen ön lisans vereceğim dedi adeta.
O gece işini doğru düzgün yapanların bilmediği, sadece ama sadece çantacılar ve çantacılarla işbirliği yapan şirketlerin bildiği bir değişiklik yaptı.
Ön lisans almak için yerine getirilmesi gereken asgari sermaye ve teminat mektubu şartlarını geçici olarak kaldırdı.
19 Kasım, 2022 gece yarısı yapılan bu operasyondan önceden haberi olan çantacılar bilgisayar ekranlarının karşısında hazır bekliyorlardı.
Bunların ne yeterli sermayeleri ne de geçerli bir teminat mektupları vardı.
Bu arada EPDK yönetmelik değişikliği resmi gazetede yayımlanır yayımlanmaz, depolamalı elektrik ön lisansları için online başvuruları işleme almaya başladı.
Ön lisans almak için “önden gelen oturur” sistemi benimsendi.
Operasyonu önden bilen çantacılar cumayı cumartesiye bağlayan gece yarısında önden geldiler ve oturdular.
Çantacılar başvuruları ya kendi şirketleri üzerine ya da “başarı primi” karşılığında sözleşme imzaladıkları şirketler adına yaptılar.
Çantacılar kendi şirketleri adına aldıkları ön lisansları ikinci el piyasada büyük paralar karşılığında sattılar.
Daha önce bu vurgunun boyutunu ayrıntılarıyla yazdım. (01/12/2024)
Şimdi elimizde daha yeni ve resmi veriler var.
Bu nedenle vurgunun boyutunu güncelleme gereği hissettim.
Nasıl mı?
Devam edelim.
İHALE
Önce hatırlatayım.
EPDK önden gelen oturur sisteminde keyfi biçimde 32 bin megavat (MWe) depolamalı elektrik ön lisansı tahsis etti.
Bunun yaklaşık 18 bin megavatı rüzgâr enerji santrallerine (RES) ve 14 bin megavatı da güneş elektrik santrallerine (GES) aittir.
Daha öncede yazdığım gibi, Bakanlık EPDK’nın depolamalı elektrik ön lisanslarını adeta yok kabul ediyor. ( 22/12/2024)
Bunun yerine, teamüle uygun biçimde 28 Ekim, 2024 tarihinde YEKA kapsamında RES ve GES ön lisansı için yarışma ilanına çıktı.
Bin 200 megavat RES için ve 800 megavat GES için kapasite tahsisi için yarışma düzenledi.
Yarışma sonuçları 28 Ocak, 2025’te açıklandı.
Öncelikle söyleyeyim.
Yarışma, yarışma gibiydi.
Her bir bölge için onlarca teklif geldi.
Yarışmanın iki ayağı vardı.
Birincisi yarışma tavan fiyatından eksiltme.
İkinci ayak ise ilanda belirlenen taban fiyatına erişince, megavat başına katkı payını artırma yarışmasıydı.
Dikkatimi çekti.
Hem RES hem de GES yarışmalarında kapasite büyüdükçe talep düşük kalıyor. Talep düştükçe de kazanan katkı payları da düşüyor.
Örneğin 385 megavat kapasiteye sahip G24-Karapınar GES yarışmasına 9 teklif geldi ve kazanan katkı payı 67 bin ABD doları/MWe.
60 MWe kapasiteye sahip G24-Van GES yarışmasında gelen teklif sayısı 23 ve en yüksek katkı payı 270 bin ABD doları/MWe.
Değerli okur şimdide yarışmalarda ortaya çıkan piyasa fiyatları üzerinden vurgunun boyutuna bakalım.
VURGUN
Son çıkılan ihalede taban fiyat rüzgârda 3,50 sent ve güneşte 3,25 senttir. Beklendiği gibi yarışmacılar bu fiyatları teklif ettiler zaten.
Depolamalı elektrik vurgunundaki ortalama YEKDEM taban fiyatı 6 senttir.
YEKDEM fiyatına göre ödenecek taban fiyatına göre (6 Sent) garantili süre (10 yıl) içerisinde depolamalı elektrik ön lisanslarını cebellezi eden şirketlere 52 milyar 500 yüz milyon dolar ödenecek.
Santrallerin ekonomik ömürleri olan 30 yılı dikkate alırsak, kamudan cebellezi edilecek vurgun 157 milyar 500 milyon dolardır.
Bakanlığın düzenlediği son yarışmadaki ortaya çıkan fiyatlar dikkate alındığında, bu vurgunculara 10 yılda yaklaşık 30 milyar dolar ödeneceği gerçeği ortaya çıkıyor.
30 yılda ise yaklaşık 90 milyar dolar cebellezi edecekler.
Aradaki fark yani vurgun 10 yıl için 22 ve 30 yıl içinse 67 milyar 500 milyon dolardır.
Bitmedi.
Devam edelim.
KATKI PAYI
Bu çantacılar EPDK’dan ön lisansları bila bedel aldılar.
Oysa Bakanlık kendi düzenlediği yarışmalarda yarışmacılardan bir de megavat başına katkı payı almaktadır.
Katkı payları bölgeye ve kapasiteye göre değişmektedir.
Çünkü hem RES hem de GES tesisleri için kapasite faktörü bölgeden bölgeye değişmektedir. (Kapasite faktörü bir santralin belirli bir süre içinde ürettiği toplam enerjinin, tam kapasite üretebileceği enerjiye bölümüdür.)
Öyle ya ülkenin her yerinde rüzgâr ve güneş eşit biçimde ortaya çıkmıyor.
Ama bir fikir versin diye ben ortalamaları esas aldım.
Depolamalı elektrik ön lisansları EPDK’nın yaptığı gibi eşe dosta bedavaya tahsis edilmeseydi de Bakanlığın yarışma usulüne göre dağıtılsaydı devletin cebine girecek para ne kadardı biliyor musunuz?
4.428.333.333 ABD doları.
Bir de yazıyla söyleyeyim.
4 milyar 428 milyon 333 bin 333 ABD doları.
Üç otuz gelir için iğneden ipliğe vergi getirenler, memurun ve emeklinin maaşına göz dikenler, tasarruf adına okullara temizlik maddesi almayanlar.
Memnun musunuz?
İyi pazarlar.














