İktisadi cerrahi faciası

Haberlerde görürsünüz. Kadıncağız burnunu küçültmek, dudağını kalınlaştırmak, gözlerini güzelleştirmek için estetik cerraha gitmiş, fakat ağzı burnu berbat olmuş, dudakları pörtlemiş, yüzü ile burnu arasındaki tenasübün yerini saçma sapan bir tezat almış.

Facia… Cerrahi faciası.

Cerrah mı acemi, kadıncağızın bünyesi mi müdahaleye ters tepki veriyor?

Ya da cerrah değil eleman. Bir dükkân açmış, ikna edebildiğini kesip biçiyor.

“Ama hocam, burnum ne biçim oldu. Gözlerim de bir tuhaf.”

“Dur bakalım, daha yeni yaptık, şişlerin bir insin, düzelecek.”

Beklersin düzelmez.

“Düzelmiyor?”

“Bana güven. Gerekirse düzeltmek için bir operasyon daha yaparız. Ama iyiye gidiyor, merak etme.”

Gitmiyor iyiye. Yeni bir operasyon yapılınca biraz daha kötüleşiyor.

Aman doktor… Ne olur dokunma, öyle kalsın.

Diyalogları yazarken neden gözümün önüne kötü giden ekonomimizin mesulleri geliyor?

Yakında düzelecek… Yarın bugünden iyi olacak…

Bizim ekonomimiz de acemi cerrahların elinde mi?

Cerrah değil, iktisatçı.

Nasıl sonuç vereceğini kestiremedikleri operasyonlar deniyorlar memleketin ekonomisinin üstünde.

Doları sabit tutmak için 128 milyar doları arka kapıdan piyasaya satmak mesela.

“Burnunuz küçülecek, daha güzel duracak.”

Küçülmedi burnumuz. 17-18 liraya çıktı.

“Kur korumalı mevduatla düzelteceğiz.”

Düzeldi gerçekten. 11-12 liraya indi. Fakat sonra yeniden büyümeye başladı.

‘Nas’sı da kullanarak yüzde 14’te tuttuğumuz faiz küçücük kaldı.

Aradaki farkı da bu işlerde hiç dahli olmayan garibanlar ödüyor.

Yetkililerin ‘biz ödeyeceğiz’ demesine bakmayın, vatandaşın cebini kendi cepleri gibi kullandıkları için bol keseden konuşuyorlar.

Yanlış cerrahide olduğu gibi, dokundukları yer düzeleceğine bozuluyor.

Faizin avukatı mısın sen?

Haşa.

Hele devletin enflasyonu kullanarak vatandaşın cebinden emdiği faizin, hiç.

Öyle bir faiz mi var?

Var, hepimiz ödüyoruz.

Yüzde 70 enflasyondan yüzde 14 politika faizini çıkar, kalıyor yüzde 56.

Yetkililerimiz ‘Nas’sa çok uymak istiyorlarsa aradaki yüzde 56’yı sıfırlasınlar.

Devlet vatandaşın cebinden emdiği yüzde 56’yı sıfırladığı zaman yüzde 14 de kendi kendine sıfırlanır.

Külliye’deki iktisatçılar diyelim bunları bilmiyor.

Merkez Bankası’ndakiler de mi bilmiyor?

PPK toplantısındaki müzakere nasıl cereyan ediyor?

“Faizi arttırmıyoruz, düşürmüyoruz da… Kabul edenler, etmeyenler, kabul edilmiştir.”

Böyle mi?

Merkez Bankası’nın internet sitesine baktım, PPK 6 kişiden oluşuyor.

6 kişinin içinde, “Arkadaşlar, bu tuttuğumuz yol yanlış, farkında mısınız?” diyen bir kişi yok mu? Kararları hep bi’l ittifak mı alıyorlar?

İçlerinde iktisattan anlayanlar olması lazım. Kimse fikir beyan etmiyor mu?

Belki de fikre ihtiyaç yok. Ya da hariçten fikir getirmek yasak.

Bazı sahil kahvehanelerinde “Hariçten yiyecek getirmek yasaktır” yazar ya, onun gibi.

Fikir vestiyerde duruyor, kapıdan girerken alıyorsun, yerine oturuyorsun.

Çıkışta aldığın yere bırakıyorsun.

Bir defalığına kullandığın fikri çıkışta vestiyere bırakmak mantıklı. Çünkü aynı fikri dışarıda kullanmak mümkün değil. Hiçbiri de kullanmıyor zaten.

‘Kur korumalı mevduat’tan sonra, bugünlerde ‘enflasyon korumalı mevduat diye bir ürün çıkaracaklarmış.

İnşallah o da öteki müdahaleler gibi ekonominin bir başka tarafını şişirmez, memlekete faydalı olur.

YORUMLAR (38)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
38 Yorum