CHP, bünyesindeki siyasi potansiyeli tecrübe için bir değişiklik yaptı. Genel başkanını değiştirdi.

Bu tabii ki CHP açısından hiçbir şey olmamış gibi adi adım yürümeye devam etmekten daha iyi.

Bir hayatiyet belirtisi. Siyasi teşebbüs kabiliyetinin mevcudiyetine dair bir emare. Sonuç verir veya vermez, bir tür siyasi yatırım.

Neydi CHP’nin bünyesindeki potansiyel?

İBB Başkanı İmamoğlu’nun enerjisi ve siyaset yapma kapasitesi.

Şu ana kadar nasıl bir yol izleyeceğine dair bir işaret vermedi.

CHP’yi bulunduğu ve artık eskittiği mevkiden biraz daha merkeze çekebilir mi?

Mevcut kadroyu parti içinde bir krize meydan vermeden bu hedef için harekete geçirebilir mi?

Bunu başarmak için futbol turnuvalarındakine benzer bir şekilde zorlu bir ön eleme maçı oynaması ve kazanması gerekiyor.

Ön eleme maçı İBB seçimi.

Çok kalmadı, Allah izin verirse 131 gün sonra akşam saatlerinde sonucu öğreneceğiz.

İmamoğlu’na tahsis edilen vakit sermayesi bu kadar.

Millet İttifakı dağıldı. Muhalefetin diğer unsurlarının odakları bulanık.

Muhalif seçmenin de canı sıkkın.

Yani İmamoğlu maça tam kadroyla çıkamayacak. Sakat oyuncular var.

Muhalefetin bütün kapasitesini harekete geçiremezse maçı kaybeder.

Üstelik maç 2019’daki gibi iki ayaklı değil. Kaybedince kaybediyorsun.

AKŞENER BAŞARABİLİR Mİ?

CHP’nin önünde şöyle veya böyle bir siyasi hedef, aşılması gereken bir merhale var.

Millet İttifakı’nın ikinci büyük partisi İyi Parti biraz daha sıkıntılı.

Seçimden sonra partinin lideri Meral Akşener yerel seçime ittifaksız gireceğini ısrarla ilan edince partinin içinde çözülme başladı.

Bazen çözülenler çözülüp gidince daha iyi toparlanırsın.

Seninle kalan sadakatli kadroyla daha kuvvetli bir huruç hareketine girişirsin.

İyi parti öyle bir görüntü vermiyor.

Siyasetçiler çok iyi niyetli de olsalar ikbali severler.

İktidara gelmeye yakın mı yoksa uzak mı olduklarını ölçebilirler.

Eğer güçlü bir ideolojik bağları, kuvvetli bir ‘ülkü’leri yoksa gözleri dışarıya kayabilir. ‘Ülkü’yü dışarıda arayabilirler.

Şu anda İyi Parti içindeki bazı siyasiler Ak Parti’nin ve MHP’nin alakasına müsait hale geldiler.

Kritik bir aşamadalar.

Gerilere doğru gidersek… İyi Parti zaman zaman merkez sağdaki mevhum ya da muhtemel boşluğu doldurmaya aday olduğuna dair izlenim verdi.

Eşiğe biraz yaklaştı, geri döndü.

Şu anda o eşikten uzaklaşıyorlar.

Üstüne üstlük, daha çok parti içinden kaynaklandığı anlaşılan yolsuzluk dedikoduları…

Meral Hanım bunların hepsini, yani siyasi dağınıklığı, seçmene de sirayet etme istidadında olan çözülmeyi ve dedikoduları bertaraf edip partisinin enerjisini tazeleyebilir mi?

Bunu başarırsa başka zor işleri de başarır.

Başaramazsa zannediyorum geriye başarılacak bir şey kalmaz.

DAVUTOĞLU VE BABACAN

Deva lideri Babacan’ın ve Gelecek Partisi lideri Davutoğlu’nun işleri Akşener’inkinden kolay değil.

Devlet tecrübeleri var, o tecrübenin içinde başarıları da var.

O başarılar seçmenden karşılık bulmadı.

Ne kadar oy aldılar? Kimse bilmiyor.

Ne kadar oy aldıysalar, o oylar yerinde duruyor mu?

Onu da kimse bilmiyor.

Hitap ettikleri taban ya düşündükleri kadar geniş değildi ya da onlara yönelmek istemedi.

Çok önem verdikleri temiz siyaset, temiz ekonomi, adalet, şeffaflık gibi ilkelere talep bu kadar mıydı?

Yoksa talep çoktu da insanları ikna mı edemediler?

Bu ve benzeri soruların cevapları önümüzdeki mahalli seçimde ne yapıp ne yapamayacaklarıyla pek ilgili değil.

Kendi siyasi mevcudiyetlerini sorgulamak ve anlamlandırmakla ilgili.

Anlamlandırıyorsan tek başına bile yürüyebilirsin.