2021’de yapay zekâ
Bu yıl her açıdan karmaşık ve ilginç bir yıl olarak tarihe geçti. COVID-19 salgını sebebiyle ertelenen dijital dönüşümü işletmeler ve kamu kurumları mecburen sağladılar. Okullar ve üniversiteler bomboş kaldılar. Özel okul ve üniversitelere yapılan milyonlarda dolarlarlık yatırımlar anlamsız hale geldi. Çalışmak için illa her gün işe gitme ve gelme süresi ortadan kalktı. Uzaktan da çok rahatlıkla çalışılabileceği ortaya çıktı. Bir ülkede yaşayıp başka bir ülkede, evindeki odadan çıkmadan üniversite okumak mümkün hale geldi. Kısaca bu salgın, çalışma, öğrenme, yaşama ve başkaları ile iletişim kurma şeklimizi değiştirdi ve daha evvel paylaşılmayan veriler, ders notları ve videolar internet ortamına aktarıldı ve bilgiye ve derslere erişmek çok daha kolay hale geldi ve daha çok veri dijital ortama aktarıldı
Bu verilerin gerçek zamanlı işlenmesi, analiz edilmesi ve anlamlı sonuçlar çıkarılması yapay zekânın işi. 2021 yılında yapay zekâ yalnızca ‘yeni yaşam biçimini’ yapılandırmada büyük bir rol oynamakla kalmayacak, aynı zamanda gelecekte bu tür salgınları önleyen teknolojileri de doğuracak. Sonuç olarak, yapay zekâ ile birçok meslek tarihe karışacak ve yeni işler ortaya çıkacaktır. Gelecek ve gelecekte hayatımızın nasıl olacağı bilinmezken; kesin olan bir şey var: hayatımız da çoğu şey yapay zekâ tarafından şekillecek ve yönlendirilecek. İşte bu yazımızda 2021’de hayatlarımızı şekillendirecek, işletmelerin çalışma şeklini değiştirecek ve medeniyeti beklenmedik şekillerde ilerletecek yapay zekâ trendlerinin bir önizlemesine bakacağız.
Yapay zekâ teknolojisine yapılan yatırımın artmasıyla, bu teknolojilerin talep ettiği verileri işlemek için yeterince hızlı bir işlemciye olan ihtiyaç ortaya çıkıyor. Standart bilgisayarlar çok büyük veriyi işleyecek güçte değil. En hızlı CPU’lar bile NLP, ses tanıma ve makine öğrenimi gibi görevler için yapay zekanın talep ettiği işlem hızına ayak uydurmakta zorlanıyor. Bu sebeple başta NVIDIA olmak üzere birçok şirket bu işlemleri daha hızlı yapan GPU’lar üretiyorlar. Hatta NVIDIA’nın marka değeri, en fazla CPU üreten İntel’den bile daha ileri seviyeye geldi. GPU’ların özelliklerine göre fiyatları 400 bin dolara kadar çıkıyor.
Ayrıca yapay zekânın derin öğrenme biriminde kullanılan LSTM isimli bir algoritma ile normal işlemciler %75 daha hızlı hale getirilebiliyor. Uzmanlar bunun için işlemcinin yanına minik bir yapay zekâ çipi üretmeyi ve işlemcileri hızlandırmayı düşünüyor.
Yapay zeka destekli çiplerdeki büyüme, diğer sektörlere de yayılma etkisine sahip olacak. Özellikle, otonom robotların ortaya çıkmasına yol açacaktır - yani yapay zeka destekli çiplerle; Robotların kendi kararlarını verebilmelerinde ve kendilerini kontrol edebilmelerinde artan bir gelişme olacak.
Yapay zekâ ile veri analizi ve gelecek tahminlemesinin de 2021 yılının en önde gelen trendlerinden biri olmasını bekliyoruz. Akıllı, zamanında ve yapay zeka odaklı karar verme ihtiyacı şu anda olduğundan daha fazla talep edilemez. Özellikle akıllı yatırım yapmak ve hislere göre değil de veriye dayalı karar vermek çok önemli. Bankaların dolandırıcılık ve online alışverişlerde sahtekarlıkları önlemek için tahminlemeyi uygulaması gerekiyor.
Sağlıkta ve tıp alanında yapay zekâ yatırımlarının devam edeceğini şimdiden söyleyebiliriz. Çünkü algoritmalar artık hastalıklara doktorlardan daha isabetli teşhisler koyabiliyorlar ve hastanın raporlarının analiz edilmesiyle muhtemel hastalıkları önlemek mümkün oluyor.
İnsan kaynaklarında da yapay zekânın kullanılmaya devam edeceğini biliyoruz. En basit bir iş ilanına bile yüzlerce kişi başvuruyor. İnsan kaynaklarından sorumlu arkadaşların gelen binlerce özgeçmişi tek başlarına okuma imkanı yok. O sebeple iş tanımını yapay zekâya verip binlerce başvuru içerisinden işe uygun olan kişileri seçmesi 15 saniye bile sürmüyor.
Görüntü işleme, tespit ve önleme konularının da gelecekte önemli trendler olacağını varsayabiliriz. Eğer aşılar beklenen sonuçları vermezse kameralar ile kalabalıkların vücut sıcaklıklarını ölçmek, sosyal mesafe kurallarına uyulup uyulmadığını tespit etmek ve geri bildirim sayesinde karar alma ve önleyici tedbirleri uygulama konusunda yapay zekâdan yararlanılacağını düşünüyoruz.
Yapay zeka ve makine öğrenimi yaklaşımları, Siber Savunmanın ön saflarında yer alacak. Yani, ransomware gibi tehditleri tespit etmek ve tahmin etmek için algoritmaların kullanılacağını düşünüyoruz.
Bilgisayarlarla iletişimimiz halen klavye, mouse ve bazende dokunmatik ekran ile gerçekleşiyor. Önümüzdeki yıl bu araçların kullanımının azalacağını ve sesli komutlarla ve makineler ile insanların da konuşarak anlaşacağını hesap ediyoruz.
2021 yılında, etkileşimli yapay zekâ botları büyük bir dönüşüm görecek. Kişiselleştirilmiş, daha gelişmiş sorunları işleyen ve müşteri duyarlılığını daha iyi anlayan yapay zekâ botlarında artış olacaktır. Bu şekilde, standart sohbet robotlarınızın yerini, bir müşteriyle sanki insanmış gibi ileri geri konuşma yapabilen yapay zeka botlarının alması muhtemeldir.
Her insanın rahatça yapabileceği rutin işler, artık yapay zekâ tarafından yapılacak ve daha ucuza maledilecek. İşletmelerin masrafları ve israfları azalacak ve yapay zekâ her alanda hissedilecek. Dolandırıcılık tahminininden müzik üretmeye, roman yazmaktan satış tahminlerine, intiharı önlemekten borç yönetimine kadar yapay zekâ uygulamalarında büyük artışlar bekliyoruz.
Özellikle eğitim ve eğlence sektöründe de yapay zekânın ciddi katkıları olacağını düşünüyoruz. Bankacılık ve finans sektörü zaten yapay zekâyı en iyi şekilde kullanmaktadırlar. Ancak yakın gelecekte bu uygulamaların daha da artacağını tahmin edebiliyoruz.
Yapay zekâ teknolojisi uzun zamandır, genellikle işleyişinden çok farklı bir toplum vaat ediyor. İnsan davranışını hızla şekillendiren ve değiştiren COVID-19 ile yapay zekanın insanlarla etkileşimde gelişmiş bir rol oynaması bekleniyor. Makine öğrenmesi ve yapay zekadaki gelişmeler, büyük iş kaybı ve uzaktan çalışma eğilimleriyle birlikte çoğalmaya devam edecek.