2050’de işçi bayramı
Bu yazımızda yapay zekânın sahip olduğu geleceğe bir göz atmaya çalışacağız. Yapay zekâ insanların yaptığı rutin işleri ellerinden almaya başladı. Hatta rutin olmayan işlerde bile ciddi mesafeler kaydetti. O sebeple 2050 yılında, artık çalışan insan kalmayacak ve işçi bayramını robotlar kendi kendilerine kutlayacaklar.
Yapay zekâ son zamanlarda her alanda kendisini hissettiriyor. Biz henüz farkında olmasak da kullandığınız akıllı telefonlar, attığınız tweetler, beğendiğiniz resimler, gerçek zamanlı yapay zeka uygulamaları ile analiz ediliyor, davranışlarınız ve siyasi görüşlerinize göre reklam uygulamaları çağrılıp hedefe yönelik reklamlar gösteriliyor. Bir nevi yapay zekâ uygulamaları nabza göre şerbet vererek reklam gelirlerini maksimize ederken, masraf ve israfları aşağı çekiyor. Mesela paylaşımlar ve resimlerden bebeğiniz olup olmadığını anlıyor ve bebek ürünleri reklamını sadece bebeği olan ailelere gösteriyor. Yani yapay zekâ kişilerin ihtiyaçlarını kişisel bazda algılayıp kişisel çözümler üretiyor.
Kullandığınız akıllı telefonlar hakkınızda her gün yüzlerce veri topluyor ve bu veriler bulut bilişim ortamında saklanıyor. Bazen çocuklarınız telefonlarınıza bazı oyunlar yüklüyor ve bu uygulamalar lokasyon, resim, video ve telefon rehberinize erişim istiyor. Erişim vermezseniz oyunu oynayamıyorsunuz, verirseniz bütün bilgileriniz internet ortamına aktarılmış oluyor. Hatta geçtiğimiz hafta 98 milyon Müslümanın namaz vakitlerini öğrenmek, kıble yönünü bulmak ve Kur’an-ı Kerim okumak için telefonuna kurduğu Muslim Pro isimli bir uygulamanın kullanıcı ve onların konum bilgilerini Amerikan askeri birimlerine sattığı ortaya çıktı. Bu uygulama aynı zamanda evde kalmış müslümanlar arasında çöpçatanlık görevi de görüyormuş. Bu bilgiler doğrudan satılmamış fakat arada Babel Street ve X Mode isimli birkaç aracı şirketler tarafından alınıp askeri birimlerle paylaşılmış. Bu aracı şirketler ayrıca eğer bir uygulama yazmışsanız ve bu uygulamayı günlük 50 bin kişi kullanıyorsa, uygulama sahibine konum ve kullanıcı bilgileri karşılığında aylık 1500 dolar katkıda bulunuyormuş.
Diyelim ki sosyal medyaya karşısınız ve bir twitter hesabınız yok. Fakat sizin telefon numaranız arkadaşlarınızda mevcut. Arkadaşlarınız bu gibi uygulamalara bağlandığında konum bilgisi, telefon rehberi, resim ve videolara erişim veriyor. Sizin resimleriniz eğer arkadaşınızın telefonunda varsa, algoritmalarımız buradan telefon numaranız ile yüz tanıma sistemleri ile resimlerden kim olduğunuzu çıkarabiliyor. Sonra aynı telefon numarası başka arkadaşlarınızla karşılaştırılıp sosyal medya hesabınız olmadığı halde varmış gibi hakkınızda veri toplanabiliyor. Hatta bu algoritmalar eğer bir twitter hesabınız olsaydı bugün hangi twitleri atacağınızı %56 doğruluk oranıyla tahmin edebilmektedir. Her attığınız Tweet ile kullanıcı hakkında tam 44 farklı veri toplanmaktadır. Bunu Twitter’dan developer hesabı alıp, veri analizi yapan herkes tarafından çok rahatlıkla görülebilir.
Sosyal medya hesabı olanlar ise zaten ne düşündüklerini ve neler yaşadıklarını her gün paylaşmaktadırlar. Hatta bulundukları konumlardan çok sayıda resim ve video paylaşarak kendileri hakkında herşeyi açıkça ifade etmektedirler. İşte bu veriler gerçek zamanlı (real time) analiz edilmekte ve insanların davranışları, alışkanlıkları, düşünce yapıları, eğitim durumları, siyasi görüşleri ve dini tercihleri hakkında bilgi sahibi olunmaktadır. Hal böyle olunca biz yapay zekâyı henüz bilmiyor bile olsak, tam da içerisinde yaşıyoruz fakat haberimiz yok.
Geçtiğimiz hafta ünlü iş insanı Elon Musk yapay zekânın önümüzdeki beş yıl içerisinde insan zekâsından daha üstün olacağını iddia etti. Musk Dünya’da en fazla yapay zekâ kullanan üç şirket olan Tesla, SpaceX ve Neurolink’in sahibi. Ayrıca geçtiğimiz aylarda en çok konuşulan yapay zekâ uygulaması olan GPT-3’ü geliştiren OpenAI şirketinin de kurucusu. Ancak bazı anlaşmazlıklardan dolayı 2018 yılında bu şirketten ayrıldı. Bu sebeple Musk’ın yapay zeka ile alakalı söyledikleri daha da önem kazanıyor. Ayrıca kendisi yapay zekânın insanlığın sonunu getireceğini iddia ederken, yapay zekâya karşı olmadığını ancak vakit çok geç olmadan önlem alınması gerektiğini belirtiyor.
Yapay zekâ bu hızla ilerlerse, Türkiye olarak bu treni de kaçırmak üzere olduğumuzu söyleyebiliriz. 2050 yıllarını düşündüğümüzde günümüzden çok farklı bir noktada olacağımızı rahatlıkla görüyoruz. Çocuklarını doğum yaparak Dünya’ya getiren son nesil olma ihtimalimiz yüksek. Bilim insanları bebeğin anne karnında şekillenmeye başladıktan sonra bir robota transfer edilebileceğini ve geri kalan gelişimini anne karnına benzeyen bir ortamda, bir robotun karnında tamamlayacağını tahmin ediyorlar.
Film ve eğlence sektörü yapay zekâdan en çok etkilenecek sektörlerden birisi. Artık filmlerde özellik ve güzelliğini sizin belirlediğiniz sanal karakterler oynayacak ve çekilmesini istediğiniz filmi Netflix benzeri bir platforma sipariş vereceksiniz ve o film sadece size özel bir şekilde bir kaç dakika içinde hazır hale gelecek ve istediğiniz platformda izleyebileceksiniz. Sonra bu filmin diğer filmlerle benzerliğinden ve film zevkinizden gişe potansiyelini tahmin edeceksiniz.
Yapay zekâ ile sağlık sektörü çok büyük gelişmelere sahne oluyor. Bu hızla giderse sağlık hizmetlerini her hastanın genlerine, çevresine ve hayat tarzına göre özelleştirmesine imkan tanıyacak. Yapay zeka, beyin tümörlerinin teşhis edilmesinden bir birey için hangi kanser tedavisinin en iyi sonuç vereceğine karar vermeye kadar kişiselleştirilmiş tıp devrimini yönlendirecek.
Yapay zekâ ile ulaşım araçlarının tamamı otonom olacak. Sarı taksiler ve şoförleri tarihe karışacak. Uçaklar pilotsuz uçacak ve TIRlar sürücü olmadan yollarına devam edecekler. Şu an Arizona Eyaleti’nin birçok şehrinde robotlar yemek dağıtımı yapıyorlar. Ayrıca robot yemek dağıtımına çıktığında sizin konumunuz da değişirse robot da güzergahını değiştiriyor ve sizi bulup yemeğinizi teslim ediyor.
Yapay zekâ eğitim sektörünü de kökünden değiştirecek ve en güzel öğretmenden en güzel ders anlatımını alıp, dersi anlama seviyenize göre dersin dozunu arttırıp azaltacak. Kameralarından duygu analizi yaparak psikolojik durumunuza göre dersi anlayıp anlamadığınıza karar verecek siz anlayana kadar defalarca anlatacak. Hatta beyinler arası bilgi transferi de mümkün olacak.
Her alanda büyük değişimler gerçekleştirecek olan yapay zekâ ile 2050 yılında işçi bayramı sadece robotlar tarafından kutlanacak. Çünkü 2050 yılında artık insanların çalışmasına ihtiyaç kalmayacak.