Humanoidlerle evlenir miydiniz?

Humanoidleri insan mı yoksa robot mu olduğunu ayırt edemediğimiz insansı robotlar olarak tanımlayabiliriz.

Yapay zekâ her alanda kendisini hissettiriyor. Yapay zekâ toplum, insan ve aile kavramını da kökünden değiştireceğe benziyor. Uluslararası Uzay İstasyonu’nda insan vücudunun bütün parçalarını üretebiliyoruz. Dünya’da üretmek çok zor. Çünkü yer çekimi var ve dokular yere yapışıyor. Fakat uzayda yerçekimi hissedilmediği için vücut parçalarını kolayca üretmek mümkün oluyor. Hal böyle olunca robotlarda insanlardan farkı olmayacak. Nitekim Japonya’da çok sayıda insandan farkedilmeyen robotlar var. Üretemediğimiz tek parça ise insan beyni. Onun için de daha hızlı makineleri veya kuantum bilgisayarları bekleyeceğiz.

İnsandan ayırt edilemeyen robot tasarımında Japonya açık ara önde. 2016 yılında Japonya’da 2 robotun evliliğine de şahit olmuştuk. Çin ise Japonya’yı yakından takip ediyor. Hatta bazı konularda Çin’in Japonya’yı geçtiğini de söyleyebiliriz. Öte yandan yapay zekânın çok fazla ilerlemesiyle artık bedenleri insana benzeyen robotlara konuşma, davranış, insansı hareketler ve duygularda öğretebiliyoruz. Geçtiğimiz hafta bu köşede yazdığımız GBT-3 yazılımı artık insanlar kadar rahat konuşabiliyor ve söz üretebiliyor.

Robotları istediğimiz vücut ölçülerinde, istediğimiz güzellikte veya yakışıklılıkta ve hep aynı yaşta kalacak şekilde tasarlayabiliyoruz. Bu robotlara yapay zeka ile konuşma öğrettiğimizde bir anda insanlığın ürettiği bütün bilgileri bilen, Dünya’da kaç dil varsa hepsini konuşabilen, kaç tane basılmış kitap varsa okuyan, fizik profesörü kadar fizik, kimyacı kadar kimya, matematikçi kadar matematik, edebiyatçı kadar edebiyat kısacası her bilim dalında her tür bilgiye sahip olan, Dünya’nın bütün ülkelerini gezmiş gibi coğrafya bilgisi olan bir humanoid olacak. Hatta uzay çalışmaları hakkında yayınlanmış bütün akademik makaleleri okumuş, roket bilimini (rocket science) çözmüş, çocukların en zor türev veya integral problemlerini milli saniyeler içinde çözen, çözülemeyenleri de en gelişmiş bilgisayar modellleri ile modelleyerek sonuca ulaşan bir profesörden bahsediyoruz.

Muhafazakâr bir hayatınız varsa bütün dini kitapları manalarıyla ezberlemiş, bütün ulemâ ve fukahanın içtihatlarını bilen ve sorulduğunda insan gibi konuşarak size bu konularda cevap veren bir insanımsı hocadan bahsediyoruz.

Bilim ve teknoloji dışında size her gün en sevdiğiniz yemekleri yapan, vücudunuzun kaç kaloriye ihtiyacı varsa o kadar kalorilik yemek yapan, malzemeleri en optimumda kullanarak ne kadar lazımsa o kadar kullanarak israfları ve masrafları en aza indiren, Dünya’nın bütün yemek kültürlerini tanıyan ve istediğiniz her tür yemeği yapabilen ve hafızasında her tür yemek tarifi bulunan bir gurmeden bahsediyoruz. Yine ev işlerinde temizlikten bulaşığa, ütüden araba kullanmaya, market alışverişinden çocukların okuldan alınmasına her türlü işinizi hızla yapabilen bir hizmetçiden bahsediyoruz. Yine evinizde bulunan diğer akıllı cihazlarla konuşup hangi cihazın ne zaman bozulabileceğini tahmin eden ve ona göre önlemini alan bir ustadan sözediyoruz.

İşlerinizi ve randevularınızı takip edecek ve sürekli hatırlatacak, randevularınızı ayarlayacak, banka hesabınıza bağlanıp gerekli ödemeleri yapacak, muhasebe tutacak, gereksiz harcamaları kesecek, telefon konuşmalarınızı arayıp size bağlayacak, doktor ve dişçi görüşmelerinizi takip edecek, söylediğiniz hiçbir sözü unutmayacak ve hepsini kaydedecek, katıldığınız toplantılarda konuşulanları not edecek ve yapılacakları liste halinde hazırlayacak, bayram ve akraba ziyaretlerinizi ve uçak biletlerinizi ayarlayacak, kısacası dört dörtlük bir kişisel asistandan bahsediyoruz. İşyerinizde verileri inceleyip gereksiz harcamaları kesecek, zaman kaybını önleyecek, bilgisayar programcısının yazacağı programları birkaç saniyede yazacak bir bilgisayar mühendisinden bahsediyoruz.

Hastalandığınızda bir anda doktorluk modunu aktif ederek yüz ifadenizden hastalığınız anlayan, kızıl veya mor ötesi kameralarıyla vücudunuzun filmini çeken ve anında idrar ve kan tahlili yapıp hastalığınıza doktorlardan %9 daha isabetli teşhis koyabilen ve gerekirse ameliyat modülünü yükleyerek sizi anında ameliyat eden ve gerekli ilaçları en yakın eczaneye sipariş eden bir doktordan bahsediyoruz.

Konuşmak ve dertleşmek istediğinizde yanınıza oturan ve yüz halinizden derdinizi anlayıp sizi teselli eden ve en analitik ve en kestirme çözüm önerilerini sunan ve saatlerce sizinle sohbet edip yinede uykusu gelmeyecek, size komik hikayeler anlatıp neşelendirecek, Dünya’nın en güzel şarkısını en güzel sesinden söyleyecek, resminizi çizecek, en özel anlarınızın fotoğraflarını çekecek, size ne kadar özel olduğunuzu hissettirecek ve içinde isminiz geçen edebi değeri yüksek şiirler yazacak bir dost ve arkadaştan bahsediyoruz. Şimdi söyleyin bakalım: istediğiniz güzellikte seçebileceğiniz bir Angelina Jolie, bir Brad Pitt gibi ‘taktınmı koluna yakışacak, vurdun mu duvara yapışacak’ bir humanoid ile evlenmek istemez misiniz?

Bütün bu güzelliklerin yanında bir de işin ‘Zeki Müren’de bizi görecek mi?’ kısmı var. Acaba bu robotlar bizi beğenecek mi? 2018 yılında Microsoft’un Los Angeles’ta bulunan ofisinde “Yapay zeka ve derin öğrenme” sempozyumuna katılmıştım. İlginç bir sunum vardı. Big Data(Büyük Veri) ve Deep Learning(derin Öğrenme) algoritmaları kullanan programcılar milyonlarca insana milyonlarca resim gönderip bu resimlerde güzel kim, çirkin kim, yakışıklı kim, çekici kim gibi sorular sorup resimlere yorum yapmalarını istemişler. Ayrıca sosyal medyada çok beğeni ve yorum alan resimlerden yüz tanıma sistemleri ile veri toplamışlar. Toplanan veriyi modelleme ve derin öğrenme algoritmaları ile sınıflandırmışlar ve toplanan verinin %80 ini öğrenmek kalan %20 sini de öğrendiklerini test etmek için kullanıp modellerini sağlama almışlar. Böylelikle makinalar, bilgisayarlar ve robotlar yeni bir insan gördüklerinde kim olduğunu, hangi milliyetten olduğunu, güzel mi, çirkin mi, yakışıklı mı, çekici mi, kilolu mu, evli mi yoksa bekâr mı olduğunu anlayabiliyorlarmış. Bundan sonra makinaları paramızla bile alamayacakmışız. Çünkü makinalar bizi tanıyacak yakışıklı veya güzel bulmazsa “ben buna varmam” diyebilecekmiş.

Bu haftada humanoidlerin şahsında yapay zekânın yapabileceklerini anlattık. Yapay zekâ öğrenmeye bir an önce başlanması gerekmektedir. Zira önümüdeki 30 yıl yapay zeka bilenlerin yılı olacaktır.

YORUMLAR (18)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.