Türkiye Yapay Zekâ Haftası
Geçtiğimiz hafta Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi’nin düzenlediği Türkiye Yapay Zekâ Haftası (TR AI Week) konuşmalarının birçoğunu dinleme fırsatı buldum. Yaklaşık 2 yıldır bu köşeden yapay zekâ, astronomi, fizik ve uzay çalışmaları hakkında yazılar yazıyorum ve Los Angeles’ta teknoloji şirketlerinde çalışan bilgisayar mühendislerine yapay zekâ dersi veriyorum. Aynı zamanda çok büyük bilimsel veriler üzerinde yapay zekâ algoritmaları çalıştırıyorum.
Yapay zekâ, makine öğrenmesi ve veri bilimi derslerimde çok sık karşılaştığım bir durum var. Bir çok iş insanı yapay zekâyı duymuş fakat tam anlamıyla kendi işi için nasıl uygulanacağını bilemiyor. O sebeple benim derslerime kayıt olup sıfırdan kod yazmayı, ardından makine öğrenmesi, doğal dil işleme, computer vision, tavsiye sistemleri, büyük veri ve spark gibi yapay zekâ konularını öğrenip 12 tane proje çözüyorlar ve 4 ay gibi kısa bir sürede yapay zekâ uzmanı olarak piyasaya dönüyorlar. Bu iş insanlarından bazıları ile yaptığımız sohbetler çok ilginç. Ya kendi işlerinde karşılaştıkları problemleri anlatıyor ve çözüm önerisi istiyorlar ya da işlerimdan ayrılıp kendi şirketlerinde çalışmam için iş tekliflerinde bulunuyorlar. Bazıları ise derslerde parlak, gelecek vaadeden ve iş disiplinine sahip, projelerini büyük bir başarı oranıyla doğru yapan öğrencilere kanca atıp iş teklifinde bulunuyorlar ve böylece yapay zekâ konusunda eleman ihtiyacını karşılıyorlar.
Yapay zekâ kariyerimde Los Angeles’ta bulunan birçok özel sektör ve kamu kurumunda yapay zekâ projelerinde çalıştım ve yine bir çok kurumda yapay zekâ eğitimleri verdim. Bazen çok ilginç projelerle karşılaştım. Bazen üzerinde 2 yıl çalışılmış fakat bir sonuç alınamamış projeleri yarım saatte çözdüm, bazen de basit gibi görünen projelerde aylarca uğraştım.
On sekiz yıldır yurtdışında yaşayan birisi olarak, gerçekten teknoloji bu kadar ileri giderken Türkiye’de yapay zekâ çalışmaları konusunda neler olup bittiği konusunda merak ettiğim durumlar vardı. TR AI week konuşmalarından anladığım kadarıyla parası ve datası olan şirketler ve kurumlar yapay zekâ konusunda çoktan uyanmışlar ve çok ciddi mesafe kaydetmişler.
Fırsat buldukça bütün konuşmaları dinlemeye çalıştım. Gece gündüz farkından dolayı videoları sonradan izleme şansım oldu. Bu sayede videoları 1.5 ve 2 hızla izleyip zamandan kazandım: 8 saatlik konuşmaları 4 saatte bitirdim.
Bu konuşmalarda gördüm ki özel sektör hiç de teknolojinin gerisinde değil. Hepsi yapay zekâ ve dijital dönüşümün farkında ve eğer yapay zekâ çağı yakalanmazsa en büyük işletmeler bile 14 yıl sonra tarihten silinip gidecek. Konuşmacıların tamamı özenle seçilmiş ve konusunda hakikaten uzman kişiler. Bu bağlamda Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi’ni tebrik ediyorum. Gerçekten şahane bir iş çıkarmışlar.
Ulaşımdan otonom araçlara, eğitimden telekomünikasyona, bankacılıktan sigorta şirketlerine, üretimden dış ticarete ve daha birçok konuda yapay zekâ alanında başarılı olmuş bütün sektörler birer birer tecrübelerini paylaştılar. Bu arkadaşlarımıza hem imrendim hem de kendileriyle gurur duydum.
Konuşmacılardan edindiğim bilgilere göre bu konuda en büyük eksiklik yapay zekâ alanında yetişmiş eleman bulmak. Bazı işbirlikleri ile eğitim sağlansa da yetersiz olduğu anlaşılıyor. Bu konuda bu eksikliği gidermek için nacizane tavsiyelerim olacak.
Yapay zekâ eğitiminde karşılaştığım en büyük problem adayların kendilerini bu konuya uzak hissetmeleri. Sanki yapay zekâ çok zormuş ve ancak belirli kişiler yapabilirmiş gibi bir yanılgı var. İkinci konu ise matematik, istatistik, lineer cebir, kodlama ve veri tabanları konusunda bilgi eksikliği. Sanki bunları bilmeyen yapay zekâ öğrenemezmiş gibi bir izlenim var. Bu birazcık doğru olsa da hepten doğru değil. Los Angeles’ta yapay zekâ dersi verdiğim bir çok kişinin eğitim seviyesi yüksek lisans ve doktora olsa da çoğu zaman sosyal bilimlerden mezun ve lise seviyesinde matematik bilen ve hiç kodlama bilmeyen öğrencilerim de oluyor. 4 ay gibi kısa bir süre sonunda hafta sonları yaptığımız yapay zekâ kamplarında bu problemi çok kısa sürede aşıyoruz.
Yapay zekâ öğrenmek isteyen kişilerin öncelikle kodlama seviyelerini anlıyoruz. Sonra onlara yönelik birebir Python programlama dersi veriyoruz ve iki haftada yapay zekâ derslerini anlayacak seviyeye getiriyoruz. Sonra kendilerine bir python kodlama ödevleri veriyoruz. Ödevleri teslim edenlerle kampımız başlıyor.
İlk olarak temel istatistik dersi verdikten sonra verileri jupyter notebook ortamına transfer etme ve veri görselleştirmesi üzerine 16 saat yani bir hafta sonunu ayırıyoruz. Sonra makine öğrenmesi, regression, classification ve clustering dersleri veriyoruz. Burada derslere ara verip bu konularda 6 farklı proje yapıyoruz ve bu projelerin gerçek Dünya problemleriniz çözmek üzere hazırlıyoruz. Zaten makine öğrenmesi çok kolay: fit ve predict. Veriyi EDA dediğimiz analizlerden geçirdikten sonra ilgili algoritmaları çağırıp, veriden makinenin öğrenmesini sonra test için ayırdığımız veri üzerinde sınamasını yapıyoruz. Sonra metriklerimizi çağırıp başarı oranlarımızı ölçüyoruz. Konuşmalardan birinde de söyledikleri gibi başarı oranınızı ölçemezseniz yönetemezsiniz.
Yaklaşık 3 hafta bu projelerin tamamlanıp her bir öğrencinin ayrı ayarı sunum yapmasından sonra sırasıyla doğal dil işleme, computer vision, tavsiye sistemleri, boyut küçültme, derin öğrenme, Tensorflow, Keras ve Pytorch eğitimleri ile kursumuzu noktalıyoruz. Ardından 5 proje daha yapıp öğrencilerimizin öğrendiklerini pekiştirmelerini sağlıyoruz. En sonunda bütün bu konuları içine alan çok daha büyük bir proje ile kursumuzu sonlandırıyoruz ve projeyi bitirenlere sertifikalarını takdim ediyoruz.
Öğrencilerimiz matematik, istatistik kodlama konusunda ne kadar ileri düzey eğitim almış olsalar bile zamanla bu konuları unutmuş oluyorlar. O sebeple biz lise derecesinde matematik bilen herkesi alıp yapay zekâ öğretip gerekli olan eğitimleri de kampımız esnasında ek dersler ve office hours dediğimiz öğrencilerle birebir görüşmelerimizde hallediyoruz.
Görüldüğü gibi yapay zekâyı herkes öğrenebilir ve öğrenmelidir. Değilde 14 yıl içerisinde teknolojiye ayak uyduramayan şirketler zamanla silinip gidecekler. Bu vesile ile TR AI Week konuşmalarını Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi’nin Youtube kanalından izleyebilirsiniz ve izlemenizi şiddetle tavsiye ederim.