Uncharted 4: Bir Hırsızın Sonu – İnceleme

Uncharted: Drake’s Fortune ilk kez 2006 yılında E3 fuarında duyurulduğunda pek çok kişi aynı yorumu yapmıştı: “Bize oyun diye önceden hazırlanmış videoları gösteriyorlar.” Drake’s Fortune 2007 yılında Sony tarafından PS3 konsollarına özel olarak piyasaya sürüldüğünde oyunun yapımcısı Naughty Dog bir anlamda olumsuz yorum yapanların tümüne sanal bir tokat atmış oldu.

Naughty Dog Uncharted’ın bu çıkış başarısını 2009 yılında Uncharted 2: Among Thieves ve 2011 yılında Uncharted 3: Drake’s Deception ile sürdürmeyi başardı. 2015 yılında ise PS4 için tümüyle elden geçirilen ve geliştirilen grafikleri ile Uncharted: The Nathan Drake Collection piyasaya sürüldü. Ama PS konsollarına özel bu serinin hayranları heyecanla Uncharted 4: A Thief’s End’i bekliyordu. Beklenen gün Mayıs ayı itibariyle geldi ve serinin son oyunu tüm dünyada eş zamanlı gerçekleşen tanıtımı ile birlikte 10 Mayıs 2016 günü satışa sunuldu.

Teşekkürler Sony Türkiye

Her şeyi bir kenara koyalım ve öncelikle Sony Türkiye’nin kocaman bir teşekkürü hak ettiğini söyleyelim. PS3’den bu yana neredeyse PlayStation’a çıkan tüm özel oyunlarda Sony Türkiye ekibi oyunları yerelleştirmek için büyük çaba harcıyor. En kötü ihtimalle Sony tarafından yayınlanan oyunların mutlaka Türkçe altyazı ile geleceğini biliyoruz ama Uncharted serisinin özel bir yeri var.

Uncharted: The Nathan Drake Collection ile birlikte tüm seri Türkçe dublaja kavuşmuştu. Serinin dördüncü oyununda gelenek değişmedi ve Bir Hırsızın Sonu en ince detayına kadar Türkçe dublaj ile karşımıza çıktı. Türkçe dublaj deyip geçmeyin zira bu zor ve maliyetli bir süreç ve başarısı ancak itina ile gerçekleştirilen bir çalışmayla elde edilebiliyor. Hiç şüpheniz olmasın tüm karakterlerin sesleri olması gerektiği gibi kendisi ile bütünleşiyor.

En Zoru Başarmak

Bir oyunda tüm karakterler ve mekanlar üç boyutlu tasarlanmış nesneler ve bunlara dijital ortamda kazandırılmış hareketler ile karşımıza çıkar. İşin en zor kısmı canlı objelere inandırıcılık kazandırmaktır. İnsan mantığı ile algılamasa bile doğası gereği en ufak eğreti bir detayı sezer. Bu durum gerek dijital oyunlarda gerekse animasyon filmlerde yapımcıların üzerinden gelmek zorunda olduğu ciddi bir mücadele oluşturur.

Uncharted 4’de Naughty Dog dijital karakterlerdeki en büyük iki unsuru başarıyla çözmüş. Birincisi mimikler ve gözler, ikincisi ise eller ve parmaklar.

Dijital karakterlere hareketlerini kazandıran ve Mocap adı verilen gerçek insan hareketlerini yakalayan sistemler artık ulaşılması zor bir teknoloji değil. Ancak sadece Yüzüklerin Efendisi filminde tümüyle sanal bir karakter olarak oluşturulan Gollum gibi yapımlar için kullanılan yüz ifadelerinin dijital ortama aktarılması tekniği oldukça yorucu ve zor bir çalışma süreci gerektiriyor. Uncharted 4’ü oynarken konuya bu gözle bakınca takdir etmemek mümkün değil.

Bırak Detayları, Oyuna Gel Kardeşim!

Uncharted serisinde temel bileşenler maceranın kendisini film izler gibi yaşarken, düşmanlara karşı silahlı ve yakın dövüş mücadelesine girmek aynı zamanda çeşitli bulmacalar çözmektir. Oyun tüm bu bileşenleri muhteşem mekanlar ve hikaye ile harmanlar.

Uncharted 4 serinin tüm temel unsurlarına sadık kalarak oyunu bir adım öteye taşımayı başarmış.

Görsel açıdan PS4’ün en son bitine kadar tüm gücü kullanılmış öyle ki oyunu oynarken fanın uğultusu bazen rahatsız edici olabiliyor. Bunun ötesinde oyunun temel dinamiklerine Nathan Drake ve abisinin kullandığı ip unsuru eklenmiş. Artık oyunda Indiana Jones’un kementi misali bir halatımız ver atlayıp zıplama işlerinde bolca bu halatı kullanıyoruz.

Oyunun en çok hoşuma giden bir diğer yeniliği ise çeşitli bölümlerde ulaşım ve kaçış aracı olarak kullandığımız arazi aracı. Bu arazi aracı ortamla o kadar uyumlu ki çamurda bıraktığınız izlerden, kayaların üstünden geçişlere ve hatta ıslak zemindeki patinajlara kadar inanılmaz bir deneyimi oyuncuya yaşatıyor. Öyle ki Naughty Dog tutup Uncharted 4 için engebeli arazileri aşma modu yayınlasa sadece bu bile kendi başına bir oyun olabilir (duy sesimizi Naughty Dog :))

Oyunun grafik motoru devasa mekanlarda oyunun ve ara sinematiklerin ne zaman başlayıp bittiğini size hiç hissettirmiyor. Bloodborne’un her ölümden sonra eziyete dönüşen yükleme süreleri Uncharted 4 içinde neredeyse sıfıra yakın. Ayrıca oyun sürekli kendisini kaydedip sizin maceraya odaklanmanızı sağlıyor.

Müzikler ise Grammy kazanabilecke kadar iyi hatta bestecisi Greg Edmonson'un serinin çeşitli oyunlarından kazandığı pek çok ödül bulunuyor.

Çok Övdün Yok Kötü Yanı

Maalesef oyun içindeki bulmacaları yeterince zor bulmadım. Belki de yıllardır seriyi oynayan, bulmaca çözmeye meraklı ve mühendis kökenli biri olduğum içindir bilemiyorum ama bulmacalardan hiç biri beni zorlamadı. Hepsini tıkır tıkır geçtim. Belki bulmacalar birkaç tık daha zor olmalıydı. Zaten takıldığınız noktalarda, sürekli öldüğünüz yerlerde oyun size bir takım ipuçlarını kendiliğinden veriyor.

Hikaye

Hayır! Sizlere hikaye ile alakalı en ufak bir ipucu bile vermeyeceğim. Oynadığınızda kendiniz görürsünüz ve ancak keyfini bu şekilde çıkartabilirsiniz. Ancak garantisini veriyorum ki hikaye mükemmel şekilde kurgulanmış.

Sonuç

Uncharted 4: A Thief's End, PS4 konsoluna sahip olan herkesin mutlaka oynaması gereken bir oyun. Üstelik oyun bittikten sonra çoklu oyuncu modunda da eğlenceye devam edebilirsiniz ama bu bir tercih meselesi. Ben bu moddan pek keyif almadım zira Destiny veya The Division tarzı online oyunlara alışığım.

Her ne kadar Naughty Dog Uncharted 4’ün serinin son oyunu olduğunu söylese de bence oyunun son sahnelerinde bir devamının gelebileceğine yönelik çok fazla söylem ve ipucu barındırıyordu. Kim altın yumurtlayan bir tavuğu kesmek ister ki?

Alın ve oynayın, verdiğiniz her kuruşun karşılığını aldığınızı göreceksiniz.