Gençlerle başbaşa

Bekir Fuat

“Niye gençler için yazmıyorsun abi” diye soruyor bir okurum. Benden günah gitti, ne kadar işinize yarar bilmiyorum ama buyurun işte.

Onlar çok güzel türküler söylüyor. Okudukları kitaplar çok güzel. Hayatları da öyle. Çok güzel hayalleri var. Bunlar güzel fakat bir taraftan da günlük politikayla, günlük işlerle iç içe bir hayatları var, işte bunu eleştiriyorum.

***

Peki konjonktürden bağımsız olarak neler yapabiliriz, ne yapsın arkadaşlarımız? Benim teklifim, rüya görmeleri. Hayal değil rüya. Hayal, adamın uykusunu getiren bir şeydir. Rüya öyle mi ama? Gösterilen bir şeydir o. Rabbimizin eli değmiştir ona. Aşk ve adalet yolunda rüyalarımız olsun.

Rüya deyince, ben ilk yurt dışına çıktığımda 25 yaşındaydım, çok üzgünüm. Ama rüya gibiydi gerçekten. Şimdi “Neden 18 yaşındayken gitmedim Üsküp’e, Türkistan’a” diye soruyorum kendime. Mutlaka dışarıya çıkmak lazım. Dışarıya adım attığın zaman dünyan değişiyor.

İlk gittiğim ülke Kazakistan. Şunları yazmışım: “Ahmet Yesevi’nin Türkistan’daki türbesi dünyanın dört bir tarafından gelenlerle dolup taşıyor. Tabii bir çekim merkezi. Orta Asya’nın pek zarif, muhteşem taç kapılı, sırlı tuğlalarla bezeli türbesi ziyaretçileriyle konuşuyor adeta. Tıpkı Ahmet Yesevi gibi. Orada zarif bir adam yatıyor. Garip ve yetim bir adam muhabbet dağıtmaya devam ediyor. Yesevi’nin yolu, aşk yolu. O yol kapanırsa şiir de musiki de merhamet de muhabbet de kaybolur. Aşk yoksa Pir-i Türkistan’ın türbesini ‘put’ niyetine, ‘sevap’ niyetine parçalamayı göze alan zihniyet gelir. Allah korusun.”

Evet konjonktürden bağımsız iki kafadar genç “Hadi evlâd-ı fâtihan diyarına gidiyoruz ya da Türkistan’a gidiyoruz” deseler, “Kamboçya’nın gariplerini görmeye gidiyoruz” deseler mesela, fena mı olur. Süper olur. Kim bilir neler görürler, neler yazarlar…

***

Bir de bazı arkadaşların söz açılır açılmaz dudak büktüğü bir şey, geçmiş kuşaklar… Onlarla münasebetimiz nasıl olacak? Ben şunu söylüyorum. Genç arkadaşlar kafalarına göre takılsın, hiçbir sakıncası yok. Kendi rüyalarını görsünler. Kendi cümlelerini bulsunlar. Kendilerine ait sözleri olsun. Ama bunu yaparken yol göstericileri, önümüzü aydınlatan deniz fenerlerini unutmasınlar, unutmayalım…

***

Unutmadan söyleyeyim; bir kardeşinin derdiyle dertlenen genç çok güzeldir. Bir adım öndedir mesela, Filistinli bir delikanlının derdiyle dertlenen. Bunu yaparken o genç, bir Yozgat sürmelisini de bayılarak dinlese, süper olmaz mı?

***

Bir de sıkıntıdan patlayan arkadaşlar varmış. Bu mevzuyu da tam olarak anlayabilmiş değilim. Sıkıntı olabilir ama onu değiştirmek, elimizde. Sıradanlığı ortadan kaldıracak şey, adım atmaktır. Bir şey için adım atmak. Gerisi kendiliğinden gelir. Pes etmek yakışmaz bize. Kararlı, inançlı, umutlu olmak yakışır. Büyük küçük fark etmez, yaptığımız işin mutlaka bir karşılığı vardır ve o, yolun bir yerinde karşımıza çıkar mutlaka.

Mevzu ile alakası var, kör bir arkadaşınız olsa mesela, ona sokulabilsek, onun penceresinden bakabilsek dünyaya, buyur sıradanlıktan, sıkıntıdan şikayet et, nasıl edeceksen…

***

Tamam, arkadaşlarımız öğrenci. Dersler filan da epey yekun tutuyor. Okul boynumuzun borcu, onu hafife almayalım, tamam. Fakat sadece okuldan ibaret bir dünyanın peşine düşmek de bize yakışmaz. Benim asıl öğretmenlerim sohbet ortamlarında, dost meclislerinde. Sadece derslerden ibaret bir dünya bizi bencil yapar, bencillik de insanı adam gibi bir yere götürmez.

Yani demem o ki dostlar, muhabbeti elden bırakmayın. Günlük politik dilin uzağında durun gücünüz yettiğince. Okumak kadar gezmek de kıymetli ve çok öğretici. O kadar pahalı filan da değil ayrıca dünyayı gezmek, gözümüzde büyütmeyelim.

Gezelim, arkadaş olalım, dua edelim birbirimiz için. Bir şeylerin derdinde olabilmek de iyidir. Derdi veren Allah dermanını da verir.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (3)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.