Buharlaşan 474 milyon 407 bin 731 lira 68 kuruş!

Elif Çakır

Cumhurbaşkanı Erdoğan Sayıştay’ın 160. Kuruluş Yıl Dönümü töreninde yaptığı konuşmada “Sayıştay’ın icracı kurumlardaki denetimini sadece açık arama veya ceza penceresinden bakarak yapmaması gerektiğini düşünüyorum” demiş ve cümlesini “Kurumlar bazen yaklaşım farklılıkları sebebiyle canımızı sıkacak, eleştirdiğimiz işler yapsalar da neticede ortaya çıkan duruma saygı gösteririz” sözleriyle bitirmişti. (30 Mayıs 2022)

Cumhurbaşkanı Erdoğan “ortaya çıkan duruma saygı gösteririz” diyor ama Erdoğan’ın “saygı gösterme” şekli biraz farklı biliyorsunuz. Kurumlar derhal can sıkmayacak hale getiriliyor, can sıkacak işler yapan bürokratlar yerini can sıkmayacak, güvenilir, sadakatinden emin olunan bürokratlarla bırakıyor.

En son atamayı biliyorsunuz; Milli Savunma Bakanlığı Tedarik Hizmetleri Genel Müdürü İsmail Altıntaş Sayıştay Başsavcılığına atandı.

Kimdir İsmail Altıntaş? AK Parti’nin iktidara geldiği 2003’te Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı görevine atanmış. 2011 genel seçimlerde AK Parti’den Bolu Milletvekili aday adayı olmuş. 2014 yılında Kamu Denetçiliği Kurumu Genel Sekreteri olarak atanmış… 7 Haziran 2016’da 1991 yılında Uzman Denetçi olarak çalıştığı Sayıştay’daki görevine yeniden başlamış.

Ve Altıntaş dün gece Sayıştay Başsavcılığı görevine atandı.

Yani kısaca bundan sonra Sayıştay denetçileri tarafından yapılan temyiz talepleri Sayın Altıntaş’ın masasına gidecek.

25 Haziran 2016 tarihinde görev süresi dolan Sayıştay eski başkanı Recai Akyel de görev bitiminin akabinde Beştepe’de Cumhurbaşkanı Başdanışmanı olarak atanmıştı. (19 Ağustos 2016) Akyel sonra da Anayasa Mahkemesi üyesi olarak atanmıştı, halen bu görevde.

***

Ama, fakat, lakin iktidarın aldığı bütün önlemlere rağmen Sayıştay raporlarından yine de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın canını sıkacak, iktidarını zora sokacak sonuçlar çıkabiliyor.

Sayın Erdoğan’ın açıktan, hiç çekinmeden, Sayıştay üyelerinin yüzüne karşı yaptığı “denetimler açık arama penceresinden yapılmamalı” tavsiyesi boşa değil.

Ancak Sayıştay’ın iktidar partilerinin noteri olmadığı muhakkak. Sayıştay’ın görevi bu, açık arar. İktidarların hesap ve işlemlerinin hukuka uygun olup olmadığını, hukuka aykırı ise kamu zararı doğurup doğurmadığını, hukuka aykırı mali işlem ve kamu zararı arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığını inceler ve kamu zararı varsa bu zararının sorumluları tarafından tazminine karar verir. Sayıştay, parlamentoların bütçe hakkının bekçileridir. Yani bizlerin. Verdiğimiz vergilerin nasıl kullanıldığını, kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli şekilde elde edilip edilmediğini, verimli bir şekilde kullanılıp kullanılmadığını, çar çur edilip edilmediğini ortaya çıkaracak olan Sayıştay’dır.

Sayıştay o yüzden vardır ve iğneyle kuyu kazar gibi, kılı kırk yararak açık arar. Tam da bu sebeple siyasal iktidarın denetmekle görevli olan Sayıştay’ın bağımsız ve tarafsız bir kurum olması gerekir. Normal demokratik hukuk devletlerinde Sayıştaylar bağımsızdır, iktidarların elinin uzanmaz, iktidara yakın isimlerde atanamazlar.

***

Sayıştay raporlarını ‘iğneyle kuyu kazar’ gibi inceleyen CHP Zonguldak milletvekili Deniz Yavuzyılmaz dün sosyal medya hesabından “Özelleştirme İdaresi Başkanlığı Sayıştay Raporundan özelleştirilen elektrik üretim ve dağıtımını devralan şirketlerin devlete olan faiz borçlarından 134.248.608 Dolar’ın hileli olarak silindiğini tespit ettik” diyerek Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına “Kamu Zararına Sebebiyet Veren Kamu Görevlileriyle” ilgili suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı.

Yazıyla ve Türk lirası olarak yazalım: İktidar devletin kasasına girmesi gereken 474 milyon 407 bin 731 lira 68 kuruşu çat diye silmiş.

İsveç’te mesela 1995 yılında Ingvar Carlsson hükümetinde başbakan yardımcısı olan Mona Sahlin devlet harcamaları için verilen kredi kartından kendisi için çikolata aldığı ortaya çıkınca istifa etmişti.

***

Dün telefonla ulaştığım Deniz Yavuzyılmaz’a sorduğum sorular ve Sayın Yavuzyılmaz’ın verdiği yanıtlar şöyle:

Faiz borçlarından 474.407.731,68 TL’nin buharlaştırıldığını tespit ettik, dediğiniz şirketler hangileri?

Sayıştay raporlarında şirketlerin isimleri açıkça belirtilmiyor, üç noktayla ifade ediliyor, … elektrik dağıtım şirketi, … termik santral, … elektrik üretim aş şeklinde filtrelenerek yazılmış. Ancak biz biliyoruz ki Türkiye’de özelleştirilen elektrik dağıtım şirketlerinin sayısı 21. Sayıştay bulgusuna konu olan 10 şirket ise; ağırlıklı olarak 2008 -2013 yılları arasında özelleştirilen elektrik dağıtım şirketleri ile 2015 yılına kadar özelleşen elektrik üretim şirketlerini devralan yandaş şirketlerden oluşuyor.

Özelleştirmeyle elektrik üretim ve dağıtımını devralan özel şirketlerden 10’unun devlete ödemesi gereken özelleştirme borç faizlerinin, ÖİB’nin hileli işlemleriyle buharlaştırıldığını tespit ettik.

BU ŞİRKETLERİ NASIL TESPİT ETTİNİZ?

Özelleştirme İdaresi Başkanlığı Sayıştay Raporunda bulgu detaylarıyla yer alıyor. Özelleştirme Yüksek Kurulu, 2017 yılında ilgili şirketlerin devlete olan dolar cinsinden özelleştirme borç taksitlerini, TL olarak da ödeyebilmeleri yönünde karar alıyor.

Ancak ÖİB, Dolar’dan TL’ye çevrilen şirketlerin ana para borçlarına usulsüz olarak 2017 yılı boyunca; yüksek olan TL faiz oranını değil, düşük olan dolar faiz oranını uyguluyor.

Bu şekilde şirketlere ait özelleştirme taksitlerinin faiz borçlarından 474.407.731,68 TL buharlaştırılıyor. Yani usulsüz olarak siliniyor. 2017 yılı itibariyle eksik tahsil edilen bu faiz tutarının dolar karşılığı 134 milyon Doların üzerindedir.

Raporda bu şirketler ve eksik tahsil edilen faiz tutarlarına ait detaylı tablolar yer alıyor. Ancak şirketlerin açık isimlerine yer verilmiyor. Belli ki rapora müdahale edilerek bu şirket isimleri gizlenmeye çalışılmış.

SAYIŞTAY’DA HALA BU TESPİTLERİ YAPAN DENETÇİLER VAR MI?

Sayıştay’ın üzerinde AK Partinin uyguladığı büyük bir siyasi baskı var. Buna rağmen Sayıştay denetçilerinin bir kısmı onurlu bir şekilde yolsuzlukları cesurca tespit etmeye, resmi kayıt altına almaya devam ediyor. Ancak kritik bulguların önemli bir bölümü de sansürlenip Sayıştay Raporlarından çıkarılıyor. Örneğin 2017 yılı Sayıştay Raporundaki bu bulguda yer alan faiz borçları silinen şirketlere ait detaylar ve ilgili tutarlar, ilerleyen yılların raporlarındaki ilgili bulguların içinden çıkarılmış, bulgular adeta kuşa çevrilmiş durumda.

İKTİDAR SİZCE BU HAMLEYİ NEDEN YAPTI?

AK Parti yolsuzluk bataklığına saplandı. Siyasetinin finansmanı için kamu kaynaklarını yandaş şirketlere peşkeş çekiyor. Böylece lüks ve şatafatlı bir yaşam tarzı da sürdürüyorlar. Yandaş şirketlere sağladıkları haksız ve hukuksuz ayrıcalıklarla, tarihte eşi benzeri görülmemiş çapta bir hortum sistemi kurdular.

PEKİ, SUÇ DUYURUSUNDAN SONUÇ ALACAĞINIZI DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ?

Hileli işlemlerle yandaş şirketlerin faiz borçlarının silinmesi bir suç. Ortada devasa bir kamu zararı var. Biz belgeleri ve kanıtlarıyla birlikte suç duyurusunda bulunuyoruz. Adaletin tecelli edeceği gün geldiğinde, bu dosyaların gereğinin yapılması için bugünden hazır hale getirilmeleri önemli.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (29)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.