Demokrasiye siyaset üstü katkı

Mikdat Karaalioğlu

Hükümetlerin performansı bir ülkenin demokratik kalitesi hakkında ancak sınırlı fikir verebilir. Demokrasi sadece hükümetlerin sergilediği performansla ölçülebilir bir şey değil. Örneğin Trump’a rağmen ABD’nin demokratik bir ülke olmadığı söylenemez. Demokrasisi güçlü ülkelerde resmi kurumların yanında sivil toplum kurumları da ürettiği ve savunduğu değerlerlerle toplumsa yaşama katkı sunar. Eleştiri bu katkılardan birisi ancak en önemlisi değil. En önemlisi sivil toplumun üretebildiği değerler.

Bir paradoks gibi görünmekle birlikte sadece siyaset merkezli demokrasi tartışması eksik bir tartışma olur, sadece siyaset merkezli bir demokrasi bilinci, demokratik bile sayılmaz. Ülkemizde yapılan demokrasi tartışmalarının en önemli açmazlarından birisi de bu. Büyük dönüşümlerin ve değişimlerin ancak devlet dolayısıyla siyaset eliyle yapılabileceğine dair naif inancımız.

Ahmet Hamdi Tanpınar, bu tarihi yanılgı ve hayal kırıklığını, hürriyet kavramı üzerinden, bir ironi şaheseri olan Saatleri Ayarlama Enstitüsü romanında başkahraman Hayri İrdal’ın ağzından şöyle ifade eder: “… Politikadaki hürriyet, bir yığın hürriyetsizliğin anahtarı veya ardına kadar açık duran kapısıdır…. Kısa ömrümde yedi sekiz defa memleketimize geldiğini işittim. Evet, bir kere bile kimse bana gittiğini söylemediği halde, yedi sekiz defa geldi; ve o geldi diye biz sevincimizden, davul, zurna, sokaklara fırladık. Nereden gelir? Nasıl birdenbire gider? Veren mi tekrar elimizden alır? Yoksa biz mi birdenbire bıkar, “Buyurunuz efendim, bendeniz, artık hevesimi aldım. Sizin olsun, belki bir işinize yarar!” diye hediye mi ederiz?“

***

Kendi sorunlarına işe yarar çözümler getiremeyen kurumların siyasi iradeye getireceği eleştiri de inandırıcı olamaz. Bir sivil toplum örgütü, parti ya da medya kuruluşu talep ettiği iyileşmeleri önce kendi bünyesinde gerçekleştirmekle sorumlu. Örneğin eğitim, kültür politikalarında (haklı) eleştiri getirenlerin kendi hesabına, bu alanlarda hangi değerleri ortaya koyduklarına, hangi çözüm önerilerini sunduklarına önce kendilerini ikna etmesi gerekir.

Böyle bir sağlama yapılmadan yapılacak her eleştiri hayatta karşılığı olmayan boş laftan öteye geçemeyecektir. Haklı olarak eleştirdiğimiz ilkesizlik, ihmal ve liyakatsizliğin bu sorunları dile getirenlerin bulunduğu kurumlarda ne derece hallolduğu, eleştirinin ikna ediciliğe ile doğru orantılı. Siyasi icraatları eleştirirken konulan standartların, direk etki etme gücünü sahip olduğumuz alanlarda da geçerli olması ahlaki sorumluluktur.

Kitlelerin siyasi icraatlara getirilen eleştirileri ikna edici bulması ancak, eleştirenlerin etki gücüne sahip olduğu alanlarda (kurumlarda, uygulamalarda) somut olarak gözlemlenebilecek bir dönüşüm sergilemesiyle mümkün. İlkesiz bir siyasi eleştiri, kendi hayatında düzeltemediği sorunları başkalarına yöneltenlerin yaşadığı psikolojk sapmayı ifade etmekten başka bir anlam taşımaz.

***

Demokrasi seçim sonuçları ile sınırlı bir gelecek fantezisisi değil. Türkiye’yi zihnimizde, iktidara yakın ya da uzak olmamızdan bağımsız olarak, seçim sonuçlarına indirgemek ülkemize yaptığımız büyük bir haksızlık. Türkiye’de siyaseti, tıpkı diğer demokratik ülkelerde olduğu gibi, toplumsal yapıyı mümkün mertebe modere eden bir kurum olmaktan çıkarıp, her şeye hükmeden dev bir aparata döndüren etken sadece iktidarın kendisi değil. Bir diğer etken de sivil toplumun farkında olmadan ya da olarak kendi varoluş mantığına ters biçimde, gereğinden fazla siyasallaşması, siyaset merkezli düşünmesi. Oysa sivil toplumun asıl görevi siyaset üstü değerler üretmek, demokrasiye bu değerler üzerinden katkı sağlamak.

Demokrasinin kurumsallaşması dediğimiz bu sürece iktidarın katkı sağlamasını elbette beklenir. Ancak günün sonunda en önemli motivasyonu seçim kazanmak olan iktidarların bu anlamda bir kurumsallaşmasının öncüsü olacağını beklemek de eşyanın tabiatına aykırı. Bu yönüyle demokrasi kalitemiz, sivil toplumun göstereceği performansla eş düzeydedir demek abartılı olmasa gerek.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (11)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.