Benzinin litresi yeniden 14 TL olur mu?

Oğuz Demir

Aracımız olsun olmasın akaryakıttaki artışlar hepimizin hayatını zorlaştırıyor. Aracı olanlar için zaten çok ciddi bir yük haline geldi akaryakıt almak. Aracı olmayanlar için de artan akaryakıt fiyatları ulaştırma maliyetlerindeki artış demek. Ulaştırma maliyetlerindeki artış da doğrudan başta gıda olmak üzere tüm ürünlerin fiyatlarının artmasına neden oluyor.

Bu köşeyi takip eden okurlarımız bilirler. Akaryakıt fiyatlarındaki artışta üç temel husus olduğunu daha önce de defalarca yazdım. Birinci husus dünyadaki petrol fiyatları. İkincisi petrol ithalatçısı olduğumuz için Dolar’ın TL karşısındaki değeri. Üçüncüsü ise vergiler.

Dünyadaki petrol fiyatları zaten 2021 yılının ikinci yarısından beri yukarı doğru gidiyordu. Rusya-Ukrayna savaşı da bunun üzerine tüy dikti. Dolar/TL’deki durum da zaten hepimizin malumu. Diğer ikisini bir kenara bırakıp bugün biraz vergi kısmına bakalım istedim.

Önce fiyatlara bir bakalım.

Evvelki akşam gelen son zamla birlikte İstanbul’da bir litre benzinin fiyatı 19,80 TL oldu. Motorinin fiyatı da 23,60 TL’ye yükseldi. Aklınızı çok karıştırmamak için sadece özel tüketim vergisi (KDV) ve katma değer vergisi (KDV) üzerinden bir hesap yapmak istedim.

Biliyorsunuz akaryakıtta ÖTV oranları maktu olarak belirleniyor. Yani oran olarak değil litre başına bir vergi konuyor. Yani bir araç sahibi bir litre benzin aldığında ödediği 19,80 TL’nin içerisinde 2,52 TL ÖTV ödüyor. Motorinde ÖTV ise 2,05 TL! Buradaki püf noktası ise şu. Dünyada petrol fiyatlarındaki değişim, Dolar/TL’deki değişim ne olursa olsun vergi miktarı sabit kalıyor. Bu miktarı değiştirebilecek tek unsur ise devlet!

Nitekim geçtiğimiz yılsonuna kadar benzin ve motorinde fiyatlar çok arttığında, devlet bu ÖTV gelirinden vazgeçerek fiyat artışlarının tüketiciye daha sınırlı yansımasına yönelik adımlar atabiliyordu.

Nihai pompa fiyatı oluşurken ÖTV’li akaryakıt fiyatının üzerine bir de KDV ekleniyor. KDV ise oran olarak uygulanan bir vergi ve akaryakıtta bu oran yüzde 18! Bu verginin oran olarak uygulanan bir vergi olmasından ötürü ürünün ÖTV eklenen fiyatına akaryakıt istasyonlarında bir de yüzde 18 vergi eklenerek pompa fiyatı bulunuyor. Bu da tabii gelen her fiyat artışını daha da artırıyor.

Kafanız karışmasın diye bir örnekle basitleştireyim.

Diyelim ki bir litre benzin 10 TL’ye mal olsun. Bu maliyetten bağımsız olarak ÖTV 2,52 TL! ÖTV’li fiyat 12,52 TL oluyor. Satış fiyatı ise bu fiyatın yüzde 18’i olan KDV de eklenerek bulunuyor. Yani bu durumda KDV 2,25 TL oluyor. 10 TL’lik benzine vergiler eklendiğinde 14,77 TL ödemiş oluyorsunuz.

Eğer ki petrol fiyatları artar ya da Dolar/TL artarsa benzinin maliyeti artıyor. Yukarıdaki örnek üzerinden yine diyelim ki yüzde 10 artmış olsun maliyet! Bu durumda benzinin maliyeti 10 TL iken 11 TL’ye çıkıyor. Bakalım pompa fiyatında artış yine 1 TL’mi?

ÖTV sabit. Yani yine 2,52 TL. ÖTV’li fiyat 12,52’den 13,52’e çıkıyor. Burada değişim birebir aynı. KDV ise bu yeni ÖTV’li fiyatın yüzde 18’i olarak hesaplanacak. 13,52 TL’nin yüzde 18’i 2,43 TL oluyor. Benzinin pompa satış fiyatı ise bu hesapla 14,77’den 15,95 TL’ye çıkıyor. Gördüğünüz gibi artış 1 TL’nin üzerinde!

Neden çünkü KDV oran olarak uygulanıyor.

Yani gelen her zamma bir zam da devlet vergi zammı yapmış oluyor.

***

Pandemi dönemi öncesinde ve sırasında sık sık yapılan ÖTV indirimlerinin de artık gündemde olmadığını yukarıda size hatırlatmıştım. Çünkü devletimizin birçok gideri var.

Mesela döviz sıçramasın diye uygulamaya koyulan kur korumalı mevduat sisteminin giderleri. Daha önceki bir yazıda hesaplamıştım belki hatırlarsınız. KKM’nin uygulamaya başladığı ilk 10 günde 100 milyar TL civarında sisteme bir kaynak girişi olmuştu. Kurdaki artış nedeniyle benim hesabıma göre Hazine’ye KKM uygulamasının ilk 10 gününün maliyeti 20 milyar TL civarında.

Yani faiz sebep enflasyon netice deneyinin öncü maliyeti bu!

KKM’nin başladığı tarihten bir gün önce ise akaryakıttaki ÖTV hem benzinde hem de motorinde sıfıra inmişti ve KKM ile hemen hemen aynı günde yeniden arttırılmıştı.

Çok iyi denk gelmiş değil mi?

Neden böyle diyorum söyleyeyim.

KKM’nin ve akaryakıtta yeniden ÖTV’nin alınmaya başladığı 24 Aralık 2021 gününden bu yana devletin akaryakıttan topladığı vergi de yaklaşık 20 milyar TL’nin biraz üzerinde de ondan.

Sözün özüne geleyim.

Devleti yönetenler “zihni sinir” projelerini denemeye kalkmasalardı KKM diye bir şeye gerek olmayacaktı. Belki de devlet de bu tip israf harcamaları yapmamış olsaydı akaryakıtta tüm dünyada fiyatların arttığı şu dönemde vatandaşına bir nefes alanı açabilecekti.

Açsaydı ne mi olacaktı?

Litre fiyatı bugün 19,80 TL olan benzini 14,25 TL’ye ve 23,60 TL olan motorinin litresini de 17,94 TL’ye alabilecektik.

İşte o zaman iktidar sözcülerinin dünyadaki krizden etkileniyoruz cümlesi de daha anlamlı olabilecekti.

Ama kendileri kabul etmek istemeseler de bu hesaba baktığımızda boşuna konuşuyorlar!

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (21)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.