Boğaziçi protestoları 18'inci gününde: Akademik duruş

Boğaziçi protestoları 18'inci gününde: Akademik duruş

Boğaziçi Üniversitesi'nde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Melih Bulu'nun atanması sonrası başlayan protestolar 18'inci gününde. Akademisyenler bugün yağmura aldırış etmeden şemsiyeleri ile rektörlüğe sırtlarını döndü.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesi'ne kayyum olarak AK Partili Prof. Dr. Melih Bulu'nun atanması sonrası başlayan protestolar hız kesmeden sürüyor.

Atama haberinin ardından akademisyenler ve öğrencilerin başlattığı protestolarda 18 gün geri kaldı. Akademisyenler, rektörlüğe sırtlarını dönerek yaptıkları protestolarına büyük bir kararlılıkla devam ediyor. 

Yağmur, çamur ve kar dinlemeden rektörlük önünde "Kayyum rektör istemiyoruz" taleplerini yineleyen akademisyenler, bugün de yağmura rağmen ellerinde şemsiyeler ile üniversitelerindeydi.

Akademisyenlerin rektörlük önü protestoları devam ederken, öğrenciler ise her gün farklı bir program ile kampüste toplanıyor. 

Akademisyen Can Candan, protestoların 18'inci gününü Twitter hesabından paylaşırken, bir başka akademisyen Lale Akarun da "şemsiyeli protesto" hakkında, "Boğaziçi Üniversitesi rektörlük binasının manzarası yağmurlu ve şemsiyeli" yorumunu sosyal medya hesabından paylaştı.

AKADEMİSYENLER NE DEMİŞTİ?

 Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyeleri, yaptıkları yazılı açıklamada, "1 ocak 2021 gece yarısı, 1980'lerin askeri vesayet rejiminden sonra ilk kez kurum dışından bir rektör atanmıştır. Bu durum 2016'dan bu yana ağırlaşarak sürmekte olan, rektör seçimlerini ortadan kaldıran antidemokratik uygulamaların bir devamıdır. Üniversitemizin akademik özerkliğini, bilimsel özgürlüğünü ve demokratik değerlerini açıkça ihlal eden bu uygulamayı kabul etmiyoruz" ifadelerini kullanmıştı.

Akademisyenler tarafından, üniversite senatosunun 2012 yılında kabul ettiği şu ilkelerden vazgeçmeyeceğinin altı çizilmişti:

  • Üniversitelerin herhangi bir kişi ya da kuruluşun etki veya baskısına maruz kalmaması ve siyaset aracı olarak kullanılmaması, bilimsel ve toplumsal gelişim açısından vazgeçilmezdir.
  • Üniversitelerde karar alma yetkisinin demokratik yöntemlerle seçilmiş kurullarda ve akademik yöneticilerde olması özerklik için şarttır. Rektör, dekan, enstitü müdürü, yüksekokul müdürü, bölüm başkanı gibi akademik yöneticiler atamayla değil seçimle belirlenmelidir.
  • Üniversitelerin, özerk anayasal kurumlar olarak, akademik programlarını ve araştırma politikalarını öğretim elemanlarınca ve/veya üniversite kurullarınca kararlaştırılarak belirlemesi, bilimsel özgürlüğün ve yaratıcılığın şartlarındandır.

 

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR (3)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
3 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN