Çocukların uyuşturucuyla mücadelesinde 7 zayıf halka

Çocukların uyuşturucuyla mücadelesinde 7 zayıf halka

Çocuk Vakfı, 2001 yılından bu zamana kadar geçen süreçte düzenlenen çalıştay, TBMM Araştırma Komisyonu rapor ve tutanakları ve uluslararası Sözleşme ve Antlaşmalarını incelemesi sonucunda Türkiye’de “Uyuşturucu ve Çocuk” Genel Değerlendirme ve Öneriler Belgesi hazırladı. Vakıf'ın sunduğu önerilerde, 'Aile ve Çocuk Koruma sistemi kurulmasının gerekliliği' öne çıktı.

Çocuk Vakfı, Türkiye’de “Uyuşturucu ve Çocuk” Genel Değerlendirme ve Öneriler Belgesi hazırladı. 2001 yılından bu yana düzenlenen çalıştay, şûra kararları, TBMM Araştırma Komisyonu rapor ve tutanakları, strateji ve eylem planları, 5 yıllık Kalkınma Planları, uygulama raporları yanında, uluslararası Sözleşme ve Antlaşmalar incelenerek hazırlanan sosyal politika belgesi ülke ölçekli önerileri de içeriyor. Çocuk Vakfı'nın hazırladığı öneri belgesinde, 'Türkiye’de hak temelli etkin bir Aile ve Çocuk Koruma Sistemi kurulması gerekiyor' ifadesi dikkat çekiyor.

Türkiye’de etkin bir Aile ve Çocuk Koruma Sistemi’nin olmayışı nedeniyle çocukların karşı karşıya kaldığı riskler gün geçtikçe artmaya devam ediyor. Çocuk Vakfı, ''Uyuşturucu ve Çocuk'' kapsamında hazırladığı öneri değerlendirmesinde '7 zayıf halka'ya yer verdi:

YEDİ ZAYIF HALKA

Değerlendirme sonuçlarına göre birinci zayıf halka olarak aile belirlendi. Türkiye’de güç koşullardaki aileler uyuşturucu ile nasıl baş edileceğini bilemez durumda olduğu gibi sorunun da bir parçasıdırlar. Bu kapsamda son yıllarda Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı işlevini yerine getiremez duruma gelmiştir. Türkiye gerçeği yanında evrensel değer ve çözüm önerilerine yönelmek yerine, çözülebilecek sorunlar sorun alanına dönüşmüştür. 

İkinci zayıf halka, örgün eğitim sistemidir. Okullara güvenlik kamerası, 783.245 öğretmene eğitim verilmesi, Yeşilay Kulüplerinin kurulması ve Okulda Bağımlılıkla Mücadele Programı (OBM) gibi arayışlara rağmen, Millî Eğitim Bakanlığı “uyuşturucu, madde bağımlılığı ve çocuk” konusunda çekingen ve izleyici bir tutum içindedir. Böylece alanın eğitim ve sosyal boyutu önemli bir şekilde ikincil durumda kalmıştır.

Üçüncü zayıf halka, Sağlık Bakanlığı’dır. “Uyuşturucu ve çocuk” konusunun sağlık boyutunun ilgili bileşen ve paydaşlarla uyumlu olması gerekirken, bu hizmetler temel bir sorun kaynağına dönüşmüştür. 

Dördüncü zayıf halka, Çocuğa Özgü Adalet Sistemi’nden yoksun Adalet Bakanlığı’dır. Cezalandırma ile sorunun çözüleceği yanılgısı belirsizliğin kaynağı durumundadır.

Beşinci zayıf halka, Türkiye’de “uyuşturucu trafiği”ni yeterince kontrol edemeyen İçişleri Bakanlığı’dır.

Altıncı zayıf halka, yaygın eğitim, medya ve uzman STK eksikliğidir.

Yedinci zayıf halka ise Denetleme ve İzleme yetersizliğidir.

ÖNLEYİCİ YAKLAŞIM EKSİKLİĞİ VE AİLE VE ÇOCUK KORUMA SİSTEMİ

Türkiye, “uyuşturucu ve çocuk” konusunun ağırlıklı olarak adli ve tıbbi boyutuyla ilgilenen bir ülke görüntüsü içindedir. Sorunun temelinde yatan sosyal gerekçeler göz ardı edilerek sosyal boyut ihmal edilmektedir. Bu ise çocukları ihmal eden ve korumayan bir anlayıştır. Sürdürülen bu anlayış sonucu aile ve çocuğa yönelik çok bileşenli, çok paydaşlı ve çok amaçlı bütüncül bir sosyal politika öngörülememiştir.

Uyuşturucu ile çocuğun buluşmaması için ülkemizde hangi kurumların önleyici hizmetleri sunduğu sorusunun tatmin edici bir cevabı bulunmadığına dikkat çeken Vakıf, ''2001 yılından bu yana çok sayıda hazırlanmış Strateji ve Eylem Planlarının en zayıf yönü ise “önleyici amaç ve uygulamalar” bölümleridir'' dedi.

Çocuk Vakfına göre, Türkiye’de “uyuşturucu ve çocuk” konusunda sonuç alınamaması, aile ve okul odaklı önleyici programların oluşturulamaması, bağımlılıkla mücadelede disiplinler arası çalışmaların yetersizliğinden kaynaklanıyor.

05-14 YAŞ GRUBU İÇİN 'ACİL EYLEM PLANI' HAZIRLANMALI

Vakıf, en yetersiz kalınan 05-14 yaş grubu için Acil Eylem Planı gecikilmeden hazırlanmalı ve uygulamaya konulması gerektiğine dikkat çekerek, 'Çocukların uyuşturucu maddeye erişim yollarının engellenmesi uyuşturucu ile mücadele ve madde kullanımına ilişkin aile ve çocuk merkezli sosyal programlara acilen ihtiyaç var'' açıklamasına yer verdi.

Türkiye’de etkin bir Aile ve Çocuk Koruma Sistemi’nin olmayışı nedeniyle çocukların karşı karşıya kaldığı riskler gün geçtikçe artmaya devam ediyor.
Türkiye’de çocukların karşı karşıya kaldığı riskler gün geçtikçe artarken, sosyal politikalar ise işlevsiz kalmaktadır. “Uyuşturucu ve çocuk” kapsamında Çocuk Vakfı, anlayış değişikliği için önerileri şöyle:

  1. İl ve ilçelerde örgütlenecek etkin bir icracı Aile ve Çocuk Bakanlığı’nın kurulması.
  2. Ülke ölçekli Aile ve Çocuk Politikasının ivedilikle hazırlanması.
  3. Çok yönlü, çok bileşenli ve çok paydaşlı bir ekosisteme dayalı Aile ve Çocuk Koruma Sistemi’nin yeniden yapılandırılması.
  4. Aile ve Çocuk Koruma Sistemi içerisinde “uyuşturucu riskine” karşı özgün mekanizma ve tedbirlerin geliştirilmesi.
  5. Aile ve Çocuk Bakanlığı’nın koordinasyonunda, Millî Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, yerel yönetimler, uzman STK ve medyanın etkin iş birliğinde, “uyuşturucu ve çocuk” konusunda önleyici ve koruyucu programların uygulanması.
  6. Uyuşturucu ile tanışmış çocukların sonraki hayatlarında yeniden uyuşturucuya bulaşmamalarını sağlayacak Denetim ve İzleme mekanizmalarının kurulması.

 

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN