Divan edebiyatının itibarını iade ettik

Divan edebiyatının itibarını iade ettik

Akademisyen-yazar Prof. Dr. Cemal Kurnaz TYB Ankara’nın ‘Kırklar Meclisi’ne konuk oldu. Divan edebiyatının itibarını iade eden bir kuşağın mensubu olmaktan gurur duyduğunu dile getiren Kurnaz, bu konuda günümüzde yapılan çalışmaları “Sanki kaliteden ziyade sayıya daha çok önem veriliyor, performans olarak istatistikleri çok daha önemsiyorlar” diyerek eleştirdi.

SALİHA SULTAN

Türkiye Yazarlar Birliği’nin (TYB) kuruluşunun kırkıncı yılı dolayısıyla başlatılan ‘Kırklar Meclisi, Edebiyat ve Hayat Söyleşileri’nin konuğu yazar, akademisyen Prof. Dr. Cemal Kurnaz oldu. Kurnaz, usta hikayeci Necip Tosun’un yönettiği söyleşide ilk öğretmenlik tecrübesini Urfa’da yaşadığını, burada sıradan insanların Fuzuli’den Nebi’den gazeller okuduğuna şahit olduğunda yaşadığı şaşkınlığı şu sözleriyle dile getirdi. “Ben onları bilmiyordum. Halkın bilebileceğine de ihtimal vermiyordum. Bana öğretilenlerle çelişiyordu. O yıllarda bize öğretilen edebiyat şu idi: Osmanlı Dönemi’nde bir büyük halk kitlesi vardı, bir de halk olmayanlar, yöneticiler vardır. Bu yöneticiler sarayda yatıp kalkarlardı. Onlara kasideler yazan, onları övmekle yükümlü olan Divan şairleri de sarayda yatıp kalkarlardı, asla surların dışına çıkıp halk ile görüşmezlerdi. Onların edebiyatı Arapça, Farsça, Türkçe karışık yapay bir dil olan Osmanlıca idi. Halk bunları anlamazdı.” Kurnaz, Urfa’da yaşadıklarını Hacettepe Üniversitesi’nde edebiyat okurken daima aklının bir köşesinde tuttuğunu kaydetti.

20-02/18/44.jpg

Sohbetinde divan edebiyatının günümüzdeki gelişimine de değinen Kurnaz, “Eski Türk Edebiyatı günümüzde çok mesafe kat etti, çok değerli meslektaşlarımız yetişti, çok güzel eserler ortaya konuldu” diyerek, bu konularda yapılan çalışmalara dair önemli tespitlerini de dinleyicilerle şu cümleleriyle paylaştı: “Öğretmen okulundaki resmi bakış açımızı bir iddia ile -kavga ile değil- eserleri ile bu kanaati değiştiren, divan edebiyatının itibarını iade eden bir neslimiz oldu bizim. Bizden sonra da şimdi çok genç arkadaşımız yetişiyor, hizmet ediyorlar. Dijital teknoloji bu hizmetleri kolaylaştırdı. Çok iyiler, az iyiler mutlaka vardır. Günümüzde sanki kaliteden ziyade sayıya daha çok önem veriliyor, performans olarak istatistikleri çok daha önemsiyorlar. Şu kadar çok makale, şu kadar çok hakemli, uluslararası vs. diye bakılıyor. Oysaki bu sempozyumların, bu bildirilerin, bu makalelerin bir kritiği yapılmalı. Bunlardan mahrum olduğunu düşünüyorum piyasanın. Herkes yapıyor, yaptığıyla kalıyor. Çok fazla bir değerlendirmeye tabii tutulamıyormuş gibi bir izlenim var bende. Bu belki kültür hayatı, edebiyat hayatı için de geçerlidir. O kadar çok üretim var ki bunları değerlendirmeye, bunlara bir değer takdir etmeye çok defa vakit de yetmiyor diye düşünüyorum ama zaman mutlaka bunları eleyecektir ve bir gün bir kıymet takdiri olacaktır.”

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN