AB'nin yeni göç kuralları açıklandı: Türkiye'den sığınmacılar için kritik süreç!

AB'nin yeni göç kuralları açıklandı: Türkiye'den sığınmacılar için kritik süreç!

Avrupa Birliği (AB), içişleri ve adalet bakanlarının aldığı kararlarla göç ve iltica kurallarını radikal şekilde sertleştiriyor. Kararlar; sığınma başvurularının birlik sınırları dışında işlenmesi ve üçüncü ülkelerde geri dönüş merkezleri kurulmasını içeriyor. 2024 verilerine göre AB'ye sığınma başvurularında yüzde 17 kabul oranı olan Türkiye'nin 'güvenli üçüncü ülke' statüsü bu süreçte öne çıkıyor. İşte detaylar...

Göç krizi ve AB iltica kuralları konuları Avrupa Birliği'nin (AB) gündemini meşgul etmeye devam ediyor.

AB, içişleri ve adalet bakanları düzeyinde aldığı yeni kararlarla göç politikaları sıkılaştırıldı.

Alınan önlemler, özellikle sığınma işlemlerinin birlik sınırları dışına taşınmasını ve geri gönderme süreçlerinin hızlandırılmasını hedefliyor.

AB yeni göç anlaşması, AB göç reformu ve Türkiye'nin AB güvenli üçüncü ülke statüsü gibi popüler anahtar kelimeler, bu güncel gelişmenin merkezinde yer alıyor.

Kapsamlı reform paketi, Türkiye'den AB ülkelerine yapılacak sığınma başvurularını da doğrudan etkileyecek düzenlemeler içeriyor.

AB SINIRLARI DIŞINDA GERİ DÖNÜŞ MERKEZLERİ KURULACAK

BBC Türkçe'de yer alan habere göre, AB'de iç siyasette aşırı sağın göçmen karşıtı söylemleri yoğun bir propaganda malzemesi olarak kullanması, birliği mevcut kuralları daha da sıkılaştırmaya itti.

Dikkat çekici bir gelişme olarak, kural dışı göçün 2015'teki zirve dönemine kıyasla çok daha düşük bir seviyede olmasına rağmen bu radikal kararlar hayata geçiriliyor.

AB Dönem Başkanı Danimarka'nın kabul edilmesi için yoğun çaba gösterdiği kararlar arasında en öne çıkanı, birlik sınırları dışında 'geri dönüş merkezleri' kurulmasına imkan tanıyan düzenleme oldu.

Üçüncü ülkelerde kurulacak bu merkezlere, sığınma başvuruları reddedilenler ve AB ülkelerinde kural dışı yollarla kalanlar gönderilecek.

Bu kişiler, ilgili merkezlere gönderildikten sonra, anlaşma koşullarına bağlı olarak sınır dışı edilene dek burada tutulabilecek.

Danimarka Göç Bakanı Rasmus Stoklund, bu mekanizma hakkında, "Avrupa'da sığınma hakkı olmayan kişileri reddedebileceğiz ve böylece onları daha hızlı geri göndermemizi sağlayan mekanizmalar ve prosedürler oluşturabileceğiz" açıklamasını yaptı.

ULUSLARARASI AF ÖRGÜTÜ'NDEN "ACIMASIZ VE UYGULANAMAZ" ELEŞTİRİSİ

Uluslararası Af Örgütü'nden Olivia Sundberg Diez ise AB ülkelerinin geri dönüş merkezleri yaklaşımını 'acımasız ve uygulanamaz' olarak niteliyor.

Olivia Sundberg Diez'e göre, "İnsanların hiçbir bağlantılarının olmadığı ve uzun süre gözaltında tutulabilecekleri ülkelere zorla gönderilmeleri uluslararası hukukun koruma hükümlerinin ihlali" anlamına geliyor.

AB'nin bu yeni yaklaşımını ABD'deki uygulamalara benzeten Diez, öneriye ilişkin nihai kararını henüz almamış olan Avrupa Parlamentosu'nu, 'bu yaklaşımdan vazgeçmeye ve insan haklarını, yapılacak müzakerelerin merkezine yerleştirmeye' çağırdı.

SIĞINMA BAŞVURULARI ARTIK AB DIŞINDA İŞLENECEK

AB, sığınma başvurularının birlik sınırları dışında işleme alınmasını sağlayacak düzenlemeye de yeşil ışık yaktı.

Bu düzenlemeyle birlikte başvurular, AB ülkelerinin anlaşma yapacağı üçüncü ülkelerde oluşturulacak merkezlerde değerlendirilecek.

AB daha önce de benzer adımlar atmak istese de, yasal zorluklar bu girişimleri engellemişti.

Son örnek olarak İtalya'nın Arnavutluk ile yaptığı anlaşmanın Avrupa ve İtalyan yargısı tarafından olumsuz karşılandığı biliniyor.

Ancak Bakan Stoklund, "Artık üye ülkelerin üçüncü ülkelerle kabul merkezleri ve diğer çözümler oluşturabilmeleri için yasal çerçeveye sahibiz" diyerek hukuki engellerin aşıldığı mesajını verdi.

SINIR DIŞI ETME VE GÖZALTI SÜRELERİ UZATILACAK

Yeni düzenlemelerle birlikte sınır dışı etme kuralları da sıkılaşıyor.

Buna göre AB sınırları içinde kalma hakkı bulunmayanların gözaltı süreleri uzatılabilecek.

Ayrıca bu kişilere giriş yasağı uygulanabilecek ve evleri aranarak eşyalarına el konulması mümkün hale gelecek.

AB dışındaki bir ülkeden sığınma talep edebilecek konumda olanların birlik ülkelerine yaptıkları başvurular da hemen reddedilebilecek.

Bakan Stoklund, halihazırda sığınma başvuruları reddedilen ve AB sınırlarını terk etme emri verilen her dört göçmenden üçünün AB sınırları içinde kalmaya devam ettiğini belirterek, bu düzenlemelerin gerekliliğini vurguladı.

MÜLTECİ BAŞINA 20 BİN EURO FİNANSAL DESTEK

Göç konusunda bir dayanışma havuzu oluşturulması da AB'nin yeni kararları arasında yer alıyor.

Bu havuza göre, göç baskısı altında olmayan ülkeler, kural dışı girişlerin en yoğun olduğu Kıbrıs, Yunanistan, İspanya ve İtalya gibi ülkelere destek verecek.

Destek, mültecilerin giriş noktalarından farklı ülkelere yeniden yerleştirilmesi şeklinde olabileceği gibi, mülteci almak istemeyen ülkelerin finansal ödeme yapması şeklinde de gerçekleşecek.

AB tarafından 2026 yılı için belirlenen planlamada 21 bin göçmenin yeniden yerleştirilmesi öngörülüyor.

Finansal destek için belirlenen toplam miktar ise 420 milyon euro.

Bu, mülteci almak istemeyen ülkelerin, reddettikleri mülteci başına 20 bin euro ödeyeceği anlamına geliyor.

TÜRKİYE'NİN "GÜVENLİ ÜÇÜNCÜ ÜLKE" KONUMU GÜÇLENİYOR

AB tarafından uygulanan güvenli üçüncü ülke uygulamasının kapsamı da genişletildi.

Bu listede Bangladeş, Fas, Hindistan, Kolombiya, Kosova, Mısır ve Tunus gibi ülkeler bulunuyor.

Bu listede yer almak, ilgili ülkelerden AB'ye yapılan sığınma başvurularının daha hızlı karara bağlanmasına neden oluyor ve başvuruların büyük çoğunluğu olumsuz sonuçlanıyor.

Türkiye de AB tarafından güvenli üçüncü ülke olarak kabul ediliyor.

Bunun ana nedeni ise, AB'ye aday olan ülkelerin otomatik olarak güvenli ülke statüsünde değerlendirilmesidir.

AB'ye aday bir ülkenin güvenli olarak kabul edilmemesi için uluslararası veya iç silahlı çatışma durumu, temel hak ve özgürlükleri kısıtlayıcı önlemler veya aday ülkeden gelen başvuru sahiplerine ilişkin olumlu kararların oranının yüzde 20'den fazla olması gibi istisnai koşulların oluşması gerekiyor.

Avrupa Birliği Sığınma Ajansı'nın (EUAA) 2024 verilerine göre Türkiye'den yapılan sığınma başvurularının kabul oranı yüzde 17'ydi.

Türkiye'nin bu statüsü, AB ülkelerine yapılan sığınma başvurularının kabul edilme olasılığının istisnai durumlar dışında oldukça düşük olduğu anlamına geliyor.

AB Göç Komiseri Magnus Brunner, alınan bu kararların mevcut düzenlemelerin eksik parçalarını tamamladığı ve göç ve iltica politikasında tarihi bir dönüm noktası olduğu görüşünü dile getirdi.

Kararların yürürlüğe girmesi için son olarak Avrupa Parlamentosu'nun da onayı gerekiyor.

YORUMLAR
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN