BM uzmanları Cenevre'de bir bildiriyle uyardı: Filistin halkı soykırımla karşı karşıya

BM uzmanları Cenevre'de bir bildiriyle uyardı: Filistin halkı soykırımla karşı karşıya

İsrail'in Gazze'deki katliamında Netanyahu yönetiminin ablukada 'hedef dışı' ve 'güvenli' dediği kentin güneyi de bombalamaya başlandı. Tel Aviv'in 10-19 Ekim'deki Han Yunus ve 11 Ekim'deki Refah saldırılarının İsrail yönetiminin güvenli olarak işaret ettiği noktalarda yaşandığını belgelerle kanıtlandı. Yaşananlar 'amaç soykırım' tepkilerine neden olurken benzer bir açıklama da BM'den geldi. Cenevre açıklamasında BM uzmanları “Filistin halkı ciddi soykırım tehlikesiyle karşı karşıya” dedi.

Hamas’ın 7 Ekim'deki 'Aksa Tufanı'ndan sonra Gazze'ye yönelik katliam saldırılarına başlayan İsrail bombardımanını 28'inci günde de sürdürdü. 28 günde 3 bin 700’ü çocuk olmak üzere öldürülen sivil Filistinli sayısı 9 bini aştı. Gazze'ye kısmi kara harekatı düzenleyen İsrail ordusu ise kantin tamamen kuşatıldığını duyurdu. 2 milyonu aşkın Gazzeli sivil ise güneye doğru yolculuklarını sürdürüyor.

Ancak İsrail'in 'hedef dışı' ve 'güvenli' dediği Gazze'nin güneyi de bilinçli olarak vuruluyor. Gazze ablukasının başından beri İsrail yönetimi kentin güneyinin hedef dışında olduğunu ileri sürerek halkı bu bölgeye yönlendiriyordu. Ancak insani yardım kuruluşlarının 'Hiçbir yer güvenli değil' uyarılarından sonra 'ateş hattının dışında' denilen Gazze'nin güney bölgesinin de saldırıya uğradığı belgelerle ortaya kondu. BBC doğrulama servisi, 10-19 Ekim'deki Han Yunus ve 11 Ekim'deki Refah saldırılarının İsrail yönetiminin güvenli olarak işaret ettiği noktalarda yaşandığını verilerle gösterdi.

BM ANLAŞMASINA GÖRE YAŞANANLAR SOYKIRIM

Sivillerin zorla sürüldüğü, evlerinin yıkıldığı süreçte 'gelinen noktada amaç artık soykırım' tepkileri yükseldi. Zira Birleşmiş Milletler'in 9 Aralık 1948'de onayladığı 'Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'nde yer alan maddelerin çoğu şu anda Gazze'de İsrail tarafından uygulanıyor. Sözleşmeye göre bir olayın 'Soykırım' olarak tanımlanması şu maddelerle açıklanıyor:

“1-Gruba mensup olanların öldürülmesi,

2-Grubun mensuplarına ciddi surette bedensel ya da zihinsel zarar verilmesi,

3-Grubun bütünüyle ya da kısmen, fiziksel varlığını ortadan kaldıracağı hesaplanarak, yaşam şartlarını kasten değiştirmek,

4-Grup içinde doğumları engellemek amacıyla önlemler almak,

5-Gruba mensup çocukları zorla bir başka gruba nakletmek.”

BM UZMANLARI CENEVREDE BİLDİRİ YAYIMLADI

BM uzmanları da Filistin halkının 'ciddi soykırım tehlikesiyle karşı karşıya' olduğu uyarısında bulundu. Aralarında işgal altındaki Filistin topraklarındaki insan haklarının durumuyla ilgili görevlendirilen özel raportörün de bulunduğu BM uzmanları, Cenevre'de İsrail’in saldırılarına yönelik ortak bir bildiri yayımladı. İsrail ile Hamas arasındaki çatışmalar sürerken, BM İnsan Hakları Konseyi tarafından görevlendirilen ancak resmi olarak BM adına konuşma yetkisi bulunmayan bağımsız uzmanların bildirisinde, "Filistin halkının ciddi bir soykırım riski altında olduğuna olan inancımızı sürdürüyoruz" ifadesi kullanıldı.

"Şimdi harekete geçme zamanıdır” denilen bildiride, mevcut durumdan İsrail'in müttefiklerinin de sorumluluğu olduğu suçlaması yapıldı ve bu ülkelerin İsrail'i girdiği yanlış yoldan geri döndürmek için hemen harekete geçmeleri gerektiği vurgulandı. İsrail'in son olarak Cebaliye Mülteci Kampı'na düzenlediği hava saldırılarından 'derin endişe' duyulduğu kaydedilen açıklamada, BM uzmanlarının bunu “uluslararası hukukun açık bir ihlali” olarak gördüğü uyarısı yapıldı.

DSÖ'DEN SALGIN HASTALIK UYARISI

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre Gazze Şeridi’nde 350 bin kişi diyabet, kanser ve kalp hastalıklarıyla yaşıyor. Gazze’de en az bin kişinin diyalize ihtiyacı var. 130 bebek kuvözlerde tutuluyor. Kanser tedavisi gören yaklaşık 2 bin kişi bulunuyor. DSÖ, aşırı kalabalık sığınaklarda salgın hastalıkların artmasından da endişe ediyor. Örgüt, Gazze'ye derhal insani erişim çağrısında bulunduğu açıklamada, bölgedeki koşulları 'tarifsiz' diye tanımladı. DSÖ Başkanı Tedros Adhonam Ghebreyesus hastane koridorlarının yaralılarla dolduğunu, morgların yetersiz kaldığını ve doktorların narkozsuz ameliyatlar yapmak zorunda kaldıklarını söyledi. Kuruluşa göre Gazze'deki 36 hastanenin 14'ü artık çalışmıyor ve Gazze Şehri ile bölgenin kuzeyindeki 23 hastaneye tahliye emri verildi.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN