Fatema da onlardan biri. Dört yıl önce, Taliban ülkeyi kontrol altına aldığında dokuzuncu sınıf öğrencisiydi. Hayali uluslararası ilişkiler okumak ve kick boks yapmaktı. Bugün ise bu hayallerden uzak; Kabil’deki evinde çay içiyor ve yalnızca Kur’an kursuna gidebildiğini söylüyor: “Hapiste gibiyim.”
Kadınların eğitim hakkı elinden alındı; ortaokuldan üniversiteye kadar okullar yasaklandı. Çoğu meslek kapalı. Son olarak Taliban, kadınların toplum içinde konuşmasını veya şarkı söylemesini “ahlaki suç” ilan etti.
BOŞ ÇIKAN SÖZLER VE ARTAN BASKI
DW Türkçe'de yer alan habere göre Taliban, 2021’de iktidara geldiğinde şeriat çerçevesinde kadın haklarına saygı duyacağını vadetmişti. Ancak bu sözlerin hiçbir karşılığı kalmadı. Yardım kuruluşu Caritas’tan Veronika Staudacher, “ahlak polisi”nin sokaklarda baskıyı artırdığını ve bazı günler yüzlerce kadının “uygunsuz kıyafet” ya da “erkek refakatçisi yok” bahanesiyle gözaltına alındığını aktarıyor.
Uluslararası yardım kuruluşları için de koşullar giderek zorlaşıyor. Taliban, kadınların yabancı STK’larda çalışmasına izin vermiyor. Bürokratik engeller ve uzun müzakereler, sahada çalışmayı neredeyse imkânsız hale getiriyor.
BM: 100 KARARNAME, SIFIR GERİ ADIM
Birleşmiş Milletler verilerine göre, Taliban iktidara geldiğinden bu yana kadın haklarını kısıtlayan yaklaşık 100 kararname çıkardı ve bunların hiçbiri geri alınmadı. Bugün Afgan kadınların %78’i ne eğitim görebiliyor ne de çalışma hayatına katılabiliyor.
UNESCO Genel Direktörü Audrey Azoulay, Taliban’ın iktidarının dördüncü yılında uluslararası topluma çağrı yaptı: “Bazı ülkeler Taliban ile ilişkilerini normalleştirmeye çalışırken, biz Afgan kadınlarının eğitim hakkı için daha güçlü baskı kurmalıyız.” Azoulay, Afganistan’ın şu anda dünyada kızların ortaöğretime erişimini tamamen yasaklayan tek ülke olduğunu hatırlattı. Yaklaşık 2,2 milyon kız çocuğu ilkokuldan sonra eğitim alamıyor.
UNESCO, çevrimiçi kurslar gibi alternatif projeleri desteklese de bunların yüz yüze eğitimin yerini tutamayacağını ve sürekli tehdit altında olduğunu belirtiyor.
EKONOMİ VE YOKSULLUK ÇIKMAZI
Taliban, tüm kısıtlamalara rağmen ülkeye istikrar getirdiğini iddia ediyor. Sözcü Yardımcısı Hamdullah Fetrat, ARD televizyonuna yaptığı açıklamada işsizliğin en büyük sorun olduğunu kabul etti, ancak döviz kuru ve fiyatların kontrol altında olduğunu savundu. Bazı esnaflar da güvenlikten memnun olduklarını söylüyor.
Ancak gerçek tablo farklı: Ülkede 23 milyon kişi insani yardıma muhtaç. Altı çocuk babası Nasir Ahmad, “Eskiden hiç dilenmezdim, şimdi çocuklarımın yetim kalması daha iyi olur diye düşünüyorum” diyerek çaresizliğini dile getiriyor.
Durum, Pakistan ve İran’dan sınır dışı edilen yüz binlerce Afgan’ın dönüşüyle daha da ağırlaştı. ABD ve Almanya gibi ülkelerin yardımları azaltması, yardım kuruluşlarını darboğaza sokuyor.
DİPLOMATİK İZOLASYON KIRILIYOR
Çoğu ülke Taliban’ı resmen tanımasa da diplomatik ilişkiler artıyor. 17 ülke Kabil’deki temsilciliklerini yeniden açtı. Rusya, temmuz ayında Taliban’ı resmi hükümet olarak tanıyan ilk ülke oldu. Almanya da düzensiz göçmenlerin iadesi için Taliban ile daha yakın temas kuruyor.
