Para piyasaları uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk küresel altın talebindeki artışın “balon” olmadığını söyledi. Yıldırımtürk, “Sadece merkez bankaları değil, bireyler de altın alıyor. Fiyatların nerede duracağı belli değil” uyarısında bulundu.

TALEP HER GEÇEN GÜN ARTIYOR
Dünya çapında altına olan talep her geçen gün artıyor. Lakin son gelişmelerden dolayı birçok ülkede külçe satışları geçici olarak durduruldu. Son zamanlardaki bu hareketliliği 1972–1978 dönemine benzeten Yıldırımtürk, konuya ilişkin Türkiye Gazetesi’ne şunları söyledi:
“O dönemde ABD Merkez Bankası, elindeki altın rezervi kadar dolar basabiliyordu. Bu sistem terk edilince doların altın karşılığı kalmadı ve altın 35 dolardan 850 dolara yükseldi. Bugünkü süreç o döneme çok benziyor.”
Küresel para sistemindeki kırılmayı jeopolitik riskler, ticaret savaşları ve Trump’ın ikinci döneminde zayıf dolar politikasına bağlayan Yıldırımtürk, açıklamasına şöyle devam etti:
“Asya ülkeleri ve Avrupa’daki merkez bankaları rezervlerini altınla güçlendiriyor. Bu durum altını sadece bir yatırım aracı olmaktan çıkarıp yeni sistemin teminatı haline getiriyor. Şu anda sadece merkez bankaları değil, Amerika, İngiltere ve Almanya’daki bireyler de kendi paralarının değerini koruyabilmek için altına yönelmiş durumda.”

AL-SAT YAPMAYI DÜŞÜNENLER DİKKAT!
Kısa vadeli işlemlerin şuan için doğur olmadığını ve yatırımcıların bundan kaçınmaları gerektiğini söyleyen Yıldırımtürk, “Altın almak isteyen orta ve uzun vadeli düşünmeli. Altı ay ya da bir yıl bekleyebilecek yatırımcılar alım yapabilir. Ancak birikimin tamamı altına yatırılmamalı. Portföyün yüzde 40’ı altın, yüzde 30’u hisse senedi olabilir. Çünkü kısa vadede düzeltme hareketleri görülebilir” dedi.
